Dürtme eylemi, bir canlıya parmak ucu ile dokunmak ya da onun herhangi bir organını gıdıklamak anlamına gelir.
Sosyal paylaşım sitelerinde de ‘dürtme’ eylemi, parmak ucu ile birine gönderide bulunmak olarak tanımlanır.
İnsanlar arasındaki dürtme eylemi parmak ucu ile birinin özellikle karın bölgesine dokunma şeklinde gerçekleşir.
Bazı kişilerde ‘tik’dediğimiz sakınma, tepkisel davranış biçimi vardır. Böylesi kişilerin özellikle karın bölgesine parmak ucunuzla dokunduğunuzda tepkisini farklı şekilde gösterir. Böylesi ‘dürtme’ eylemi karşısında karın bölgesini geriye çekme, kendi elleriyle sizin elinizi tutma hareketinde bulunabileceği gibi, sesli olarak küfür bile edenler olabilir.
Bazı kişiler ise bırakın parmak ucu ile dokunmayı, parmağınızı birkaç metre uzaklıkta bile kendisine yöneltseniz küfürlü konuşma eylemi vardır.
Yine bazı kişilerde parmak ucunuzu göstererek, bir isim söylediğinizde sizin dudağınız arasından çıkan isime karşınızdaki küfür edebilir.
Bunlar bazı kişilerin bilinç altlarına yerleşen, dürtme, dokunma veya sesli olarak gerçekleşen eylemlere farklı tepki olarak değerlendirilir.
Birilerinin bu tür hareketler karşısında tepki vermesini bildiğiniz halde, dürtme veya dokunma olayını yapıyorsanız, bilerek yaptığınız bu davranış karşısında da o kişinin size karşı farklı tepki göstermesini kabullenmelisiniz.
Karşınıza biri çıkıyor, önce parmaklarını gözlerinizin içine sokarcasına, ardından midenize girercesine dürtmeye başlıyor. Susuyorsunuz ama nereye kadar?
Karşınızdaki kişi bunu bilerek yapıyor, ama sizde ‘tik’ dediğimiz harekete yanıt verme olayı yoksa bu karşılıksız bakışınız günün birinde patlak vererek karşı eylem durumuna geçebilir, hatta sizde de ‘tik’ olayı yerleşebilir.
Parmakları ile karşınızda eylem yapmasına susuyorsunuz, ama günün birinde sözleri ile sizi tahrik etmeye başladığını düşünün. Hele de sözler karşısında söylenen sözcüğe küfürlü karşılık veren bir ‘tik’iniz bulunuyorsa, o zaman ne yapacaksınız?
Karşınıza geçmiş, isimler vererek konuşup duruyor, aklınınız karışmaya başlamış duruma geldi diyelim. Sustunuz, sustunuz ve sustunuz… günün birinde size yapılan dürtmeler karşısında belleğinizde ‘tik’ oluşmaya başladı ve karşılık verir hale geldiniz.
Sizi dürten kişiye karşılık vermeniz doğal karşılanması yerine, verdiğiniz tepkiler karşısında ‘suçlu’ konumuna getirilmek istendiğinizde işte burada olaylar seyrini değiştirebilir.
İnsanların gözlerinin içine baka baka, parmak uçları ile dokunmatik telefonlarda numaraya basar gibi konuşursanız dürttüğünüz için bir süre sonra karşınızdaki kişi suskunluğunu bozabilir.
Birileri kendisine eğlence ararcasına, gülebilme adına bir takım hareketlerde bulunuyor.
Karşısındaki kişi de ‘tik’ olduğunu da biliyor. Birkaç kişinin bulunduğu ortamda, aralarındaki bir kişinin ismini söyleyerek ‘tik’i olan kişiye parmağını göstererek hareket yapıyor. O sırada kendisinde ‘tik’ bulunan kişi söylenilen ismi tekrarlayarak; “…. S….yim!”diye bağırıyor. Orada bulunanlar şaşkınlık içindeler. Birilerinin parmak göstererek dürtme olayında haberleri yok ama, ‘tik’i bulunan kişinin orada bulunan isme küfür etmesi olayı bir anda ortamı germeye yetiyor.
