26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.532
EURO35.0123
ALTIN2437.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Etliye, sütlüye dokunmak…

Halk arasında bir deyim vardır; “etliye ve sütlüye dokunmazsan, rahat yaşarsın!”


Ben bu tümceye katılmıyorum. Dokunsan da, dokunmasan bir ucu bir taraftan sana dokunabiliyor.


Olayların akışına bırakmak, seyretmek, vurdum duymaz olamıyor duyarlı insanlar.


Gazeteci misin, gözlerinin önünde yaşanan haksızlıklara dayanabiliyorsan, zaten bu mesleği farklı amaçla yapıyorsun anlamına gelir. Ben böyle düşünüyorum. Ortaya bir gerçek  varsa, yaşanan haksız ve adaletsizlikler karşısında insanın yüreği dayanabilir mi? “Haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır!”diyenlerin, bu haksızlıklar karşısında ne kadar duyarlı olabildiklerini anımsıyorum.


Yaşanan olayları gören gözlerimiz, işiten kulağımız, yorumlamaya çalışan aklımız, karar vermek için danışmanımız olan yüreğimizin sesi nasıl susturabiliriz? Her insanı Allah farklı şekilde yaratmıştır. Allah’ın insanlar arasında ayrım yapmadığını düşündüğümüzde, bizler kim oluyoruz da, kendimiz gibi düşünmeyen başkalarına çeşitli yakıştırmalar yapıyoruz? Ondan sonra da ağzını açıp; dinden, imandan, inançtan sözedeceksin! Yemezler beyim yemezler takiyye yapma şimdi bana!


Bu sütunlarda birden çok gündeme taşıdığım olayları anımsayın. Yerelde iktidar olan yöneticilerin yandaşları, eleştiriler karşısında demokrat anlayışlarını unuturlar. Muhalefette olanlar ise, eleştiri oklarını bazı anlarda yerli-yersiz fırlatırlar.


Muhalefette iken farklı, yönetimin başına, iktidara gelince farklı anlayış içerisinde bulunmak siyasetçilik olabilir mi? Akıl süzgeci, vijdan muhasebesi olmalı insanlarda. Böyle bir eylem durumu olduğu halde, yönleri yerlerine, yerleri de yönlerine ters yerleştirenleri gördüğümüzde yüreğimiz elvermiyor böylesi hareketleri yaşayan ve yaşatanlara.


Osmaniye’nin tarihi camilerinden Büyük Cami’nin bahçesinden saat: 22.32’de direksiyonun başında 3 yaşındaki çocuğu ile yola çıkmak isteyen birinin araç plakasını da verdiğim halde, İl Müftülüğü’nden herhangi bir açıklama gelmediğine göre, demek ki bu sürücünün yaptığı hata değilmiş.


Eğer bu araç sürücüsü ile ilgili bir araştırma yapılmıyorsa, haberle ilgili bir açıklama yapılmıyorsa, İl Müftülüğü de kul hakkı üzerinden sorumlu duruma düşmektedir.


Camilerine sahip çıkmayan Müftülük, Din görevlilerinin konuşmalarına inceleme başlatmayan Müftülük, sadece dini yapılan için para toplamakla, kermes açılışları yapmakla mı görevlerini yerine getirdiğini sanıyor?


İktidarda olanlar kendilerinin yaptıklarının hatalarını görmezler, görenlere de iyi gözle bakmazlar. İktidarları eleştirdiğiniz zaman, “Günah keçisi” olarak sizi tanıtırlar. Yöneticilerin yaptıkları hataları anımsatmayıp, duyarsız kalırsak veya onlara yandaş medya konumunda günümüzü gün ederek yaşarsak, bu halkın vebalinden hesap veremeyiz. O zaman dilsiz şeytan olarak toplumda dolaşanlardan oluruz. Ben  “Haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytan” olmayı istemediğime göre, varsınlar ‘Şeytanlar’ bana ne derse desin, umurumda değil. Allah biliyor, kulu bilmese de olur. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar