Yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması ile birlikte her yıl olduğu gibi, bu yıl da sorunlar karşımıza çıkıyor.
Bazı okullarda derslik yetersizliği nedeniyle ek bina inşaatlarına başlanmış durumda. Öğrenci sayısının fazla olması nedeniyle sınıflardaki sayıların 35 kişiye kadar yükseldiğini öğreniyoruz.
Osmaniye’deki eğitim kalitesinin Türkiye ortalamasının üzerinde olması bizleri sevindirirken, yetersiz okul ve derslik sayılarının yeterli hale getirileceğine inanıyoruz.
Dün öğrendiğim bir olayı okurlarımla paylaşmak istiyorum. Okullara devlet tarafından ücretsiz olarak dağıtılan Lise birinci sınıf İngilizce kitaplarının öğrencilerden geri alındığı yolundaki duyumlarımız bizleri kuşkulandırdı.
İngilizce kitabındaki eğitimde bir eksiklik veya hata mı vardı? Yenisi gelecek mi, yoksa veliler başka yayınevlerinin İngilizce kitabını satın alıp öğrencilere mi vermek zorunda kalacaklar?
Bu olayın ayrıntılarını ileriki günlerde mutlaka açığa kavuşacağını düşünüyorum.
Bir başka olayı yine okurlarımla paylaşmak istiyorum. Bu olay öğrenci velileri açısından sevindirici olsa gerek. Bir okul müdürünün yaptığı veli toplantısında öğrencilere devlet tarafından verilen ücretsiz kitapların mutlaka öğretmenler tarafından okutulması gerektiği ve öğretmenlerin öğrencilere dışarıdan ek kitap veya dergi seti aldıramayacaklarını öğrendim.
Geçtiğimiz günlerde bu konuda bir yazıyı gündeme taşımıştım. Madem ki devlet ücretsiz kitap dağıtıyor, eğitim kalitesi eksik ise eğer, kaliteyi yükseltmeli ve öğrencilere dışarıdan başka yayınevlerinin kitapları aldırılmamalı demiştim.
Bu okul müdürü benim gibi düşünmüş olsa gerek ki, devlet kitapları dışında başka kitapların okula getirilmeyeceğini, öğrencilerin çantaları veya sınıflarında gereken incelemeyi yapacağını söylemesi güzel bir davranış olarak kabul edilmeli.
Okullarımızda bazı öğrenci velilerinin çocukları ile birlikte sınıflara girerek derste yanlarında olmaları, diğer çocukların da eğitim ve öğretimini engellediği yolundaki olaylar, velilerin duyarlı olmalarını gerektiriyor.
Çocuklarına özgüven kazandırılması açısından, ilk hafta belki çocuklarınızla birlikte sınıflarında bulunabilirsiniz, ancak onları bundan sonra yalnız bırakmalı, diğer öğrenciler ile öğretmenlerin rahat ders yapmalarını sağlamalısınız.
Okulların bahçesinde bekleyen veliler, çocuklarınızı kendi haline bırakmalısınız. Derslerinin bitimine doğru okul bahçesinde değil, dış kapı girişinde beklediğinizde çocuklarınızın özgüvenini artırmış olabileceğinizi düşünmelisiniz.
Henüz ilkokul birinci sınıfta başlayan anne-baba ile birlikte sınıfa sıraya oturmak, sınıfa girdirip, çıkışta yine sınıftan almak yerine, bırakın çocuklarınız kendi sınıflarını bulsun, kendi sıralarında arkadaşları ile birlikte otursun. Onları bu yaşta koruma altına almaya kalktığınızda gelecek yaşlarda da tek başına bir iş yapamaz halde olabileceklerini düşünerek, özgüven kazandırmayı şimdiden kazandırmalısınız.
Bir hafta sonunu daha yaşıyoruz. Bugün ve yarın havanın güzel olması halinde pikniğe gidecek olanlar; piknik yaptığınız alana ikinci gidişinizde nasıl bulmak istiyorsanız, öyle bırakmalısınız. Temiz bir çevrede yaşayabilme adına, iyi hafta sonları diliyorum. Saygılarımla…