Eeee, beyler! Dürtmeyin ki, karşınızdaki de sussun!... Saygılarımla…
Sosyal paylaşım sitelerinde de ‘dürtme’ eylemi, parmak ucu ile birine gönderide bulunmak olarak tanımlanır.
İnsanlar arasındaki dürtme eylemi parmak ucu ile birinin özellikle karın bölgesine dokunma şeklinde gerçekleşir.
Bazı kişilerde ‘tik’dediğimiz sakınma, tepkisel davranış biçimi vardır. Böylesi kişilerin özellikle karın bölgesine parmak ucunuzla dokunduğunuzda tepkisini farklı şekilde gösterir. Böylesi ‘dürtme’ eylemi karşısında karın bölgesini geriye çekme, kendi elleriyle sizin elinizi tutma hareketinde bulunabileceği gibi, sesli olarak küfür bile edenler olabilir.
Bazı kişiler ise bırakın parmak ucu ile dokunmayı, parmağınızı birkaç metre uzaklıkta bile kendisine yöneltseniz küfürlü konuşma eylemi vardır.
Yine bazı kişilerde parmak ucunuzu göstererek, bir isim söylediğinizde sizin dudağınız arasından çıkan isime karşınızdaki küfür edebilir.
Bunlar bazı kişilerin bilinç altlarına yerleşen, dürtme, dokunma veya sesli olarak gerçekleşen eylemlere farklı tepki olarak değerlendirilir.
Birilerinin bu tür hareketler karşısında tepki vermesini bildiğiniz halde, dürtme veya dokunma olayını yapıyorsanız, bilerek yaptığınız bu davranış karşısında da o kişinin size karşı farklı tepki göstermesini kabullenmelisiniz.
Karşınıza biri çıkıyor, önce parmaklarını gözlerinizin içine sokarcasına, ardından midenize girercesine dürtmeye başlıyor. Susuyorsunuz ama nereye kadar?
Karşınızdaki kişi bunu bilerek yapıyor, ama sizde ‘tik’ dediğimiz harekete yanıt verme olayı yoksa bu karşılıksız bakışınız günün birinde patlak vererek karşı eylem durumuna geçebilir, hatta sizde de ‘tik’ olayı yerleşebilir.
Parmakları ile karşınızda eylem yapmasına susuyorsunuz, ama günün birinde sözleri ile sizi tahrik etmeye başladığını düşünün. Hele de sözler karşısında söylenen sözcüğe küfürlü karşılık veren bir ‘tik’iniz bulunuyorsa, o zaman ne yapacaksınız?
Karşınıza geçmiş, isimler vererek konuşup duruyor, aklınınız karışmaya başlamış duruma geldi diyelim. Sustunuz, sustunuz ve sustunuz… günün birinde size yapılan dürtmeler karşısında belleğinizde ‘tik’ oluşmaya başladı ve karşılık verir hale geldiniz.
Sizi dürten kişiye karşılık vermeniz doğal karşılanması yerine, verdiğiniz tepkiler karşısında ‘suçlu’ konumuna getirilmek istendiğinizde işte burada olaylar seyrini değiştirebilir.
İnsanların gözlerinin içine baka baka, parmak uçları ile dokunmatik telefonlarda numaraya basar gibi konuşursanız dürttüğünüz için bir süre sonra karşınızdaki kişi suskunluğunu bozabilir.
Birileri kendisine eğlence ararcasına, gülebilme adına bir takım hareketlerde bulunuyor.
Karşısındaki kişi de ‘tik’ olduğunu da biliyor. Birkaç kişinin bulunduğu ortamda, aralarındaki bir kişinin ismini söyleyerek ‘tik’i olan kişiye parmağını göstererek hareket yapıyor. O sırada kendisinde ‘tik’ bulunan kişi söylenilen ismi tekrarlayarak; “…. S….yim!”diye bağırıyor. Orada bulunanlar şaşkınlık içindeler. Birilerinin parmak göstererek dürtme olayında haberleri yok ama, ‘tik’i bulunan kişinin orada bulunan isme küfür etmesi olayı bir anda ortamı germeye yetiyor.
Eeee, beyler! Dürtmeyin ki, karşınızdaki de sussun!... Saygılarımla…
