Dinin siyasete alet edilmemesi, insanların kutsal inançları üzerinden siyaset yapılmaması konusunda ne kadar önerilerde bulunulursa bulunsunlar, dağarcıklarında konuşacak sözcük bulamayanlar hemen insanların inançlarına sığınmayı siyaset yapmak olarak görmeye başladılar.
Siyasetçilerin inançlar üzerinde yaptıklarına alışmaya başlar olduk. Çünkü sonrasında onların da foyaları ortaya çıkıyor ama, halkımızın yüzde kaçı bunu anlayabiliyor buna bakmak gerek?
Şimdi birde din adamları inançlarımızı siyasete alet etmeye başladılar. Kutsal değerlerimizi gerektirdiği gibi insanlar üzerinde uygulamayan din adamları, siyasetin bir kenarında koltuklarında kalabilme gibi düşüncelerle hareket ettiklerini gördüğümüzde aklımız karışıyor.
Son olarak Osmaniye’de şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze töreninde yaşanan üzücü olaylardan sözetmek istiyorum.
Osmaniye İl Müftüsü olarak görev yapan, ilimizin din adımı olarak en üst makamındaki kişi, öylesine hatalar yaptı ki, bunun sonunda gerginliklerin oluşmasına neden olacak hareketleri izledik.
Öğle namazının ardından Büyük Cami de Cenaze namazı kılınacaktı. Birlerce insan ve protokol mensupları, askeri erkan cami önünde cenaze namazı satını beklerden İl Müftüsü vaat veriyordu. Müftü vaazında; Ramazan ayından sözediyordu. Cenazelerin yıkanmasından sözediyordu. Peygamberimizin cenazesini Hz. Ali’nin yıkadığını anlatıyordu.
Cenaze namazını bekleyenler İl Müftüsü Çortul’u dakikalarca dinledi. Ramazan ayı olmadığı halde Ramazan ayından sözetmesi neyin nesiydi?
Cuma günü olmamasına rağmen, Pazar günü öğle namazında Müftünün vaaz vermesi neyin nesiydi?
Orada bir şehit cenazesi vardı, az sonra cenaze namazı kılınacaktı, ama Müftü Çortul bu şehidin cenazesinden ve son günlerdeki şehit olaylarına değinmiyordu.
İnsanların dostluk ve barış içerisinde yaşaması için dinimizin gerektirdiği koşullardan sözetmeyen Müftü Çortul, öğle namazının ardından Cenaze namazı kıldırmak için tabutun başına geldi.
Osmaniye’nin 220. şehidinin cenaze namazı kılınacaktı. Son 24 günde ise Yüzbaşı Ali Alkan 6. şehidimiz oluyordu.
Müftü Çortul tabutun başında saf tutarken, çevresinde bazı insanları da yanına davet edercesine hareketler içerisindeydi. Bir ara iktidar partisinin Milletvekilleri ile İl başkanına karşı şehit yakınlarından tepki geldi.
Müftü bu arada elindeki mikrofonu Belediye Başkanı Kadir Kara’ya vererek tepkilerin kesilmesini isterken, o sırada ellerini bağlayarak, “Allahü ekber” diyerek cenaze namazına başladı.
Henüz namaz için insanlar saf tutmamışlardı. Ama Müftü Çortul çevresindekiler ile arkasındakilere bakmadan tek başına “cenaze namazı” kılmaya başlamıştı. Bir dakika bile sürmeden o kargaşa içerisinde Müftü ‘cenaze namazını’ tek başına kılıverdi.
Tabutu omuzlara aldılar, Şehit için üç defa ‘helallik’ isteme olayı yaşanmadı, Müftü bunu neden yapmadı bunu anlayamadık? Hadi Cami’de cenaze namazı böyle geçiştirildi, Asri mezarlıkta cenaze namazı kılınabilir, burada şehidimiz için ‘helallik’ alınabilirdi. Müftü Çortul bunu da yapmadı!
