11 Mayıs, 2024, Cumartesi
DOLAR32.2841
EURO35.0051
ALTIN2444.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Eğitimci olabilmek!

Eğitimci olabilmek gerçekten zor uğraşlar getirir, benim anladığım böyle bir duygudur.

Ama, bazı eğitimci bilinen kişiler vardır ki, kendi mesleklerinin arkasında yaşanan gerçekleri gözlerini kapatıp, kulaklarını tıkayarak gözlemlerler.

Bu günlerde “Andımız”ın İlkokullarda yeniden okutulması konusunda, Danıştay’ın kararı üzerine tartışmalar yapılmaya başlandı. 5 yıl önce okullarda okutulması yasaklanan “Andımız”ın yasaklanması Danıştan tarafından hukuka aykırı bulundu.

Bazı çevreler ise Danıştay’ın bu kararına tepki göstermeye başladılar. Örneğin bir eğitim sendikasının yöneticileri basın açıklamaları yaparak, “Danıştay’ın ‘öğrenci andı’ kararına tepki gösterdi”

Hayırdır demek geldi içimden! Eğitim sendikası yöneticilerisiniz, sendikanız üyelerinin sosyal ve ekonomik yaşam koşulları için aynı şekilde tepki gösterebiliyor musunuz!?

Okullarda öğrencilere dağıtılan “ücretsiz kitap” olayında, bu kitaplarla öğrencilerin verimsiz olacağını belirterek, kaynak kitap alınması olayı ile ilgili neden aynı tepkiyi gösterebiliyor musunuz!?

Eğitimci olmak başka, eğitimci olabilmek başkadır. Okumayan, sorgulamayan, araştırmayan ve öğrenmekten kaçınan eğitimciyi eğitimci olarak tanımıyorum!

Eğitimci giyim kuşamı ile öğrencilerine örnek olan insandır. Sınıfa girişi, derse başlayışı, öğrencilerle ilişkileri ve ders bitiminde sınıftan ayrılışı eğitimci için önemlidir.

Danıştay’ın “Andımız” ile ilgili kararına tepki gösterenler siyasiler olabilirdi ama, eğitimle ilgili sendikaların olmasını garipsedim doğrusu! 

Sadece iktidara yaranmak için veya sadece muhalefetlik yapmak için STK kurulmaz veya yönetilmemeli. Doğruya doğru, eksik olanlara da eksik veya hatalı olması olaylarının değerlendirmek STK’ların asli görevidir.

Güneşin yönüne göre çadır kurmak, yağmurun yağışına göre şemsiye tutmak gibi olaylar gelecekte farklı olayları da beraberinde getirebilir.

ABD’li Papaz’ın 35 yıl ile tutuklanması istenirken, serbest bırakılıp ülkesine dönmesinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’de yargının bağımsız hareket ettiğini” söylemedi mi?

Bu sözleri benimseyenler,   bugün Danıştay’ın “Andımız” olayı ile ilgili kararına neden farklı gözle bakma gereği duyuyorlar!?

Dünlere kadar farklı kulvarlarda uğraş veren, 15 temmuz sonrasında  gömlek değiştirerek kendilerini aklamaya çalışan o eğitim sendika veya sendikalarının yetkililerinin önce; her ay üyelerin  maaşlarından kesinti yapılarak sendikalarına giren paranın karşılığı olarak emeklerinin ve haklarının mücadelesini vermesini bekliyorum.

Tüm insanların; din, dil, inanç, ırk, cinsiyet ve ekonomik  durumlarına bakmaksızın aynı sevgi ve saygı ile yaşlaşan biriyim. En çok ta “okumuş cahillere” kızarım!

Bir eğitim sendikamızın Danıştay’ın “Andımız”ı yeniden okullarda okutulması kararına karşı çıkması olayı üzerine, bu sendika başkanına bir sorum olacak!

Osmaniye Merkezdeki, eski Hoşgörü Koleji olarak hizmet veren binada; “Osmaniye Anadolu İmam Hatip Anadolu Lisesi” hizmet veriyor. Bu okulumuzda  Cuma günü saatler; 08.00’i gösterirken, okul bahçesinde  Kur’an-ı kerim okunarak derslere giriliyor.

Oradaki öğrencilerin yüzde 90’ının anlamadığı bir dilde Kur’an-ı Kerim okunurken, Tamamen Türkçe olan ve Vatan, Millet aşkını vurgulayan “Andımız” okunmasını kararına tepki gösteren zihniyetin bu ülke adına neler yapmaya çalıştığını merak ediyorum! Esenlikle..
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar