Bu sütunlarda daha önceleri iki kez dolmuş şoförlerinin, yolcuları biniş ve inişleri konusunda uyarmalarını önermiştim.
Şehir içi toplu taşıma araçlarında ön kapıdan binilir, arka kapıdan da inilir. Dolmuşların içerisinde kapıların üzerinde de bu uyarı yapılmıştır. Ancak Osmaniye’de inilmesi gereken yerden değilde, yolcuların binecekleri kapıdan inmek isteyenlerin olduğa tanık olduğum için şoförlerin de bu konuda uyarı yapmalarını gazetemizin bu sütunlarında dile getirmiştim.
Dün haberlerde izlediğim bir üzücü olay, bana bu yazılarımı anımsattı. Hatay’da yaşanan ve cinayetle sonuçlanan olay, toplum olarak nereye gittiğimizi de gözler önüne getiriyordu.
Dolmuşta ön kapıdan inmek isteyen bir yolcuyu şoför uyarıyor. Yolcu ön kapıdan inme isteğinde ısrar ediyor. Şoför, arka kapıdan inileceğini anımsattığı halde yolcu işi tartışmaya, ardından şoföre yumruk vurmaya kadar getiriyor. Olay bununla da kalmıyor, diğer yolcuların gözleri önünde şoförü bıçaklayıp olay yerinden kaçak yolcu, bir süre sonra yakalanıyor. Olayın en acı yönü ise dolmuş şoförü kan kaybından yaşamını yitiriyor.
Bu talihsiz olayın sonunda bir can giderken, diğer kişi de bundan sonraki yaşamını cezaevinde getirme olayı oluşuyor.
Dolmuşta yaşanan olaylara baktığımızda, yolcunun ısrarla ön kapıdan inmek istemesi, şoförün uyarıları karşısında onu bıçaklaması ve bu olaylar yaşanırken diğer yolcuların araya girip ayırmaması da insanlık olarak akıllara durgunluk verici gelişmeler olarak değerlendirilebilir.
Bu üzücü olayı duyan dolmuş şoförleri geçmişte yazdığım yazı için bana neler diyeceklerdir şimdi. Bunu da bir kenara bırakalım, bundan sonra dolmuş şoförleri yolcuları hatalarından dolayı uyarmaktan çekineceklerdir. En çok ta Hatay’taki dolmuş şoförleri bu olayın şoku ile yaşayacaklardır.
Bir halk deyimi vardır; “İncir çekirdeğini doldurmayacak bir olaydan cinayet işlendi”diye. Yaşanan bu talihsiz olay, bu halk deyimine tam uygun diyebiliriz.
Taksicileri silah zoruyla gasbedip parasını alanları, otomobillerini çalanları duymuştuk. Kendisine çarpan araç sürücüsü ile olay çıkaranları da duymuştuk. Ancak, dolmuştan inmesi gereken kapı için uyardığı için şoförün öldürülmesi olayını da dün duyduk.
Sokak ortasında insanların gözleri önünde eşini bıçak darbeleriyle öldürenler, çocuklarını gözleri önünde eşinin boğazını kesip öldürenler, kardeşini, annesini veya babasını öldürenler son yıllarda artış gösterirken nereye doğru gittiğimizi düşünmek zorunda olduğumuzu anımsatmak istiyorum.
İnsanlar tedirginlik içerisinde, dalgın ve geleceklerinden umutsuz bir ortamın içerisine girmekle karşı karşıya gelirken, bu olayların incelenmesi, araştırılması ve sağlıklı bir toplum olabilmenin yollarının aranmasında geç kalmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Sevgiden, hoşgörüden, saygıdan ve anlayıştan uzaklaşıyoruz. Nereye doğru gidiyoruz, neler yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. Sahtekarlık, dolandırıcılık, anlayışsızlık, hile, saygısızlık ve umutsuzluğumuzun sonunu iyi görmüyorum. Saygılarımla..
