28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3375
EURO35.1039
ALTIN2309.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Duygulamızı kim bölüyor!?

Duygu ve düşüncelerde ortak bir noktada buluşamadığımız zaman, sonu sarılması zor yaraları ortaya çıkarabilir.

Sevgi, saygı, anlayış, doğru ve dürüst olmak, yalandan kaçınmak, en önemlisi de dayanışma içerisinde yaşayarak yoksulun gereksinimlerine katkıda bulunmak ‘İnsan’ olmanın öncelikli görevi olarak tanımlıyorum.

Son aylarda yaşanan ekonomik krizin, sosyal krize dönüşmemesi için ortak paydada birleşmek gerekiyor. Ülkemiz ve geleceğimiz açısından bu önemlidir. Siyasilerimiz kendilerinde elbette kendilerinde gerekçeler gösterecek, yorumlayıp konuşacaklar. Bir de kendi aklımızla, düşüncemiz ve bakış açımızla olayları okumamız gerekiyor.

Yaratıcımız her kişiye düşünmesi için akıl vermiş ve bu akıl kişiye özel eylemleri yüreğinin sesini dinleyerek hayata geçirmesi yönünde yerleştirilmiştir. İnsan, bir sürücünün direksiyon başına geçilerek sürülen otomobil olmadığına göre, yaratıcının verdiği aklı ile eylemlerini gerçekleştirmelidir.

Bazı insanların, bizim medya çalışanlarının, kendilerini siyasetle uğraşan olarak tanıtanların ve sosyal paylaşım siteleri ile eleştirmekte isim yapanların değişik görüşlerini görüp okumaktayız. 

Her milletin gelenek ve göreneklerinden gelen, daha doğrusu atalarından gelen duygusal davranışları vardır. Bizim milletimizin duygusal olduğu kadar, yoksulun, kimsesizin, kısacası gariban insanların yanında onlara destek verme gibi duyarlılığı vardır. 

Konuyu dağıtmadan anlatmak istediklerime geçelim. Geçtiğimiz günlerde Kocaeli’nin Körfez ilçesinde tornacılık yapan 45 yaşındaki İsmail D., geçirdiği bir iş kazası nedeniyle 4 aydır çalışmıyormuş. İddiaya göre; Hereke Nuh Çimento ML’de okuyan oğlu, okulun istediği pantolonu alamadığı için derce alınmayıp, bir gün yok yazılmış.  

Eve gelen çocuk olayı ailesi anlatınca üzülen baba İsmail D. “Ben size ve çocuklarıma bakamıyorum, çocuğumun bir pantolonunu bile alamıyorum, niye yaşıyorum ki!”diyerek eşine dert yandıktan sonra, saat:06.00’da evinin banyosunda  kendini iple tavana asarak intihar etmiş.  Cebinden ise 20 Tl para çıkmış. 

Bu olayın ardından çıkan haberler ve yapılan yorumlar doğal olarak değişik biçimlerde kamuoyuna yansıtıldı.  Sanatçı Haluk Levent, ailenin yardımına koşacağını duyurdu.

Sanatçı Levent bunu Başkanı olduğu “Anadolu Halk ve Barış platformu” adına katkıda bulunacaktı. Ancak; sosyal medya kullanıcılarından bazı kişilerin küfür bile ederek; “Valiliğe gitseydi, sorun çözülürdü” yorumları karşısında AHBAP Başkanlığından istifa ettiğini öğreniyoruz.

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine gelelim. Okullar açıldı ama okula gitmesi gereken binlerce çocuk aileleri ile birlikte  çadır koşullarında pamuk tarlalarında ırgatlık yapıyorlar. Bir ay gibi süren süreçte bu çocuklar okulu, arkadaşları, sınıfları ve kitapları ile daha buluşamayacaklar!

Osmaniye’ye gelmemi ister misiniz!? Kent merkezindeki bazı okullarımızda Suriyeli konuklarımızın çocukları eğitim-öğretim görüyorlar. Bazıları Cevdetiye konaklama tesislerinden araçlarla geliyor, bazıları ise kent merkezinde kaldıkları kiralık evlerden alınarak getiriliyor. 

Kentimizde yaşayan konuklarımızın çocukları için; okul giysileri, kırtasiye ürünleri  paket halinde hazırlanmış durumda! Sınıflarına girip dersbaşı yapıyor bu konuklarımızın çocukları! Birkaç paket A4 kağıt filan istenmiyor! 

Kurban Bayramı nedeniyle Suriye’ye gidip dönmeyen ailelerin çocuklarının okul giysileri ile kırtasiye ürünleri okulun deposunda bekliyor!...

-“Ey ruh! Geldinse eğer, üç kere tahtaya vur!..” Susu-yorum!..
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar