Bir yeni yılı daha gerilerde bırakıp, yeni bir yıla merhaba demeye hazırlanırken, yeni yıldan umutları olanların düşlerinden geçenleri gözlemliyorum.
İnsanların çoğunluğu ekonomik açıdan para ve iş umudunu yüreğinden geçiriyor.
Ekonomik olarak yüzde 8’lik bir oran ise böyle bir düş kurma peşinde değil.
Zaten onların her istedikleri ekonomik anlamda yerine geliyor.
Onların sadece dileklere sağlık olarak görebiliyoruz.
Yeni yılın getirilerini konuşanlar umutlarını Milli Piyango biletine bağlamışlar.
Bilet alanlar 2012 yılında şanslarının iyi gitmesi ve biletlerine para çıkması durumunda hayaller kurmaya başladılar bile.
Eskiden milli piyango biletleri sadece seyyar gezen biletçilerde bulunurdu. Yeni yıla bir hafta kala biletlerin bittiğine bile tanık olurduk.
Şimdi ise farklı satış noktalarını görüyoruz.
Örneğin PTT şubeleri bile bilet satmaya başladılar.
Bir de korsan ve sahte bilet satıcılarını aklımıza getirdiğimizde yılbaşı akşamına kadar bilet bulabilme şansınız olabiliyor.
Osmaniye’de PTT gişesinde işim gereği sıramı bekliyorum.
50 yaşlarında bir kadın, 20 yaşlarında kızı ile birlikte Postaneden Milli Piyango bileti almaya gelmişler.
Gişedeki memur biletleri uzatıyor, genç kız arasından bir bilet çekip alacak.
Annesi kızının omzuna vuruyor, “Dur kız, önce bildiğin bir dua oku, ondan sonra bileti çek.
Uğurlu olur, Allah de, bir dua okumadan alma sakın!”
Genç kız parmakları arasındaki bileti yeniden destelerin arasına yerleştiriyor, sıra bekleyen insanların bakışları arasında bildiği bir duayı okuduktan sonra yeniden parmaklarını biletlerin arasına götürüp bir tane çektikten sonra yüzüne sürüyor.
Milli Piyango bileti bir şans çekilişi olarak bilinir. Şans ayrı bir olay, ama piyango biletlerine karşı çıkan insanlar da var.
Hatta ‘haram’ olduğunu söyleyenleri de düşündüğümüzde ayrı bir tartışma konusu olabilir.
Bir zamanlar Osmaniye Merkezdeki Zafer Camiinin alt katının bir bankaya kiraya verilmesi olayını gündeme getirmiştim.
İbadet yapılan yerin altında ‘faizle yürüyen işletme’ olarak değerlendirdiğim bankaya kiraya verilmesi olayında insanların bazıları benden yana olurken, bazı insanlar da bunun bir ticari anlayış olduğunu söylemişlerdi.
İnsanlara gerçekleri öğretirken veya anlatırken, kişisel yorumlarını katanların inandırıcılıkları günün birinde yanlış yönlendirme ve inançları beraberinde getirebilir.
Bilim insan, din bilimci ve benzeri konularda akademisyenlerin çevresindeki insanlarla konuşurken dikkat etmeleri gerekiyor.
Çünkü bilmeyen insan bilen insandan duyduklarını beyinlerine yerleştirdiklerinde günün birinde onu yerinden söküp atmak zor oluyor.
Bu konuda günümüzdeki inançları kendi çıkarlarına kullanan tarikatları örnek verebiliriz.
Milli Piyango bileti alırken dua okuyan genç kızın okunmuş biletine para çıkarsa nasıl yorumlanır, çıkmazsa nasıl değerlendirilir bilemem ama yüreğinden gelen bir harekette bulunduğu için kutluyorum o genç kızı.
Bunun altında sadece inanç yatıyor, her ne kadar okuduğu duayı piyango biletine para çıkması için okumuş olsa da, farklı bir niyetinin olmadığını düşünüyorum.
Asıl korkulması gerekenler, birilerinin yayında inançlı görünüp, sohbetler ederken, bir başka yerde de kırdıkları cevizlerin kabuklarını torbaya sığdıramayanları da iyi tanımak gerekiyor.
Saygılarımla…
