28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.346
EURO35.1414
ALTIN2307.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Gazetesiz yaşam

Bir insan düşünün, gazete okumaz, radyo dinlemez, televizyon izlemez. Böyle bir kişinin çevresinden ve dünyadan bir haber yaşadığı bir gerçek olarak gözlenebilir.

Osmaniye’deki yerel gazetelerin okunmadığını, sabahın erken saatlerinde işyerlerine getirilen gazetelere abone olmadığı için olsa gerek, cam silme işlerinde kullanan esnaftan zaman zaman sözediyorum.

Kaliteli gazete olmadığından yakınan esnaf, önce gazetelerin yaşayabilmesi için ne gibi katkılarda bulunduğunu kendisine sorguluyor mu? Fırından yeni çıkmış sıcak ekmek gibidir yerel gazete sabahın erken saatlerinde elinize tutuşturulduğunda. Onda bir emek vardır, alın teri vardır, en önemlisi de yakın çevrenizden haberdar olmanızı sağlayan haberler ve yazılar olduğunu unutmayın.

1990 yılında Atatürk İlkokulu Salonunda üç gün süre ile “Türkiye’de Yerel basın” konulu bir sergi açmıştım. Bu sergide Türkiyenin 71 ilinde, ilçeleri ve beldelerinde yayınlanan 700’ün üzerinde gazeteyi sergiyi gezenlere tanıtma olanağını sağlarken ilginç olaylara tanık oldum.

Salondaki gazetelerdeki haberler, mizampajlar, renkli veya sade görünümleri yanında farklı yorumları çağrıştırıyordu.

Osmaniye’de kamyonu arızalandığı için tamirini bekleyen bir Çorum’lu bir şoför, sergiyi görmeye gelmişti. Belediye’nin ses cihazından yapılan anonsta; “Türkiye’nin neresinden olursanız olunuz. Şu anda Osmaniye’deyseniz kendi memleketinizdeki haberlerden sizleri haberdar ediyoruz. Merak edenleri Atatürk İlkokulundaki sergimize davet ediyoruz” deniyordu.

Bu anonsz üzerine sergiyi gezmeye gelen Çorum’lu Ömer ismindeki bir vatandaş, memleketindeki gazeteyi bulup okurken; “A… bizim sümüklü Recep’e bak hele, Başkan seçilmiş!” şeklinde şaşkınlığını ifade etti.
Anlaşılan o ki, Ömer aylardır Çorum’dan uzaktaydı.

Osmaniye’ye dönersek, son günlerde yaşanan olaylardan ne kadar haberdarsınız diye sorsam yerel gazete okumayanlar, okumadan çöpe atanlar elbette haberlerden habersiz olacaklardır.

Yaşadığı kentten haberi olmayanlar sokağa çıktıklarında yollar arasında kaybolurlar. Örneğin bir sınav yapılacak okulu bir öğrenci velisi size sormuş olsa, veya bir banka şubesinin yerini sorsa, kentten haberi olmayan Osmaniyeli adresi tarif edemez.

Cadde ve sokak isimlerini bilmeyen, önemli işyerleri ve kurumların adreslerini bilmeyen bir insan, kendisine adres sorulduğunda ne kadar mahcup olabileceğini düşünün.

Geçtiğimiz hafta Osmaniye’de en önemli olumlu ve olumsuz olaylar hangileridir diye sorsalar yerel gazeteleri okumayanlar başlarını öne eğip dillerinden tek sözcük çıkaramazlar.

Osmaniye’nin Sanayi Siteleri ile OSB’de çalışan insanlar ayrı dünyalarda yaşadıklarını söylerler. Sanayi Sitelerinde yerel gazeteleri bırakın, ekmeğe sarılı gelen eski gazeteler bile okunur. Kentten haberdar olmak için merakla yerel gazete ararlar. Kent merkezinde öyle mi ya; gazeteler okunmadan çöpe atılır veya kapı altına paspas yapılır. Sonrasında da “memleketin sorunlarını haber yapmıyorsunuz” diye gazeteci eleştirilir.
Kentindeki yerel gazeteleri okumayan, yaşadığı kentten haberdar olmayanların, evlerinde de yiyecek maddelerin eksikliğinden haberdar olamayacak kadar duyarsız kişiler olduğunu düşünüyorum. Memleketinizi seviyor ve sahip çıkmak istiyorsanız, yerel gazeteleri okumalısınız. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar