Doğada son yıllarda yaşanan olumsuz olaylar karşısında, bunun bir uyarı olduğunu düşünerek gecikmeden gereken önlemleri almak zorundayız.
İnsanların ve tüm canlıların doğaya gereksinimi var, ancak doğanın bünyesinde bulundurduğu insan ve canlılara gereksinimin olmadığını bilmemiz gerekiyor.
İnsanlar ve diğer canlılar olmadan da doğa vardı ve kendi içerisinde hareketlerini sürdürürken, dünya ve diğer gezegenler kendi halinde varlıklarını sürdürüyorlardı.
Doğanın dengeli şekilde hareketlerinde olumsuzluklar nasıl oluştu, normal seyrinde işlevini yürütmekte olan doğanın dengesi nasıl bozuldu?
İşte asıl sorgulanması, araştırılıp incelenmesi gereken olay bu olsa gerek.
Yolda aracı ile seyreden sürücü yakıtı bittiğinde birilerini suçlamak yerine yakıt deposunu kontrol edip etmediği yönünde kendisini sorgulamalıdır.
Olumsuz olaylar karşısında, aklı ile hareket eden tek canlı varlık olan insanoğlu; nerede ve nasıl hata yapıp yapmadığını kendisine sormalıdır.
Olumsuz olaylar karşısında sorumluluğu başka yerlere atmak veya olaydan sıyrılma aylayışı yanlışlıkları da beraberinde getirir.
Ülkemizde Nisan ayı başta olmak üzere, özellikle kurak geçen yaz aylarında yağmur duasına çıkan insanların haberlerini okurdunuz. Yani yaz aylarında yağmura hasret yaşardık.
Bugünlere geliyoruz, Temmuz ve Ağustos aylarında yurdumuzun değişik bölgelerindeki sağanak yağışlar sele dönüşerek, yol, köprü, ev ve işyerlerine zarar verdiği gibi, can kayıplarına bile neden oluyor.
Orman yangınlarının eş zamanlı olarak değişik bölgelerde çıkması, doğal olarak insanları ve yetkilileri üzmesi ile birlikte kaygılandırdı.
Kendilerinden olmayan yerel yönetimlerin başarısız olduğunu söylemekle bilinen siyasi iktidarın, “öteleştirici tavırları” ile kendilerine pay çıkarmak isteyenler yangınların ilk günlerinde; “Terör örgütleri ormanları yaktı” diye sosyal medyadan paylaşımlar yaptılar.
İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı bu güne kadar orman yangınlarının kesin çıkış nedenleri konusunda kesin açıklama yapmazken, birilerinin çıkıp ta, “Terör örgütleri yapıyor” diye paylaşma yaparak algı oluşturması doğru davranış olamaz!
Orman yangınlarını bir yana bırakalım. Bu yaz mevsiminde en kurak yerleşim yerlerimizde bile (Şanlıurfa örneği), sağanak yağışlar ve sel sularının verdiği hasarlar ve can kayıpları ile ilgili neler yazılacak diye merak ediyorum!? Sağanak yağmurların ve sel sularının oluşmasının sorumlusu kimi göstereceksiniz!?
Ehliyetsiz sürücünün yaptığı kazada, öncelikli olarak sürücü suçlanır. Sürücünün ehliyeti yoktur ama, burada araç ile yolun hiç kusuru yok mudur!?
Covid-19 salgını ile ilgili Bilim kurulu oluşturularak çalışmalara başlamışsa, doğamızın korunması, çevresel etkinlikler ve yerel yerleşimler konusunda da merkezi hükümetin kurullar oluşturmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
İl Merkezlerinden Valilikler, İlçelerde Kaymakamlıklar Başkanlığında, Merkezi Yönetim de ise yurt genelini kapsayacak şekilde; Doğal afetler, orman yangınları, sel baskınları gibi olası olumsuz olayların yaşanmaması için kurullar oluşturarak çalışmalara başlayarak uygulamaya koymasını önemsiyorum.
Yaşadığımız doğa bizleri uyarıyor ve anlatmak istediklerini anlamaya çalışmadığımız zaman yarın çok geç kalabiliriz.
Yorum Yazın