Osmaniye İl Müftüsü ne yapmak istedi, ne yapmaya çalıştı, dinimizde bir din adamının bu yaptıkları doğru mudur? Bunları din bilgilerine sahip insanların yorumlarına sunuyorum. Saygılarımla…
Siyasetçilerin inançlar üzerinde yaptıklarına alışmaya başlar olduk. Çünkü sonrasında onların da foyaları ortaya çıkıyor ama, halkımızın yüzde kaçı bunu anlayabiliyor buna bakmak gerek?
Şimdi birde din adamları inançlarımızı siyasete alet etmeye başladılar. Kutsal değerlerimizi gerektirdiği gibi insanlar üzerinde uygulamayan din adamları, siyasetin bir kenarında koltuklarında kalabilme gibi düşüncelerle hareket ettiklerini gördüğümüzde aklımız karışıyor.
Son olarak Osmaniye’de şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze töreninde yaşanan üzücü olaylardan sözetmek istiyorum.
Osmaniye İl Müftüsü olarak görev yapan, ilimizin din adımı olarak en üst makamındaki kişi, öylesine hatalar yaptı ki, bunun sonunda gerginliklerin oluşmasına neden olacak hareketleri izledik.
Öğle namazının ardından Büyük Cami de Cenaze namazı kılınacaktı. Birlerce insan ve protokol mensupları, askeri erkan cami önünde cenaze namazı satını beklerden İl Müftüsü vaat veriyordu. Müftü vaazında; Ramazan ayından sözediyordu. Cenazelerin yıkanmasından sözediyordu. Peygamberimizin cenazesini Hz. Ali’nin yıkadığını anlatıyordu.
Cenaze namazını bekleyenler İl Müftüsü Çortul’u dakikalarca dinledi. Ramazan ayı olmadığı halde Ramazan ayından sözetmesi neyin nesiydi?
Cuma günü olmamasına rağmen, Pazar günü öğle namazında Müftünün vaaz vermesi neyin nesiydi?
Orada bir şehit cenazesi vardı, az sonra cenaze namazı kılınacaktı, ama Müftü Çortul bu şehidin cenazesinden ve son günlerdeki şehit olaylarına değinmiyordu.
İnsanların dostluk ve barış içerisinde yaşaması için dinimizin gerektirdiği koşullardan sözetmeyen Müftü Çortul, öğle namazının ardından Cenaze namazı kıldırmak için tabutun başına geldi.
Osmaniye’nin 220. şehidinin cenaze namazı kılınacaktı. Son 24 günde ise Yüzbaşı Ali Alkan 6. şehidimiz oluyordu.
Müftü Çortul tabutun başında saf tutarken, çevresinde bazı insanları da yanına davet edercesine hareketler içerisindeydi. Bir ara iktidar partisinin Milletvekilleri ile İl başkanına karşı şehit yakınlarından tepki geldi.
Müftü bu arada elindeki mikrofonu Belediye Başkanı Kadir Kara’ya vererek tepkilerin kesilmesini isterken, o sırada ellerini bağlayarak, “Allahü ekber” diyerek cenaze namazına başladı.
Henüz namaz için insanlar saf tutmamışlardı. Ama Müftü Çortul çevresindekiler ile arkasındakilere bakmadan tek başına “cenaze namazı” kılmaya başlamıştı. Bir dakika bile sürmeden o kargaşa içerisinde Müftü ‘cenaze namazını’ tek başına kılıverdi.
Tabutu omuzlara aldılar, Şehit için üç defa ‘helallik’ isteme olayı yaşanmadı, Müftü bunu neden yapmadı bunu anlayamadık? Hadi Cami’de cenaze namazı böyle geçiştirildi, Asri mezarlıkta cenaze namazı kılınabilir, burada şehidimiz için ‘helallik’ alınabilirdi. Müftü Çortul bunu da yapmadı!
Osmaniye İl Müftüsü ne yapmak istedi, ne yapmaya çalıştı, dinimizde bir din adamının bu yaptıkları doğru mudur? Bunları din bilgilerine sahip insanların yorumlarına sunuyorum. Saygılarımla…
