Osmaniye’de Belediye tarafından bu yıl 3.’sü açılan Kitap Fuarı’nı izlemeye gelenlerin sayılarını gördüğümüzde, kitapsevebilme adına gururlanıyoruz.
Osmaniye’de bu yıl ki kitap fuarı olumsuz hava koşullarında geçiyor. Düne kadar fırtına ve sağanak yağışlara rağmen, insanlar kitap fuarını doldurdular, söyleşi salonu dolu doluydu.
İnsanlar olumsuz hava koşullarına rağmen kitap fuarına akın ediyorlarsa, böylesi etkinlikleri istiyorlar anlamına gelir.
Osmaniye’de kalıcı fuar alanına gereksinim duyulduğunun gözlendiğine inanılmalıdır. Bu kentte kalıcı bir fuar alanı yapılması zorunluluk haline geldiğini vurgulamak istiyorum.
Yapılacak olan fuar alanı sadece kitap imza ve söyleşi günleri için değil, kentimizin önemli ürünlerinin sergilenebileceği alan olarak ta kullanılabilir.
Zeytin, yer fıstığı, turp ve diğer ürünlerimiz için yılın belli günlerinde fuarlar bu alanda düzenlenebilir.
Mart ayında yapılacak olan yerel yönetimler seçimleri için Belediye Başkan adayları, Belediye ve İl Genel Meclis üyesi adayları ile siyasi partilerin bu olayı dikkatlerine sunmak istiyorum.
Osmaniye fuar alanı için bir proje hazırlanmalı, en kısa sürede de hayata geçirilmesi için çalışılmalıdır. Yer seçimi konusunda ise değişik alanlar bulunabilir.
Örnek olarak vermem gerekirse, Kız Öğrenci Yurdu’nun bulundu alanın üst tarafında Dereobası köyü’ne doğru giden alanda, Karaçay vadisi üzerinde geniş bir alan oluşturulabilir.
Buranın önemine gelince, gelecekte buraların beton bina yığını haline getirilmemesi, açık alan olarak kalması ve kentin hava alabilmesi açısından önemlidir.
Ayrıca bu yörenin betonlaşmaması önem taşıyor, yüksek binaların bu çevreye yapılmasına yerel yönetim izin vermemesi önemlidir.
Vali konağının çevresinin beton yığını binalar arasında kalmaması, açık ve havadar olabilmesi, ayrıca denizden gelen esintinin kente yönelmesinin önünün kesilmemesi açısından önem taşımaktadır.
Yer seçimi nasıl olursa olsun, ancak bu kentin bir fuar alanına gereksinimi olduğunun sanırım üç yıldır düzenlenen kitap fuarına gelen izleyicilerin sayılarından görmüş olmalılar.
Osmaniye’nin “Büyük şehir” olma olayını da anımsadığımızda, şehirleşmenin etkenlerine önem verilmesi zorunluluk haline geliyor.
Fuara katılan minik çocukların stantlardaki kitapları gördüklerinde gözlerindeki ışıltıları görüyorum. Bu çocuklar geleceğimiz, ülkemizi emanet edeceğimiz insanlar olduklarına göre, onları kitap sevgisi ile büyütmemiz gerekiyor.
Fuar alanında yanında çocukları ile dolaşan anne-.babayı izliyorum. Çocuklar stantta bir kitap seçerken, anne-babanın kitaptan bir haber yaşadıklarını konuşmalarından sezinliyorum.
Çocuk beğendiği kitabı alırken, “Sen bilirsin çocuğum, hangisi istiyorsan beğen de onu alalım!”derken, çocuklarının hangi kitabı aldığını eline alıp incelemediklerinden anladığım, onların kitap okumadıkları yönünde oluyor.
Okuyan, okuduklarını anlayan, yazan, konuşan, sorgulayan, kendi düşünceleri ile hareket edebilen çocuklar geleceğimizi aydınlatacaktır.
Kitap fuarı süresince kentteki kararan ve ağlayan gökyüzü bizlere bir şeyler düşündürmelidir. Saygılarımla…
