Başarısızlıklarınıza yenilerini eklemek yerine, yaptıklarınızın halk tarafından benimsendiğini göremiyor, duyamıyorsanız; kendinize “çeki düzen” vermeniz gerektiğini de anlamalısınız!
Ülkeyi yöneten Ak Parti iktidarının sözcülerinin konuşmaları vatandaştan tarafından ne kadar tepki görüyor? Bu tepkilerin hangi olaylarla ilgili olduğunu bilmek ve araştırmak; iktidarda kalmak isteyen siyasi partinin yetkililerince bilinmesi önem taşır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde gündem oluşturulan olayları takip ediyoruz. TTB Birliği Başkanı’nın sözleri gündeme yerleşti, tepki gördü.
AKP’li Mahir Ünal’ın sözleri gündem oluşturdu, tepki aldı. AKP Milletvekili Fakıbaba’nın partisinden ve Milletvekilliği’nden istifası günden uluşturdu.
Ancak, Fakıbaba’nın istifası “olumlu” tepki aldı!
Fakıbaba’nın “olumlu tepki” alması, partisinden istifa ederek, aynı zamanda Milletvekilliğinden de istifa etmesi olayıydı.
Bizim halkımız böylesine bir tepki olayını bu güne kadar yaşamadığı için yüreğinden gelen sesle, Fakıbaba’yı kutladı diyebiliriz.
Halkın gözlemlerindeki yorumları önemsemek gerek. Siyasi çalışmalar içerisinde olanlar, seçilebilmek için halkın tercihlerine gereksinim duyuyorlarsa, tercihleri alınmak istenilen halkın da beklentilerine duyarlı olunması gerekir.
Gündemi farklı olaylarla meşgul etmek yerine, halkın geçim sıkıntısında yaşanan olumsuzluklara el birliği ile çözüm yolları bulunması ile ülkede huzurlu yaşamın sağlanacağı gerçeğini de düşünmek zorundayız.
Televizyon ekranlarında yapılan tartışmaları vatandaşlarımız izlerken, düşünmek yerine anında tepki verir duruma geldi. Öylesine akılları zorlayacak sözler söyleniyor ki, mantıksal anlamda düşünürken bile akıllar karışmaya yetiyor.
Bu çağda insanlar “özgürlükler” üzerine konuşuyor. Özgürlük; başkalarının özgürlüğünü kısıtlayarak olmamalı. İnsanların birbirlerinin fikirlerine saygı duyularak, baskı unsuru oluşturmadan eşitlik ölçülerinde yaşatıldığı zaman huzurlu toplum oluşur.
Şu andaki ülkemizdeki insanların en önemli sıkıntılarından biri ekonomik yaşam olarak görülüyor. Ekonomik sorunlar çözümlenemediği zaman sosyal ve toplumsal olumsuzlukları düzeltebilmek zor olur.
Sadece siyaset üzerine konuşmak, gerçeklerden uzak hayallerle, algılarla vatandaşı oyalamak ülkenin geleceği için içinden çıkılması zor sorunları da beraberinde getirebilir.
Siyaset yapmak; en heybetli şekilde konuşmak, iftiralar atmak, hayalleri gerçekmiş gibi söylemek, görünen olayları algılarla farklı yönlere çekmek olmamalı.
İktidarı ve muhalefeti ile ülkede yaşayan halkın huzurlu, mutlu, ekonomik sıkıntılardan uzak şekilde yaşayabilmeleri yönünde yapılacak uygulamalar ve çözümlerin verimli olabilmesi üzerine projeleri hayata geçirilmesi beklenmektedir.
Yorum Yazın