Son günlerde Amerikan Dolarının yükselişinin engellenmesine çalışılıyor. Dolar’ın bozdurulması ve TL’ye çevrilmesi konusunda bir takım kampanyalar başlatıldı.
Dolarını bozduranlara bazı hediyeler bile verilmeye başlandı. Bazı esnafımız ise Dolar ile ilgili yazılarını işyerinin vitrinine asarak, değişik kampanyalar yapıyor. Aslında bir noktada işyerinin reklamını da yapmış oluyor.
Doların yükselişe geçme olaylarını gerilere doğru bakarak incelemek gerekiyor. Bugünlere gelindiğinde esnafımızın ekonomik durumu eski yıllara göre iyi diyebilir miyiz? Osmaniye’de cedde ve sokakları gezerek esnafla sohbet ederken, siftahsız kepenk kapatan esnafımızın sayılarını tahmin edebiliyor musunuz?
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dolar’ın yükselişi ve yaşanan krizle ilgili sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın Şimşek neler söylemiş: “ Birinci Dünya savaşından sonra belki de en sıkıntılı, en zorlu bir dönemden geçiyoruz”
Bu sözleri söyleyen mevcut iktidarın şu andaki Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı olarak görev yapıyor. Batman’daki İŞ-Kur İl Müdürlüğü’nün “Haydi gençler iş başına” projesinin ödül törenine katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmasında Ortadoğu’da büyük bir oyunun yeniden sahnelendiğini vurgulayarak, Ortadoğu’dati kaosun bizi yansımalarının çok büyük olduğunu vurguluyor.
Dolar’ın yükselişinin engellenmesi için yapılan konuşmaları, en tepeden başlamak üzere izliyoruz. Bir zamanlar “Ekonomik kriz bize teğet geçecek!” sözlerini anımsıyorum.
Komşu ülkelerimizde hangisi ile barışık durumdayız. Amerika’ya kafa tutan, Rusya ile bir barışık, bir kriz oluşturan sözlerin kullanılması ile ülkemizde yaşananların sorumluları bu ülkeye yönetenler mi, yoksa esnaf mı diye sorgulamak gerekiyor?
Bu ülkeyi 15 yıla yakın süredir aynı siyasi partinin iktidarı yönettiğine göre, ekonomik, siyasi ve terör olaylarında başarı veya başarısızlık olayları konusunda da aynı siyasi iktidarın icraatları sorumlu değil de kimler olduğunu merak ediyorum!
Dolar ve Mark’ın ülkemizde piyasadaki dolaşımını serbest bırakan siyasi anlayışı anımsayın. Yurt dışında çalışan birinin Türkiye’de ailesine dolar veya Mark getirdiğinde bunu sadece Ziraat Bankası’nda Türk parasına dönüştürebilmek için yurt dışında çalıştığını belgeleyen bir yazının bulunması koşulu vardı.
Avrupa’ya açıldık, yabancı paraların dolaşımına izin verildi,yabancı sigaraların satışları serbest bırakıldı. Sanıldı ki Türkiye ekonomisi böyle gelişip büyüyecek! Oysa olaylar veya düşler bekledikleri gibi olmadı. Bugünlere geliyoruz, Türk parası değer kaybediyor. Geçtiğimiz günlerde Suriye parası karşısında bile değer kaybeden TL’mizin geleceği ile ilgili önlemlerin ivedi olarak alınması gerektiğini aklımıza iyi yerleştirmemiz gerekiyor.
Suriye’de 5 yılı geçen süredir iç savaş var. Terör örgütleri, Esat güçleri, muhalif güçler ve yabancı devlet ajanlarının hallaç pamuğu gibi kullandığı Suriye’nin para birimi geçtiğimiz günlerde TL karşısında değerli gün yaşadı.
Türkiye’de ekonominin iyiye gittiğini söyleyip savunanlara sormak istiyorum; Bugünkü durumda, Suriye parası bile Tl’nin üzerinde yer almışsa, bizde bir sorun yaşanıyor demektir! Saygılarımla…
Dolarını bozduranlara bazı hediyeler bile verilmeye başlandı. Bazı esnafımız ise Dolar ile ilgili yazılarını işyerinin vitrinine asarak, değişik kampanyalar yapıyor. Aslında bir noktada işyerinin reklamını da yapmış oluyor.
Doların yükselişe geçme olaylarını gerilere doğru bakarak incelemek gerekiyor. Bugünlere gelindiğinde esnafımızın ekonomik durumu eski yıllara göre iyi diyebilir miyiz? Osmaniye’de cedde ve sokakları gezerek esnafla sohbet ederken, siftahsız kepenk kapatan esnafımızın sayılarını tahmin edebiliyor musunuz?
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dolar’ın yükselişi ve yaşanan krizle ilgili sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın Şimşek neler söylemiş: “ Birinci Dünya savaşından sonra belki de en sıkıntılı, en zorlu bir dönemden geçiyoruz”
Bu sözleri söyleyen mevcut iktidarın şu andaki Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı olarak görev yapıyor. Batman’daki İŞ-Kur İl Müdürlüğü’nün “Haydi gençler iş başına” projesinin ödül törenine katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmasında Ortadoğu’da büyük bir oyunun yeniden sahnelendiğini vurgulayarak, Ortadoğu’dati kaosun bizi yansımalarının çok büyük olduğunu vurguluyor.
Dolar’ın yükselişinin engellenmesi için yapılan konuşmaları, en tepeden başlamak üzere izliyoruz. Bir zamanlar “Ekonomik kriz bize teğet geçecek!” sözlerini anımsıyorum.
Komşu ülkelerimizde hangisi ile barışık durumdayız. Amerika’ya kafa tutan, Rusya ile bir barışık, bir kriz oluşturan sözlerin kullanılması ile ülkemizde yaşananların sorumluları bu ülkeye yönetenler mi, yoksa esnaf mı diye sorgulamak gerekiyor?
Bu ülkeyi 15 yıla yakın süredir aynı siyasi partinin iktidarı yönettiğine göre, ekonomik, siyasi ve terör olaylarında başarı veya başarısızlık olayları konusunda da aynı siyasi iktidarın icraatları sorumlu değil de kimler olduğunu merak ediyorum!
Dolar ve Mark’ın ülkemizde piyasadaki dolaşımını serbest bırakan siyasi anlayışı anımsayın. Yurt dışında çalışan birinin Türkiye’de ailesine dolar veya Mark getirdiğinde bunu sadece Ziraat Bankası’nda Türk parasına dönüştürebilmek için yurt dışında çalıştığını belgeleyen bir yazının bulunması koşulu vardı.
Avrupa’ya açıldık, yabancı paraların dolaşımına izin verildi,yabancı sigaraların satışları serbest bırakıldı. Sanıldı ki Türkiye ekonomisi böyle gelişip büyüyecek! Oysa olaylar veya düşler bekledikleri gibi olmadı. Bugünlere geliyoruz, Türk parası değer kaybediyor. Geçtiğimiz günlerde Suriye parası karşısında bile değer kaybeden TL’mizin geleceği ile ilgili önlemlerin ivedi olarak alınması gerektiğini aklımıza iyi yerleştirmemiz gerekiyor.
Suriye’de 5 yılı geçen süredir iç savaş var. Terör örgütleri, Esat güçleri, muhalif güçler ve yabancı devlet ajanlarının hallaç pamuğu gibi kullandığı Suriye’nin para birimi geçtiğimiz günlerde TL karşısında değerli gün yaşadı.
Türkiye’de ekonominin iyiye gittiğini söyleyip savunanlara sormak istiyorum; Bugünkü durumda, Suriye parası bile Tl’nin üzerinde yer almışsa, bizde bir sorun yaşanıyor demektir! Saygılarımla…
