20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Fotoğraf çok şey anlatıyor!..

Gazetedeki haberi okurken, gördüğüm fotoğraf karşısında yazıma başlık koymak isterken, 15 dakika içerisinde en az yirmiye yakın aklımdan geçen tümceler geçti.

Sizin bir dakika içerisinde okuduğunuz bu satırları yazarken, yaptığın beyin fırtınası, gözlemlerim, araştırmalarımı düşünürseniz benim bin günlük ömrümü alıyordu.

Gaziantep’te iş bulamayan Eyüp Dal isimli genç, iş bulamayınca Belediye önünde üzerine benzin dökerek kendisini yakıyor. Kendisini yakan gencin isteği iş bulamamak ve evine ekmek götürememekti. Kendisini yakan genç hastanedeki 4 günlük yaşam savaşını kaybetti.

Bu olayın yaşandığı yerin Gaziantep ve Şahinbey Belediyesi önü olması değil benim anlatmak istediğim. Fotoğrafın konuştuğu veya anlatmak istediği düşünceler. Gazetedeki haberin fotoğrafına bakıyorum. Alevler içerisinde biri yanıyor. Burada bir başka görüntü daha var. “Şahinbey Belediyesi” yazıyor ama, altında; önce Arapça sözler, altında da;

“Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun”diye yazıyor.

Oldu mu şimdi! Ramazan ayında bir gencin işsizlik nedeniyle kendisini yakması ve yaşamına son ermesi!

Gazete kendini yakan işsiz gencin fotoğrafını da yayınlamış. Bakıyorum da delikanlı, uzun boylu gibi ve de yakışıklı. Rahmetli Tarık Akan’ın gençlik yıllarındaki görüntüsünü anımsadım birden. Gömleğinin üst düğmesi açıktı, anlaşılan o ki bağrı açık yiğit bir Anadolu delikanlısıydı! 

Bu genç kendisini yakmasaydı, kimi yakabilir di ki!? Annesi Türkan Dal’ın sözlerine bakıyorum; “Belediyeden kimse başsağlığı dileğinde bulunmadı!”

Gazetedeki fotoğraf üzerinden yaptığım yorumlara tepki gösterenleriniz olabilir. Ama ben “algı üzerine” yazmıyor, konuşmuyorum. Görünenler üzerindeki bir görüntü dilini konuşturmaya çalışıyorum.

Bu ülkede Başbakanlık, TBMM Başkanlığı yapmış, son olarak ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Binali Yıldırım’ın 31 Mart 2019 seçim sonuçları ile ilgili sözlerini sanırım kendi ağzından TV ekranlarından duymuş olmalısınız.

Yıldırım’a göre; “Sandık görevlileri, seçmenin tipine bakarak, AKP’li görünenlere oy pusulası vermemiş!” Böylesi bir konuşma çok büyük iddiadır. TV ekranlarında izlerken Binali Yıldırım’ın sırtını yastığa dayayarak konuştuğunu görünce, sözlerini ciddiye aldım.

Ne demek şimdi bu!? Sandık görevlisi bir kişi değil ki! Her partiden görevliler bulunuyor. Diyelim ki sandık görevlisi bir pusulayı eksik verdi; seçmen neden sorgulamadı!? Sandık sonuçları imza altına alınırken AKP’li görevliler o anda neredeydi, sonuçlara imza atmadılar mı!?

Burayı da geçtim. Kendimin oy kullandığı okul ve sandıkta gayet sakinlik ve güzellik vardı. Benim kılık-kıyafetime, bıyığıma veya bakışlarıma bakarak hangi adaya veya siyasi partiye oy verebileceğim konusu kuşkusu bile yaşanmadı!

Anladım şimdi sizleri; 12 eylül 1980 öncesinde; sarkık hilal bıyıklılar ülkücü, kalın bıyıklılar devrimci olurlardı! Badem bıyıklılar ise AP-ANAP ve benzeri diye tanımlarlardı!

İnsan tipine bakarak; yaşam tarzını veya siyasi görüşünü tahmin etme olayındaki sözler kullanmak kişileri yanıltabilir.  İşte; Bu ülkeyi  dış düşmanlar değil, böylesi tahminler zora sokar ve bitirebilir! Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar