Biraz yaklaş, gel hele beri bana doğru! Sana diyeceklerim var, belki kulaklarına yaklaşarak söylersem daha iyi aklında bir iz bırakabilir!
Meyveli ağaç gördüklerinde taşlanır, yere düşenleri toplayıp yemek için. Meyvesiz ağaçlara ise su bile verilmez, kurusunda kesip odununu yakalım diye!
Meyveli ağacın en iyi şekilde bakımı yapılır, suyu verilir, toprağı havalandırılır. Meyvelerinden yararlanma adına yapılan bunca hizmetin ardından, elbette ki sıra yararlanmaya gelmiş olmalıdır.
Elazığ ve Malatya illerimizdeki can ve mal kayıpları ile ilgili yaşanan depreme üzülürken, insanlığımızı sorgulayabileceğimiz olumsuzluklara tanık olmak ta ayrı üzüyor insanım diyen herkesi!..
Ülkemizin yöneticilerinin yüksek tepelerinde görevlilerinin; “İmanlı-inançlı gençlik yetiştireceğiz!”diye konuşarak, “İmam-Hatip okulları” sayılarına önem ve desteklerini anımsıyorum.
Sorgulamak, tepki göstermek, eleştirmek gibi olaylar doğrunun bulunmasına katkıda bulunmaktır. Bazı yörelerde, gelin baba evinden çıkarılırken beline “kuzu postu” sarılırmış. Gelinin geldiği evde “kuzu gibi” olmasına inanılırmış.
Bizim vatandaşlarımız hayırseverliği önemseyerek, her zaman yardıma hazırdır. THK, Kızılay, Diyanet ve benzeri kurumlara her zaman çeşitli yollarla katkıda bulunurlar.
THK’nun kurban derileri satışlarındaki paralarla ilgili yaşanan olumsuzlukların üzerinden fazla yıllar geçmedi!
Elazığ depremi sonrasında bu kez Kızılay’la ilgili çatlak sesler duyulmaya başlandı. Deprem yaralarının sarılması için halktan para isteyen Kızılay’ın Ensar Vakfı’na 7 milyon 925 bin Dolar bağışta bulunmasını anlamaya çalışıyorum.
Kızılay’ın görevinin bir Vakıf’a veya kuruma kasadaki parayı bağışlamak mı, yoksa gerek duyulduğu yerde amaçları doğrultusunda harcamak mı olduğu sorusu akla geliyor!
Kızılay’ın bu olayı halkın güvenini sarsıyor! Olay bununla da sınırlı değil! Kızılay Başkanı Kerem Kırık’ın oğlu Muhammed Furkan Kınık’ın, “Genel Başkan yardımcısı” olduğu anlaşıldı. Kızılay başkanı Kınık’ın oğlunun aynı zamanda TRT World’de görev yaptığı biliniyor.
Yıllardır vatandaşlardan toplanan “Deprem vergisi” ile ilgili Muhalefetin sorusu karşısında, Partili Cumhurbaşkanı açıklama yapmak yerine sert çıkışlarla yanıt verebiliyor!
Halk; verdiğinin karşılığında getirilen hizmeti bekler ve ister! Kızılay’a verilen her damla kanın nereye gittiğini, yapılan parasal yardımların kimlere harcandığını istemek doğal bir haktır!
Sorgulamayan halkı yönetmek isteyenler, günün birinde kendilerine destek verecek tek kişi bile bulamadıklarında nerede hata yaptıklarını araştırdıklarında geç kaldıklarını anlayabilirler!
Bir zamanlar, “Türkçe olimpiyatları” adı düzenlenen etkinlikleri Valilikler başta olmak üzere Kamu kurumları ile katkıda bulunup, hatta özel “para” bile basılırken, yıllar sonrasında ne oldu da; “Düşman ilan” edildiğini soruyorum!
Bugünlerde ise; Ensar Vakfı, İHH, Semerkant ve benzeri STK’lar ile sıkı ilişkiler kurulurken, gelecekte başımıza nelerin geleceğini doğrusu merak ediyorum! Ya sizler ne düşünüyorsunuz!? Saygılarımla…
