25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5124
EURO34.9629
ALTIN2432.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Dil ve Din’i kullanmak

Dilin kemiği olmadığı için mi, insanlar konuştuklarının nereye varacağını tahmin etmeden konuşurlar?

Dil ile yapılan konuşmaların, Din ve inançları kullanmada da aynı görevi yaptığını yaşamaktayız.

Bazı anlarda; “Ne olurdu da, şu dilini bir tutmuş olsaydın!”diye konuşurlar. Yine bir deyim vardır; “Senin hiç dinin-imanın yok mu!?”diye.

İnsan konuşmasındaki ölçüye dikkat etmediği anlarda, bir takım sıkıntılar yaşayabilir. Durum böyle olunca kişinin dil’ine dikkat etmesinin burada önemi ortaya çıkar.

Çıkarları uğruna insanların kafalarını karıştırmak, onlara yeni bir gündem oluşturarak oyalamanın sakıncaları günün birinde herkes tarafından anlaşılır hale gelebilir.

Özellikle siyasetle uğraşanların dillerinden çıkan sözlerine dikkat etmeleri halkın birlik ve bütünlüğü, barış içerisinde yaşayabilmesi için önemlidir.

Kendileri gibi düşünmeyenleri öteleyenler, insanlar arasında ayrıcalık yapanlar, her zaman kendilerinin haklı görenlerin dinsel açıdan inaçlarına da zarar verdikleri görülebilir.

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiri yapıyor. Yöneticiler eleştirilmeyecek diye bir kural yoktur. Ancak, eleştirideki dilin nasıl kullanılacağı önem taşımaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Sözde” sözcüğünü kullanmak hatalı bir dil olsa gerek. Halkın oyları ile seçilmiş birine böyle bir söz etmek yakışıksız konuşma olsa gerek.

Cumhurbaşkanı Halkın oyları ile seçildiğine göre, burada “Sözde” sözcüğünü kullanmak halkın iradesi karşısında, neyi anlatmak istenildiği tartışma oluşturur.

Cumhuriyet ve Halk sözcüklerinin bulunduğu bir siyasi partinin Genel Başkanının Cumhurbaşkanı için söyledikleri sözlerindeki dili ölçüp biçmeden nasıl kullandığı burada önem taşımaktadır.

Yapılan böylesi hatalar neticesinde, iktidar partisine ödün verilmesi olayı ortaya çıkıyor. Daha doğrusu halkın oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanı’na söylenilen bu sözcükle, muhalefet yapmak yerine iktidarın değirmenine su taşınıyor…

Bu arada iktidar partisinde de benzeri dil kullanılarak, halkın gözünde farklı yorumların oluşması yaşanıyor. Din ve inançlar üzerinden muhalefet partisi üzerinde yapılan konuşmaları yandaş medya günlerce yayınlarken, AKP Genel Başkanı’nın “Muhalefet Partisi Genel başkanının yanındaki başı kapalı bir kadınla ilgili sözleri” halk tarafından tepki görebiliyor. Siyasi tercihlerde; başı açık veya kapalı kadın ölçülerinde bir ayrımcılık yapılırcasına dil kullanılması toplumsal anlamda düşünülmeden kullanılan sözler olarak yorumlanır.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, anlatmak istediğini daha farklı bir dil ile kamuoyu ile paylaşabilirdi. İktidar partisine koşulsuz destek veren MHP Genel başkanı Bahçeli’nin “HDP kapatılmalı” sözleri yerine, kendi partisinden fazla Milletvekili olan bu parti için farklı bir tepki gösterebilirdi. Boğaziçi Üniversitesindeki Rektör ataması olayında, gösterilen tepkilerle ilgili olarak bazı kişilere yönelik suçlamalar “somut” sözlerle dile getirilmesindeki dil yine yanlıştı!

“Sen, Sen isen; Ben de Ben’im”diye bir toplum oluşturmaya çalışanların, Dil ve Din konusunda aklını anlamadığımız zaman geleceğimizin nasıl olacağının farkına varamayız!..

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar