24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5249
EURO34.8099
ALTIN2422.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Dün ve Dünler…

Dün 1 Mayıs’tı. Ülkemizde resmi tatil ilan edilerek ilk kez “Emek ve Dayanışma Bayramı” olarak kutlandı.

Dünlere geri dönüp baktığımızda, 1 Mayıs’larda işçi bayramı olarak kutlanmasının yasaklandığı, izin alınmış olsa bile bir takım gerginliklerini yaşandığı günleri anımsıyorum.

Bazı gruplar eylemleri halka ve yöneticilere kötü gösterebilmek için çeşitli çalışmalar yaparlar. Provakatör dediğimiz böylesi gruplar sayesinde de yeni bir eylemin yapılmasına yetkililer sıcak bakmazlar.

Oysa yasaklanan her hareket, mutlaka direnişle karşılandığı gibi bizim insanlarımız tarafından da yeniden yapılması istenir.

1 Mayıs taksim meydanının geçmiş yıllarını anımsayın. Polisle göstericiler arasındaki gerginlikler, ölümler ve yaralanmalar. Esnafın işyerlerinin yağmalanması, otomobillerin taşlanması veya yakılmak istenmesi gibi olayları aklıma getirdiğimde, bir de 2012 yılı 1 Mayıs’ını düşünüyorum.

Türkiye’de uzun yıllar sonrasında Emeğin ve emekçilerin dayanışma bayramı resmi olarak var ve bu yıl ilk kez kutlandı. Bazı tatsız olaylar yaşanmışta olsa, bunları her zaman olduğu gibi yine farklı anlayıştaki grupların yaptıkları sezinlenebiliyor.

Dün tatildi, özellikle resmi kurumlarda çalışanlar için tatil iyi geldi. 1 Mayıs emekçilerin, işçilerin bayramıydı oysa. Masa başında oturan kamu görevlileri, yani memurların işine yaradı bu bayram tatili. Fabrikalardaki işçiler, sanayideki işçiler ve küçük işletmelerdeki emekçiler yine işlerinin başında üretime katkıda bulunmaya devam ettiler.

Alanlara çıkanlar arasında memurlar ve eğitim sendikalarının tam yerinde taleplerini dile getirme günüydü dün. Örneğin eğitimciler zamlarını yetersiz bulduklarını haykırdılar. İşçiler ise fabrikalarda makinelerin başında üretime devam ediyorlardı.

Osmaniye’de herhangi bir kutlama gerçekleşmedi. Bazı sendika yöneticilerine sorduğumda Ankara’ya gideceklerini söylediler. Yasaklar kaldırıldığı zaman, yasal zeminlerde hak arayabilenlere de hazmedemeyenlere rastlayabiliyoruz. Önemli olan yasal zeminlerde hak mücadelesini verirken, haksızlıklar karşısında da dik durabilmektir.

Bundan on yıl öncesinde “İşçi Bayramı” demek suçmuş gibi tanımlandığı gibi, 1 Mayıs’ta alanlara çıkanlara da suçlu gözüyle bakılırdı. Bugün ise resmi bayram olarak kutlanıyor. Bu durum emekçilerin bir kazanımı olarak, başarılı zaferi olarak tanımlanabilir.

Unutulmasın ki, dün gaddarca hareket edip, yasakçı zihniyetle zorbalık yapanlar, gelecek bir günde yasal zeminlerde kendi yasaklarını izlediklerinde kahırlarından hasta olabilirler. Dün ile bu günü, bugün ile yarını ve yarınları iyi düşünebilmek gerekiyor. Bugün yasaklamak için elinizde belki bir yetki sahibi olabilirsiniz ama, yarın o yetki sıfatını kaybettiğinizde size de aynı yasaklama uygulandığında sakın ha kimseye kızmayın, kırılmayın.

Bugünlerde emekli komutanların durumlarını göz önünde düşünerek geleceğinizi şimdiden üzüntülere gebe bırakmayın. Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar