25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.4809
EURO34.9873
ALTIN2436.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Gazeteciler Günü…

Bugün 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak, kutlamalar almaya başladık.

Kamu ve özel kurumların Müdürleri, siyasi parti ve STK yöneticileri, yerel yöneticiler  medya çalışanlarının gününü kutlamak için telefonlar açarlar, mesajlar çekerler veya bir şekilde kutlamayı gerçekleştirirler.

Gazetecilerin “çalışanı veya çalışmayanı” diye bir tümceyi anlamakta zorluk çektiğimi belirtmek istiyorum.

Gazeteci ise çalışıyor demektir, yani kamuoyu hizmetini yerine getirirken, ‘çalışmayan gazeteci’ varmış gibi böyle bir sözün kullanılmasını anlam veremedim.

Neyse burayı iki satır olarak geçtikten sonra gelelim bundan sonraki konularımıza.

Gazeteciler Günü nedeniyle anımsanmak yılda bir kez akıllara gelmek olmamalıdır. Tatilleri bulunmayan, günün 24 saati kamuoyunu bilgilendirmek için yağmur, çamur, kar ve kış demeden koşuşturup haberini radyo, televizyon ve gazetesine ulaştırmaya çalışan medya mensuplarının gündelik yaşantıları, sosyal ve ekonomik durumlarının dışarıdan görüldüğü gibi olup olmadığı noktasına da bakmak gerekiyor.

Özellikle yerel medya çalışanlarına bakmak gerekiyor. Yaygın basın dediğimiz ulusal anlamda yayın yapın medya kuruluşlarının ekonomileri ile yerel medya kuruluşlarının ekonomilerini aynı tutarcasına verilecek olan cezalarında benzer olmasında farklılık olmalıdır.

Bir gazeteci yapmış olduğu bir haberden dolayı hakkında açılan dava için Avukat tutabilme şansı ekonomik olarak ne kadardır? Bunu yerel medya çalışanları için söylüyorum.

Normal koşullarda her türlü sohbet ve şakalaşma içerisinde bulunan kamu kurumları Müdürleri veya yerel yöneticiler ya da siyasiler, stk yöneticileri, bir gazeteci haklarında yazacağı bir iddialı haberle ilgili mahkemeye verebiliyorlar. Bu onların gayet doğal ve Anayasal haklarıdır. Ancak, halkın çıkarları ön plana geldiğinde, yolsuzluk, usulsüzlük veya görevi kötüye kullanmaya gelen haberler karşısında gazeteci ‘düşman’ olarak tanımlanıyor!

Çalışmadıkları halde çalışıyor ve başarılı işlere imza attığı yazılan bir Kamu görevlisi derece atlamayı düşleyerek böyle yazan gazeteciler ile hakkında olumsuz yazanlar arasında ayrım yapabiliyor.

Oysa, gerçekten halkını seven kamu görevlisi; eksiklerini ve hatalarını yazan, kendisini uyarıp daha verimli iş yapmasını isteyen medya çalışanlarını sevmesi gerekirken, burada tam tersinin yaşandığı görülebiliyor.

Çalışan gazeteciler günü olarak yılda bir kez bugünde kutlamaya çalışıyoruz. Bu kentte yerel gazetelerin nasıl yaşama uğraşı verdiğini bilen kamu veya özel kurumlar, siyasi parti ve stk yetkililerinin sayılarını merak ediyoruz.

Yerel gazetelerin yaşaması için abone, reklam ve ya ilan noktasında kimler neredeler diye düşünen kaç isim görebiliyoruz.

Yerel basını güçlü olamayan bir kentin tanıtılması, gelişmesi ve halkının huzurlu olabilmesi ne oranda düşünülebilir?

Yerel basını susturabilmenin yolu sadece haklarında dava açmak veya haber kaynaklarını kısıtlamak değil, yerel basının yaşamaması için ekonomik olarak desteklememek te bir noktada susmasını sağlayan olaydır.

Tüm meslektaşlarımın bu kent, bu vatan toprakları ve bu ülkede yaşayan insanların huzuru, mutluluğu ve başarısı için çalıştıklarına inanıyorum.

Gerçeğinde halkı için bu mesleği seçen medya mensuplarının  “vatan haini” olacağına inanmıyorum. Gazeteci; Vatan haini olmaz, ancak ‘gazeteci kılığında’ çalışanlardan her türlü hainlik beklerim. Saygılarımla….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar