Osmaniye’de uluslar arası olarak düzenlenmekte olduğumuz “Ekmek ödüllü şiir yarışması”nın bu yıl 22.’ncisi gerçekleşecek.
Yıllar ne çabukta geçiverdi, şöyle gerilere doğru baktığımızda bu kadar uzun soluklu bir yarışma olabileceği akla gelebilir miydi!?
İlk günlerde bizlere gülenler, hatta eleştirenler bile olmuştu. “ekmek” adı ile çeşitli yorumlar yapanlar bile olmuştu. Bugünlere gelindiğinde ise Osmaniye ilimizin adını bu yarışma ile duyurmaktan gurur duymaktayız.
Değişik illerde bulunan Osmaniyelilere “sizin kentte ekmek ödüllü şiir yarışması devam ediyor mu?”diye soranlara rastlıyoruz. Bu da ilimiz adına sevindirici olsa gerek.
Bu yılki yarışmamızda bir yerel seçimin sonundaki aya geliyor. Osmaniye’nin il olması ile birlikte başlattığımız bu yarışmanın üzerinden 4 Belediye Başkanı dönemi yaşandı.
Kent kültürünü tanıtmak, yaşatmak ve geliştirmek adına gerçekleşen bu etkinlikler kapsamında 4 bin dolayında şiir yazana çeşitli ödüller verildi, her yıl en az 40 ve üzerindeki illerimizden katılımlar gerçekleşti.
Bu yıl 22.’yılına giren yarışmanın amacı, şiir yazarlar ile şiirsevenleri bir arada buluşturmak, ilimizin adını bu alanda tanıtmak olarak kimlik kazandırmanın haklı gururunu taşımaktayız.
Kentimizdeki sivil toplum kuruluşlarının kendi etkinlik alanları kapsamında çeşitli programlar gerçekleştirmelerinin güzelliğinin de bilinmesi ve katkıda bulunulması önem taşımaktadır.
Hangi sivil toplum kuruluşu, hangi türden bir etkinlik yaparsa yapsın, buradaki amaç kentimiz adına bir renklilik ve güzellik olarak bilinmelidir.
Bu kentte yaşayıpta, gerçekleşen etkinlikleri olumsuz yönde eleştirmek, burun kıvırmak gibi olaylara kendimizi alıştırdık! Sorunların çözüm noktasında elini taşın altına koymayanların, kentteki olumsuz olayları eleştirmeye haklarının olamayacağını düşünüyorum.
Bu topraklarda şairler, ozanlar, yazarlar ve değişik sanat dallarında uğraş veren insanlar doğmuş, kendilerini topluma kabul ettirmişlerdir. Bu insanları tanıtmak, hayatta olmayanları unutturmamak ise sivil toplum kuruluşlarının görevleri arasında yeralır.
Osmaniyeli bir Yaşar Kemal, Nobel ödülüne aday gösterilen bir edebiyatçımızla kent insanı olarak gurur duymak kentseverliği gösterir. Ancak ne yazık ki Yaşar Kemal’i unutturmamak adına adını bir yerde yaşatamamanın üzüntüsü içindeyiz.
Doğduğu Hemite (Gökçedam) köyündeki Yaşar Kemal parkı ve kültürevindeki elektrik sorununun yıllardır çözülememiş olması üzüntülerimizi daha da katlıyor.
Yeri geldiğinde “ölülerine sahip çıkmayanlar, dirilerine de sahip çıkamaz!”diye konuşanları görmekteyiz. Yaşar Kemal gibi bir değere sahip çıkmayanlar bu sözü nasıl söyleyebiliyorlar!?
Bu hafta sonu yazımı kültür ve sanatsal alandaki ekmek ödüllü şiir yarışmasına ayırdım. Nisan ayının son Cuma günü düzenlenecek olan ödül dağıtım töreni ile birlikte, aynı gün türkü ve şiirlerle dolu dolu bir gün yaşayacağız. Ayrıca etkinliğin ikinci günü yine tarihi ve turistik yerlere gezi turu düzenlenecek.
Sizler de şiir yazıyorsanız, bu yarışmaya katılıp renklendirerek kentteki bu etkinliğe katkıda bulunmalısınız. Şiir gibi güzel yaşam dileklerimle, saygılar…
