Ekmeğimiz bu kez küçülmedi ama, 25 kuruşluk bir zam yapılarak gramajı sabit kaldı.
Ekmek üretimindeki girdilere yapılan zamlara karşı yaklaşık 8 aydır direnen fırıncılar, daha fazla dayanamaz duruma geldiler. Yeni yılla birlikte yapılan yeni zamlar karşısında kentimizdeki fırıncılar da ekmeğin fiyatını artırmak zorunda kaldılar.
Gerilere dönüp bakıyoruz, 12 ocak 2018 tarihinde 250 gram ekmek kentte 1 liradan satılırken, 50 gram düşürülerek fiyatı sabit bırakılmıştı. Bir yıldır ekmek bu fiyattan satılırken dün sabah 25 kuruşluk bir zamla uyandı vatandaş yatağından.
Ekmek fiyatları yurdun dört bir köşesinde zamlandı. Ekmeğe yeni yapılan zamlar arasında Antalya ilinde 250 gram ekmeğin 1 lira 25 kuruş olduğunu görmekteyiz. Bu arada bazı fırıncılar zamma karşı gelerek 1 liradan satmaya devam ettiklerini de öğreniyoruz.
Osmaniye’de geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bazı fırıncılar arasında rekabet başlayıp fiyat artışı yapıp yapmadıklarını ileriki günlerde göreceğiz.
Ekmeği önemli gıda ürünleri arasında gördüğümüz için zammı halk arasında çok konuşuluyor. Bu arada uzmanlar ekmek tüketiminin azalması uyarılanı zaman zaman yapıyorlar.
Ekmek üretiminde kullanılan maddeler, maya ve tuz üzerinden yapılan uyarılar karşısında ekmek tüketimine dikkat edilmesi isteniyor.
Bu amaçla da fırıncılar değişik kalite ve türde ekmek üretmeye başladılar. Değişik türdeki ekmek fiyatları geçtiğimiz aylar içerisinde zammını görmüştü.
Bu arada simit fiyatı ile ekmeğin fiyatı aynı olduğunu görmekteyiz. Daha önce 100 gram simit 1 lira 25 kuruştan satılmaya başlanmıştı. Ekmeğe yapılan zammın ardından simit 1 lira 50 kuruş olacak mı diye vatandaş düşünmeye başlar oldu.
Ekmeğe yapılan zamla ilgili düşünürken yeni yılla birlikte başlatılan “poşet parası” aklıma geldi.
Yurdumun değişik yörelerinde, kentimizde bile değişik olayların yaşandığını duymaktayız. Kendi kentimizde bile bu ilginç olaylar yaşanıyor.
Markete giderken evinden poşet, bez torba veya çuval götürenler. Ürünleri aldıktan sonra poşet parasını öğrendiğinde almaktan vazgeçenler! Kasiyerdeki çalışanlarla tartışanlar! Gündemdeki yerini aldı bile!
İnsanın aklına gelen bir soru var! “Poşet paralı olunca çevre kirlenmiyor, parasız olunca mı kirleniyor!?”diye sorular çoğalmaya başladı.
Poşet parası uygulanmaya başlayınca tüketim azalır mı, bakkala yönelme olur mu!? Bunu bilemeyiz ama bir ürün alınırken onu taşımak için kullanılan poşet için ayrıca para istenilmesi olayı insanın aklını karıştırmaya yetiyor.
Elektrik kullanımında; “dağıtım bedeli veya okuma bedeli” olayında yaşanılan ek para miktarı gibi!
1996 yılında yaşadığım olayı anımsadım birden. Erzincan’dan Tunceli’ye gidiyoruz. Pülümür’e uğramak üzere geçmekte olduğumuz çay üzerindeki köprünün girişinde güvenlik güçleri tarafından aracımız ve üzerimiz arandı.
Köprüden karşıya geçtiğimizde yine aracımız ve üzerimizde arama yapılmıştı.
Ne diyelim şimdi, “sustukça susar duruma geldik. Sustukça sıra size de gelecek!”sözleri unutabilir miyiz!? Saygılarımla…
