26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5468
EURO34.9721
ALTIN2439.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Dilini arı sokmuş

Bir insana kızdığımız zaman, gereğinden fazla konuşuyorsa böylesi durumlarda susmasını önerircesine “dilini eşek arası soksun!”denildiğini anımsayın.

Böylesi bir beddua tutar mı, tutarmış bazen. İşte böylesi bir olayı duyduğumda şaşkına döndüm. Bir insanın dilini arı sokmuştu, ama eşek arası mı, bal arısı mı olduğunu arıya sokulan adam bilmiyordu. Ancak arının sokmasının ardından adamın ilginç bir mücadelesi olmuştu.

Bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Vatandaşın adı Ahmet, ancak soyismini ve köyünün ismini vermeyeceğim. Osmaniye’nin merkeze bağlı bir köyünde tarladaki otları temizlemek için giden Ahmet, yorulup bir ağacın altında dinlenmeye çekilir. Belini ağaca dayayıp dinlenirken uyuduğun bile farkında değildir. Bu arada susuzluktan dili dışarıya çıkan Ahmet’in bu durumundan yararlanan arı Ahmet’i dilinden sokar. Aniden uyanan Ahmet ne olduğunu anlayamadan belindeki tabancaya sarılır. Dili felaket ağrımaktadır, ancak arı sokması olarak düşünmeyen Ahmet ağzının içindeki ağrı ile ayağa kalkıp etrafa ateş etmeye başlar. Ağacın dallarındaki arıları fark edip, anlar ki bu arılardan biri dilinden sokmuştur. Tabancasın sesinden kaçan arılar havada uçuşurken Ahmet’te onlara ateş etmeyi sürdürür.

Tabancasındaki mermileri bitiren Ahmet kaç tane arı vurduğunu sayacak halde değildir, ama dili ve yanakları her geçen dakika da şişmektedir.

Tarlaya götürdüğü malzemeleri bile eline alıp taşıyabilecek dermanı kalmayan Ahmet acı içinde tabancasını bile ağacın altında unutup köye doğru sallana sallana yürümektedir. Köyden bir komşusu ile karşılaşır onun traktörü ile eve gelip sedirin üzerine yüzü koyun yatar. Bu arada derdini anlatacak durumda değildir, dili ve yanakları şiştiği için konuşamaz. Eşi Fatma ne olduğunu sorsa da Ahmet bir türlü ağzının içindeki dilini konuşturacak durumda değildir.

Traktöre binip Hastaneye gelirler, doktor ne olduğunu sorar ama Ahmet bir türlü konuşamaz. Doktor bu kez eşi Fatma’ya ne olup bittiğini sorar. Fatma bir şey bilmediği için, tarlada yılan sokmuş olabileceğinden sözeder.

Ahmet’i hemen yoğun bakıma alırlar, birkaç dakika sonrasında doktor dışarıya çıkıp Fatma’ya eşini arı sokmuş olabileceğini söyler.

Fatma bir anda şok yaşamaya başlar. Sabahki sözlerini anımsar, eşi Ahmet’in ardından “dilini eşek arısı soksun e mi!” dediğini anımsar. Eşine böyle bir beddua verdiğini anımsayan Fatma, Ahmet’in konuşmaya başlaması durumunda bunu kendisine anımsatabileceğini ve aralarında kavga çıkabileceğini düşünmeye başlar.

Ahmet birkaç gün hastaneden çıktıktan sonra evine döner. Fatma ise karşısında diz çökmüş şekilde kendisini suçlu hissederek oturmaktadır. Ahmet eşine neden böylesine masum oturduğunu, bu güne kadar her sözüne karşılık veren bir kadın iken, bugünkü durumunu sorar. Fatma mahçuptur, boynunu büker ve o gün tarlaya giderken söylediğini sözü anımsatmaya başlar. Ama Ahmet’e bunu anlatırken kormaktadır.

Ahmet ise Fatma’ya; “Hanım sen ermiş bir kadınsın. Bundan sonra senin karşında kuzu gibi olacağım. Bak dilimi arı sokmasını istedin soktu işte. Ben senden korkuyorum, ermiş kadınsın vesselam!”deyince Fatma rahatlar, derin bir soluk alır. Bu arada kendine tek tokat atmayan Ahmet için, “keşke daha önce arı soksaydı, herif ne uysal olmuş!”diye iç geçirir. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar