İnsanların ürettiği para için söylüyorum bu sözümü. Çünkü, insanlar kendi ürettikleri ürünlerin önünde kırk takla atmayı, çevresindeki arkadaşlarını, yakınlarını, akrabalarını, hatta kardeşlerini bile ‘para’ uğruna harcama noktasında yaşanan olayları duyuyoruz.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Türkiye’de yaptığı bir araştırma var. Bu araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin eylül ayında açlık sınırının Bin 490 lira, yoksulluk sınırının ise 6 bin 111 liraya yükseldiğini yönünde açıklama yapılmış.
Şimdi de Memur-Sen tarafından yapılan Eylül ayı içerisindeki açıklamaya göz atalım.
Memur-Sen, her ay düzenli olarak ülkemizde ekonomik araştırma yapan, aynı zamanda da mevcut iktidara yakınlığı ile bilinen bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanır.
Memur-Sen, Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının Bin 492 Tl, yoksulluk sınırının ise 4 bin 252 Tl olduğunu belirlemiş.
Memur-Sen araştırmaları içerisinde, Eylül ayında, Ağustos ayına göre gıda maddelerinde ortalama yüzde 0.25’lik bir artış yaşandığı da vurgulandı.
Hafta içindeki parasal olaylarla ilgili olarak bir başka habere bakıyoruz. Adana’nın Yüreğir ilçesinde, İŞKUR tarafından okullarda 8 ay süre ile temizlik hizmetinde çalışmak üzere 125 kişi alınacağını öğrenen işsizlerden 2 bin 600 kişi başvuruda bulunmuş.
Zonguldak ilimizde ise yine İŞKUR tarafından okullarda temizlik elemanı olarak gereksinim duyulan 261 kişi için, 4 bin 476 işsiz başvuruda bulunmuş. İşe alımlar ise kura ile belirlenerek 8 ay süre ile asgari ücret ve sigortalı olarak isimler belirlenmiş.
Ülkemizde iki ayrı STK’nun geçtiğimiz ay yaptığı ekonomik araştırmalara baktığımızda, sonuçların birbirine yakın olduğunu görmekteyiz.
Açlık sınırı’nın 4 kişilik bir aile için; bir STK’nın 1490, diğerinin ise 1492 Tl olarak göstermesi ile ilgili yola çıkalım.
Türkiye’de asgari ücretin net: 1300 Tl olduğunu, emekli maaşının ise Bin Tl olduğunu görüp, yaşanan bu olayla ilgili 4 kişilik bir ailenin “Açlık sınırı”nın bile altında yaşadığı ortaya çıkmıyor mu?
Değişik İşyerlerinde 400 ile 1300 lira arasında ücretle çalışanların ekonomik yaşam koşulları bu araştırmanın içerisinde midir?
Türkiye’de iki ayrı STK’nun yaptığı araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı; 1490 veya 92 TL arasında ise, asgari ücretlilerin “açlık sınırı”nın altında yaşadıkları anlaşılmaktadır. (Gözlüklerinizi çıkarıp okuyun!)
Biraz da karamsarlıktan uzak olaylardan sözederek, moralleriniz düzeltmek isteyelim. Japonya merkezli bir araba firması, zengin Arap müşterilerine yönelik olarak ürettiği marka (adını yazmıyorum) otomobile 24 ayar altın kaplama yapmış. Arabaya püskürtme yöntemi ile 24 ayar altın kaplanıyor. Bunun bedeli ise 1 milyon dolar ( 3 milyon Tl) olarak ücret belirleniyor.
Dubai’de zengin Arap müşterilerin beğenilerine sunulan bu otomobiller, petrol zengini birer adet sipariş vermek için sıraya girmişler…
İsterseniz, yazımın sonunda kafanıza bir soru işareti bırakayım. İstanbul’da alkollü halde çarptığı polis aracında bir polis memurunun ölümüne neden olan Rüzgar Çetin’in serbest bırakılması olayı var.
İddiaya göre şehit polisin eşine 3 milyon lira ödenmiş, polisin avukatına ise 300 bin lira ödeme yapılmış, şikayetten vazgeçilmiş.
Polis aracına çarpma olayında bir de ‘kamu davası’ olayı yine mahkemede görüşülmesinin gerektiğini düşündüm. Bu olay neden ortada bulunmadığına anlam veremedim!
Ne demeliyim şimdi!? Ey para, ellerde eriyesin emi!... Esen kalın…
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Türkiye’de yaptığı bir araştırma var. Bu araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin eylül ayında açlık sınırının Bin 490 lira, yoksulluk sınırının ise 6 bin 111 liraya yükseldiğini yönünde açıklama yapılmış.
Şimdi de Memur-Sen tarafından yapılan Eylül ayı içerisindeki açıklamaya göz atalım.
Memur-Sen, her ay düzenli olarak ülkemizde ekonomik araştırma yapan, aynı zamanda da mevcut iktidara yakınlığı ile bilinen bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanır.
Memur-Sen, Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının Bin 492 Tl, yoksulluk sınırının ise 4 bin 252 Tl olduğunu belirlemiş.
Memur-Sen araştırmaları içerisinde, Eylül ayında, Ağustos ayına göre gıda maddelerinde ortalama yüzde 0.25’lik bir artış yaşandığı da vurgulandı.
Hafta içindeki parasal olaylarla ilgili olarak bir başka habere bakıyoruz. Adana’nın Yüreğir ilçesinde, İŞKUR tarafından okullarda 8 ay süre ile temizlik hizmetinde çalışmak üzere 125 kişi alınacağını öğrenen işsizlerden 2 bin 600 kişi başvuruda bulunmuş.
Zonguldak ilimizde ise yine İŞKUR tarafından okullarda temizlik elemanı olarak gereksinim duyulan 261 kişi için, 4 bin 476 işsiz başvuruda bulunmuş. İşe alımlar ise kura ile belirlenerek 8 ay süre ile asgari ücret ve sigortalı olarak isimler belirlenmiş.
Ülkemizde iki ayrı STK’nun geçtiğimiz ay yaptığı ekonomik araştırmalara baktığımızda, sonuçların birbirine yakın olduğunu görmekteyiz.
Açlık sınırı’nın 4 kişilik bir aile için; bir STK’nın 1490, diğerinin ise 1492 Tl olarak göstermesi ile ilgili yola çıkalım.
Türkiye’de asgari ücretin net: 1300 Tl olduğunu, emekli maaşının ise Bin Tl olduğunu görüp, yaşanan bu olayla ilgili 4 kişilik bir ailenin “Açlık sınırı”nın bile altında yaşadığı ortaya çıkmıyor mu?
Değişik İşyerlerinde 400 ile 1300 lira arasında ücretle çalışanların ekonomik yaşam koşulları bu araştırmanın içerisinde midir?
Türkiye’de iki ayrı STK’nun yaptığı araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı; 1490 veya 92 TL arasında ise, asgari ücretlilerin “açlık sınırı”nın altında yaşadıkları anlaşılmaktadır. (Gözlüklerinizi çıkarıp okuyun!)
Biraz da karamsarlıktan uzak olaylardan sözederek, moralleriniz düzeltmek isteyelim. Japonya merkezli bir araba firması, zengin Arap müşterilerine yönelik olarak ürettiği marka (adını yazmıyorum) otomobile 24 ayar altın kaplama yapmış. Arabaya püskürtme yöntemi ile 24 ayar altın kaplanıyor. Bunun bedeli ise 1 milyon dolar ( 3 milyon Tl) olarak ücret belirleniyor.
Dubai’de zengin Arap müşterilerin beğenilerine sunulan bu otomobiller, petrol zengini birer adet sipariş vermek için sıraya girmişler…
İsterseniz, yazımın sonunda kafanıza bir soru işareti bırakayım. İstanbul’da alkollü halde çarptığı polis aracında bir polis memurunun ölümüne neden olan Rüzgar Çetin’in serbest bırakılması olayı var.
İddiaya göre şehit polisin eşine 3 milyon lira ödenmiş, polisin avukatına ise 300 bin lira ödeme yapılmış, şikayetten vazgeçilmiş.
Polis aracına çarpma olayında bir de ‘kamu davası’ olayı yine mahkemede görüşülmesinin gerektiğini düşündüm. Bu olay neden ortada bulunmadığına anlam veremedim!
Ne demeliyim şimdi!? Ey para, ellerde eriyesin emi!... Esen kalın…
