Ülkemizin ekonomisi üzerine yöneticilerimiz her ne kadar güzel sözler söylese de yaşananlar söylenenleri tutmuyor.
Önceki gün sabah saatlerinde gazeteye gelirken, iktidar yanlısı görüşü ile tanıdığım bir esnafın Atatürk caddesi üzerindeki işyerlerini incelediğini gördüm. Sabahın erken saatinde işyerine giden bu esnafımızla selamlaştıktan sonra, sızlanmaya başladı.
-“Ekonomik yönden hiç te iyiye gitmiyoruz Mustafa. İstasyon caddesinde oturuyorum, bir zamanların en gözde semtiydi, şimdi bakıyorum çok sayıda işyeri kapanmış durumda. Şu an Atatürk caddesi üzerinde gördüğüm kapalı işyerlerinin durumu beni üzüyor.Ülkemizde ekonomik anlamda bir çöküş yaşanıyor, bir projenin parçası gibi geliyor bana!”diye konuştu.
Yasıl yanıt vereceğimi bilemedim, durdum ve düşündüm; “Öyle görür gibi oluyorum!”diye karşılık verdim.
Gazetedeki bir haberi inceliyorum. Bankacılık sektöründe bir yıl içerisinde 216 şubenin kapısına kilit vurulmuş. Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye’de Bankacılık sistemi banka, çalışan ve şubesi bilgileri Eylül 2019 istatistiklerine göre, bankalar 1 yılda 216 şubesine kilit vurmuş. 3 bin 836 çalışan ile de yollarını ayırmış.
Bir de ülkemizdeki konut satışlarına göz atalım. Yemen uyruklu vatandaşların Türkiye’den aldığı konut sayısı, bu yılın ilk 9 ayında, Yemen’de savaşın başladığı 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 536 artış göstermiş. Yabancılara konut satış sayısındaki artışın yüzde 98 düzeyinde gerçekleştiği bilgisini alıyoruz. Türkiye’de en çok konut alan yabancılar arasında Yemen uyruklu vatandaşların 2019 yılında 9. sırada yeraldığı belirtiliyor. Bu haberin kaynağı Devletin resmi ajansı Anadolu Ajansı tarafından medyaya servis edilmiş olduğunu da vurgulamak isterim.
Emeklilerin ve YAŞ’a takılanların feryatları zaman zaman gündeme gelir. 9 bin gün prim ödediği halde YAŞ’a takıldığı için emekliye ayrılamayanlar doğal olarak tepkilerini gösteriyorlar.
Emekli olanların maaşlarındaki düşük rakama tepkiler dinmezken, insanların yaşayabilmeleri için aldıkları ürünler veya kullanmak zorunda oldukları hizmetlere ise yüzde 15 oranında zam yapılması, yüzde 5 zam alan emekliyi çileden çıkarıyor.
TBMM’ne bu günlerde sunulan bir teklif var. 12 milyon emekliyi ilgilendiren bu teklifte, emeklilere yılda bir kez bir maaş tutarında yakacak yardımı yapılması yönünde.
TBMM’deki milletvekilleri bu teklif karşısında nasıl bir oylama sonucu çıkabileceğini emekliler merak bekliyor. Emeklilerin Bin 50 liradan başlayan en düşük maaşlarına karşı, emekli milletvekillerinin 15 bin lira aldığı bir ülkede yaşıyoruz. Yılda bir kez kışlık yakacak parası verilmesi durumunda en düşük maaş alan bir emekli, alacağı para ile bir kışı geçirebilecek mi?
Şimdi gözler Meclis’e sunulan bu teklifte, halkın oyları ile Milletvekili olanlar emekliler için yılda bir kez alacakları yakacak yardımı önerisi karşısında verecekleri oyların rengini göreceğiz.
Bu ülkede T.C. ibaresinin bile Meclis’te oylandığı süreçten geçtiğimizi ve Meclis’te kabul edilmediği olaylarına da tanık olmaktayız. Saygılarımla…
