Bir çocuğun yaşı çift rakama gelmesiyle birlikte, yavaş yavaş ergenlik dönemini yaşamaya başlar. Kız çocuklarında başka, erkek çocuklarında başka şekilde vücudunun çeşitli organları cinselliklerini çevresine gösterme şekillerini ortaya koyar.
Biz buna ergenlik çağı deriz. Ergenlik çağında, sivilcelerin yüzdeki görüntüleri dikkat çekicidir. Sivilceleri sıkıp patlatırken dikkatli olunmaz ise belli süre için yara oluşmasına neden olabilir.
Ergenlik döneminin ardından gençlik dönemi başlar ki, bu yaşlardaki uçarı hareketler özellikle ileri yaştaki insan tarafından iyi karşılanmaz.
Bizim mesleğin de çocukluk, ergenlik, gençlik ve orta dönemleri vardır. Bazı anlarda özellikle siyasetçilerin yandaşı olarak bu mesleğe atılanlar, ergenlik dönemini bile yaşamadan orta döneme geçiverirler. Gün gelir, ergenlik dönemini yaşamadan bizim mesleğin içinde palazlanıp gelişenlerden siyasetçiler şikayetçi olmaya başlarlar. Kendi besleyip geliştirdiklerini unutuverirler. Suç bizim meslekte belli süreçleri yaşamadan basamakları çift atlayanlarda değil, bu basamakları atlatan siyasetçilerde olduğunun altını çizerek söylemek istiyorum.
Bir siyasi partinin İl yönetim kurulu üyesi düşünün. Erkek gazetecinin telefonunu açmıyor, geri dönüş bile yapmıyor, ancak bir gazetenin bayan reklam elemanının telefona anında yanıt veriyor, hatta kapatıp kendisi arıyorsa bu kentte siyasetçilere nasıl güvenelim.
İktidar partisinin yönetimi, yerel gazeteler arasında ayrım yapıyorsa, “yandaş medya” uygulaması ile hareket ediyorsa, bu memlekette elbette 4 ayrı Gazeteciler cemiyeti olur. Bir Belediye Başkanı hak ettiği halde ödeme yapmamak için faturayı kaybediyorsa, kendisini dürüst göstermek için “20 Tl” ile hakkında çalışkan Başkan haberleri yazdırıyorsa, buna da matbaacı gazeteciler çanak tutuyorsa, elbette bu kentte 4 ayrı Gazeteciler cemiyeti olur.
Bir Belediye başkanı, Genel başkanı hakkında olumsuz yazılar yazdığı için partisinin gençleri tarafından darp edilen gazeteciye iki sayfalık “reklam haber” veriyorsa, kentteki diğer gazetecileri ise sadece Ramazan ve Kurban Bayramında, birde özel bir iki günde anımsayıp, yılda bir kez de abonelikle desteklediğini gösteriyorsa, elbette bu kentte 4 ayrı gazeteciler cemiyeti olur.
Geçtiğimiz günlerdeki köşemde; “kasabın bıçağını yalayan kurbanlık”diye bir tümce kullanmıştım. Kasabın bıçağını yalayarak boğazımı daha iyi kesmesini sağlamak yerine, kasabın elindeki bıçağı alıp kendi boğazımı keserim, daha onurlu bir ölümü tercih ettiğimi gösteririm.
Osmaniye belediyesi ile ilgili dört yıldır susan Ak Partili Meclis üyelerinden biri bu günlerde yerel gazetelerde Belediyedeki bazı usulsüzlüklerle ilgili haberlerin yayınlanmasına öncülük ediyor. Hatta, Belediyemizin iki sayfasını özel hazırlayan gazete bile bu habere yer vermiş.
Şimdi Belediye Başkanı Kadir Kara çıkıp bu gazetedeki haberdeki iddialara ne diyecek? Belediye Başkanı Kadir Kara, bu gazetenin iki sayfasındaki ‘reklam haber’e ücret ödemediğini mi söyleyecek? Reklam haber gördüğümüz olay bizi ilgilendirmiyor ama, insan” yediği çanağa pislemez” diye düşünüyoruz. Belediye başkanı Kadir Kara’nın da Ak partili Meclis üyesinin iddialarına yanıt vermesini Osmaniye kamuoyu adına bekliyoruz. Saygılarımla…
Biz buna ergenlik çağı deriz. Ergenlik çağında, sivilcelerin yüzdeki görüntüleri dikkat çekicidir. Sivilceleri sıkıp patlatırken dikkatli olunmaz ise belli süre için yara oluşmasına neden olabilir.
Ergenlik döneminin ardından gençlik dönemi başlar ki, bu yaşlardaki uçarı hareketler özellikle ileri yaştaki insan tarafından iyi karşılanmaz.
Bizim mesleğin de çocukluk, ergenlik, gençlik ve orta dönemleri vardır. Bazı anlarda özellikle siyasetçilerin yandaşı olarak bu mesleğe atılanlar, ergenlik dönemini bile yaşamadan orta döneme geçiverirler. Gün gelir, ergenlik dönemini yaşamadan bizim mesleğin içinde palazlanıp gelişenlerden siyasetçiler şikayetçi olmaya başlarlar. Kendi besleyip geliştirdiklerini unutuverirler. Suç bizim meslekte belli süreçleri yaşamadan basamakları çift atlayanlarda değil, bu basamakları atlatan siyasetçilerde olduğunun altını çizerek söylemek istiyorum.
Bir siyasi partinin İl yönetim kurulu üyesi düşünün. Erkek gazetecinin telefonunu açmıyor, geri dönüş bile yapmıyor, ancak bir gazetenin bayan reklam elemanının telefona anında yanıt veriyor, hatta kapatıp kendisi arıyorsa bu kentte siyasetçilere nasıl güvenelim.
İktidar partisinin yönetimi, yerel gazeteler arasında ayrım yapıyorsa, “yandaş medya” uygulaması ile hareket ediyorsa, bu memlekette elbette 4 ayrı Gazeteciler cemiyeti olur. Bir Belediye Başkanı hak ettiği halde ödeme yapmamak için faturayı kaybediyorsa, kendisini dürüst göstermek için “20 Tl” ile hakkında çalışkan Başkan haberleri yazdırıyorsa, buna da matbaacı gazeteciler çanak tutuyorsa, elbette bu kentte 4 ayrı Gazeteciler cemiyeti olur.
Bir Belediye başkanı, Genel başkanı hakkında olumsuz yazılar yazdığı için partisinin gençleri tarafından darp edilen gazeteciye iki sayfalık “reklam haber” veriyorsa, kentteki diğer gazetecileri ise sadece Ramazan ve Kurban Bayramında, birde özel bir iki günde anımsayıp, yılda bir kez de abonelikle desteklediğini gösteriyorsa, elbette bu kentte 4 ayrı gazeteciler cemiyeti olur.
Geçtiğimiz günlerdeki köşemde; “kasabın bıçağını yalayan kurbanlık”diye bir tümce kullanmıştım. Kasabın bıçağını yalayarak boğazımı daha iyi kesmesini sağlamak yerine, kasabın elindeki bıçağı alıp kendi boğazımı keserim, daha onurlu bir ölümü tercih ettiğimi gösteririm.
Osmaniye belediyesi ile ilgili dört yıldır susan Ak Partili Meclis üyelerinden biri bu günlerde yerel gazetelerde Belediyedeki bazı usulsüzlüklerle ilgili haberlerin yayınlanmasına öncülük ediyor. Hatta, Belediyemizin iki sayfasını özel hazırlayan gazete bile bu habere yer vermiş.
Şimdi Belediye Başkanı Kadir Kara çıkıp bu gazetedeki haberdeki iddialara ne diyecek? Belediye Başkanı Kadir Kara, bu gazetenin iki sayfasındaki ‘reklam haber’e ücret ödemediğini mi söyleyecek? Reklam haber gördüğümüz olay bizi ilgilendirmiyor ama, insan” yediği çanağa pislemez” diye düşünüyoruz. Belediye başkanı Kadir Kara’nın da Ak partili Meclis üyesinin iddialarına yanıt vermesini Osmaniye kamuoyu adına bekliyoruz. Saygılarımla…
