04 Mayıs, 2024, Cumartesi
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Düzensiz göçmenler

Öncelikle vurgulamak isterim ki, “ırkçı yaklaşım” düşüncesi ile bu yazımı yazmadığımın bilinmesini beklerim.

Ancak, değişik ülkelere değişik yollarda giren ve sığınmaya çalışan yine değişik ülke vatandaşlarının son yıllardaki perişan hallerini TV ekranlarından hep birlikte izliyoruz.

Emperyalist ülkelerin yayılmacı ve ürettikleri silahları satabilmeleri adına, geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerdeki projeleri neticesinde, insanlar bazı olaylar karşısında ülkelerini terk ederek daha güvenli ülkelere sığınmak zorunda kalıyorlar.

1970 ve 80’li yıllarda ülkelerini terk ederek başka ülkelerine sığınmak veya sığındıkları ülkelerde “vatandaşlık” isteme olayları, bu günlerdeki kadar değildi.

Çoğunlukla “siyasi sığınmacı” olanlara rastlarken, iç savaş veya işgal edilme olayları ile kalabalık şekilde ülkelerini terk etmek zorunda kalma olaylarını pek duymazdık.

Suriye ve Afganistan’da yaşanan olayları izliyoruz. Gezmiş yıllarda başka ülkelerde de iç savaşlar oluşturulmasına rağmen, son yıllardaki ülkeler arası göçlerin önü alınamaz hale geldi.

Şu anda Suriye’de iç savaşın devam edip etmediği yönünde ajans haberlerini göremiyorum. Afganistan’daki Taliban yönetiminin vatandaşları üzerindeki baskılarını okuyor ve izliyoruz.

İsrail’in uzun yıllardır Filistin üzerindeki baskı ve terör olayları devam ediyor. Rusya iye Ukrayna arasındaki savaşın son durumu ise bu günlerde belirsiz halde izleniyor.

Suriye’deki yaşanan olayların ardından Türkiye başka olmak üzere değişik ülkelere sığınmak üzere göçler başlamıştı.

Türkiye’ye gelen sığınmacılar yurdun dört bir yanına yerleşirken, Hükümet olarak ta, barınma yerleri oluşturularak konuk etme çabalarının devam ettiğini görmekteyiz.

Siyaset kanadında Türkiye’deki “sığınmacılar” konusunda değişik rakamlar konuşuluyor.

Sadece Suriye’den gelenler değil, Afganistan, Ukrayna ve diğer ülke vatandaşlarının Türkiye’nin 81 ilindeki çeşitli yerleşim yerlerinde yaşamaya çalıştıkları haberlerini öğreniyoruz.

Bu gün itibarı ile Türkiye’de Yabancı uyruklu kaç kişinin “sığınmacı” olarak yaşamakta olduğu resmi kayıtların dışında, “kaçak” olarak kaç kişinin yaşamakta olduğu tartışılıyor.

Gayri resmi yollardan Türkiye’ye gelerek yaşamaya çalışanların, nasıl ve hangi yollarla geldiği yolundaki araştırma yapmak, yetkililerin görevi olsa gerek!

Bir çok ülkede “Vatandaşlık alabilmek” belli koşulları gerektirirken ve zor olurken, bizim ülkemizde son 10 yılda, kaç yabancı uyruklunun Türk Vatandaşı olduğu yönündeki bilgileri bilmek hakkımız olsa gerek!

Valilik veya Kaymakamlıkların resmi internet sitelerini açtığımda, karşıma büyük puntolarla yazılı bir yazı görüyorum. “Haziran ayında 15.591 düzensiz göçmen yakalandı”

Bu kadar “Kaçak ve düzensiz yabancı” ülkemizde yakalandığını öğrendiğimizde, bu sayının bir ilçe nüfusu kadar olduğu aklımıza geliyor.

Ülkeye “kaçak girenleri” yakalarken övünürken, bu yabancı uyruklu insanların ülkeye nereden, hangi yollardan ve nasıl girdiklerini yönünde de bir eksikliğimiz veya kusurlarımız olup olmadığını düşünebilsek, daha iyi olmaz mı?

Düzensizliğin, kaçak giren göçmenlerden mi, yoksa başka yollardan mı olduğunu düşünelim!...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar