Elimizdeki değerli varlıklarımız ( mal ) ve çocuklarımız dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan iyi işler ise Rabb'inin yanında daha değerlidir. Yapmış oldğumuz hayrat ve sadakalarımız, hayratlarımız vardır Kurduğumuz hayallerimizce evlatlarımız için ümit ve umutlarımız dahada hayırlıdır.
Kehf suresi 46. Ayet
الْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا
وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا
وَخَيْرٌ أَمَلًا
El malu vel benune ziynetul hayatid dunya, vel bakıyatus salihatu hayrun inde rabbike sevaben ve hayrun emela.
Mal ve çocuklar, dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan iyi işler ise Rabb'inin yanında daha değerlidir. Ümit bağlama yönünden de daha değerlidir.
Mal ve evlat, dünya hayatının çekici nimetleridir. Kalıcı olan iyi işler ise Rabbin katında sevap olarak da umut olarak da daha hayırlıdır.
Ayette geçen oğullar ifadesi, genel bir ifadedir. Erkek ve kızlarımız söz konusu olmadan bütün evlatlarımızı kapsar. Aynı zamanda evlatlarımızın evlatları yani torunlar da bu kapsama dahil edilmelidir bana sorarlarsa torunlarda ziynetlerimizin değerli taşlarıdırlar kimileri yakut kimileri zümrütlerimizdir..
Ziynet/Süs, güzellik veren, güzelleştiren şeydir. Aynı zamanda ziynet/süs, özü itibariyle değerlidir.
Dünya hayatının en belirgin özelliği, geçici olmasıdır. Geçici olmanın ardındaki mana, ebedi hayata geçişin imtihan süreci olması ve kaçınılmaz bir sona doğru gidilmesidir. Kısa bir süreliğine yerleştirildiğimiz bir sınav salonu olarak değerlendirebileceğimiz bu hayatı cazip hale getiren birçok şey vardır. Bu Yaratıcı’nın kullarına bir lütfudur. Bu lütuflar, imtihan sürecini sevimli kılan ve kolaylaştıran bir role sahiptir.
Hazinenin değerini fark eden kimse ise evladını uzun vadeli bir yatırım olarak görür, onu salih bir insan olarak yetiştirme gayreti ile hareket eder. Bu noktada gelip geçici menfaatleri ve haz odaklı yaklaşımları, elinin tersiyle iten bir ebeveyn görürüz. Genel geçer ilkeler doğrultusunda evlat yetiştirmeyi hedefleyen kimse, evladını sadece kendi egosunun süsü olarak görmez. O evlat, tüm dünyayı güzelleştirmeye aday bir değerdir. Çünkü kendisine verilen terbiye sisteminde, sorumluluk bilinciyle, çevresine faydalı olabilecek bir ahlaki tutuma sahip olur.
Çocuklarımız, bu dünyada bize sunulan en değerli varlıklardır. Onlar bu dünya hayatının süsüdür. Onlar bizim, geleceğe dair umudumuzdur. Bunun ötesinde çocuklarımız, öldükten sonra dahi amel defterini açık tutabilen kazançlarımız olabiliyor. Nitekim Efendimiz (sas), “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim ve kendisine dua eden hayırlı/salih evlat. buyurarak bu durumu ilan etmiştir.
Dünya ahiret dengesi
Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde dünya hayatı ahiret hayatı ile mukayese edilmiş, ahiret hayatının daha üstün olduğuna, buna mukabil dünyanın değersizliğine dikkat çekilmiştir.
Fakat burada hemen şunu ifade edelim ki, ayet ve hadislerde dünyanın kötülenmesi veya hafife alınması, ahiret kaygısını geri plana iten hayat tarzı ile alakalıdır. Ahirete yönelik amelleri engellemediği sürece dünya hayatı, mümin için bir nimet ve ebedi saadet vesilesidir. Kaldı ki dünyadaki her şeyi insan için yaratan Rabbimiz, hem dünyanın hem de ahiretin saadetini talep etmemizi istemektedir:
“Yeryüzünde ne varsa tamamını sizin için yaratan O’dur.” (Bakara 29)
وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌۜ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Vemâ hâżihi-lhayâtu-ddunyâ illâ lehvun vela’ib(un)(c) ve-inne-ddâra-l-âḣirate lehiye-lhayevân(u)(c) lev kânû ya’lemûn(e)
(Oysa) Bu dünya hayatı, sadece bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadan ibarettir. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur.
“Keşke bizler bu gerçeği Bilmiş olsaydık”
Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir.” buyuruyor ya âlemlerin Rabbi. Bu eğlencenin en tatlısı ve en anlamlısıymış evlat. İnsanı en çok korkutan da o nadide emanetle imtihan olma ihtimali. Bu eşsiz nimet ve emaneti bize bahşedene sonsuz şükürler olsun. Seni bana layık görüp gönderene hamdüsenalar olsun. Canıma seninle can katana, bana yeni bir kimlik yaratana, en deruni duygularla binlerce secde olsun. Minik kalplerinde hem dünyada hem de ahirette sırat-ı müstakimden ayrılmasınlar Rabbim yavrularımızı sevip rahmetiyle şefkatiyle sarıp sarmalasın iki cihanda aziz kılsın inşaallah .
(Bakara 201)
وِمِنْهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا
حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ
النَّارِ ﴿٢٠١﴾
Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr(nâri).
Ve onlardan (insanlardan) kim: “Rabbimiz bize dünyada hasene (güzellik ve iyilikler) ver ve ahirette de hasene (güzellik ve iyilikler) ver. Bizi ateşin azabından koru.”
Amiin amin.
MEKKENİN KOMŞUSU