19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5881
EURO34.8294
ALTIN2501.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Duyarsız ol(ma)mak!..

Yaşadığımız toplumda  gelişen olaylarla ilgilenmek veya ilgilenmemek kişiye ne kazandırır, ya da ne kaybettirir?

İlgisiz kalmak, duyarsızlık içerisinde yaşamak bir halk deyimini anımsatıyor bana; “Bana değmeyen yılan bin yaşasın!” deyimini anımsadınız sanırım!

Toplumsal yaşam içerisinde gelişen her olay bir şekilde bireyleri ilgilendirir. Kimse; kendisini ilgilendirmediğini sanmasın! Diyelim ki işiniz iyi, maaşınızda evinizin geçimini sağlıyor.

Kirada değilsiniz, otomobiliniz, yayla veya Deniz  eviniz bile var. Ekonomik durumunuza güvenip te yaşanan olumsuzluklara karşı duyarsız kalırsanız, hiç beklemediğiniz bir olayın sizinle günün birinde ilintisini yaşayabilirsiniz.

Yani hayatınızda olumsuzluklarla karşılaşmayacağınız veya mevcut güzel günlerinizin süreceğinin garantisini veremezsiniz.

Özel gün veya eğlencelerde havaya ateş açmanın sonunda acı olayların yaşanabileceği gerçeğinden yola çıkarak, bu tür eylemlerin doğru bir davranış olmadığı sürekli yetkililer ve duyarlı kişilerce anımsatılır.

Şanlıurfa’da birkaç gün önce, 39 yaşındaki İsa B. Adlı bir baba çeyiz töreni sırasında tabancası ile havaya ateş açıyor.

Tabancasını doldur boşalt yaptığı sırada yanındaki 17 yaşındaki oğlu Mehmet Fatih’in ölümüne neden oluyor. Sorgusunun ardından Savcılık tarafından serbest bırakılan baba oğlunun cenazesine katılıyor.

Bundan sonraki yaşantısını “evlat katili” olarak geçirecek olan babanın yapmış olduğu eylemin sanırım duyanlara birer ders olacağını umut ediyorum.

Duyarsızlık üzerine gündemle ilgili yazmak gerekirse; seçimler yaklaştı, böyle bir günde sandığa gitmemek ve olaylara seyirci kalmak aklın yolunu gösteren hangi eylem olarak değerlendirilir!?

Vatandaşlık görevi olan ‘tercih hakkınızı” kullanmamak, siyasetçilerin sözlerine kızarak olaylar karşısında sandıktan kaçınmak geleceğiniz açısından olumlu veya olumsuz etkiler oluşturabileceğini düşünmelisiniz!

Kullanacağınız oylamadaki tercihiniz, sizin istediğiniz sonuçta çıkmayabilir veya sizin tercihiniz de sonuçta çıkabilir.

Sonuç nasıl olursa olsun yaşamın gerçeklerinden ve toplumsal gelişmelerden geri kalmamak gerekiyor.

Birlikte olmak, acı ve tatlı günleri paylaşmak, olayların şurasında veya burasında yer alırken güzellik, dostluk, barış ve anlaşılabilir düşünceler içerisinde bulunmak en sağlıklı yaklaşımdır.

Bu ayın son gününde yerel seçimler için sandığa gidilecek.

Yaşadığımız Köy veya Mahalle’nin sorunlarını çözmek adına bir Muhtar ve azaları seçilecek. Belde ve ilçe ve İller de ise Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinin seçimi yapılacak.

Bu seçim sürecinde; Muhtar adaylarımızdan başlamak üzere, Belediye Başkan adaylarımızdan, özellikle de TV ekranlarından izlediğimiz siyasi parti liderlerinden tek isteğimiz; ağızlarından çıkan sözlere çok özen göstermeli, illaki kendisinin doğru, karşı düşüncenin yanlış olduğunu anlatmaya çalışırken, “düşmanca ve kavgacı” sözcüklerden kaçınmalıdır.

İnsanlar yaradılıştan değişik özelliklere sahip olarak dünyaya gelmiştir. Cinsiyet ayrımından olduğu gibi görüşlerde de doğal olarak ayrımlar olacaktır. Bu sadece insanların değil doğadaki tüm canlıların özellikleri ve değerleridir.

Aç olan hayvan gözüne kestirdiğini yemeye çalışır. Hayvanlar ‘akıl’ sahibi değildir. Canlılar içerisinde sadece insanlarda ‘akıl’ bulunduğuna göre, bu aklımızı da güzelden, huzur ve barıştan yana kullanmaz isek,  bu aklı bize verene hesap vermek zorunda kalacağımızı da unutmamamız gerekir! Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar