26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5614
EURO34.9578
ALTIN2442.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Deve’nin yörepten aşağı inişi!...

Bir halk deyimi vardır; “her yokuşun, bir de inişi vardır!”diye söylenir. Halk hikmetlerini her zaman önemsemişimdir. Bu nedenle halk arasında “Ata sözü” olarak adlandırılan, ancak benim halk hikmetleri olarak tanımladığım bu güzel tümcelerin anlamlarını iyi okumak ve yaşantımızda da sağlıklı biçimde uygulamaya özen gösterdiğimiz zaman gereğinden fazla sıkıntı yaşamayacağımıza inanırım.

Gazetemizin internet sitesindeki yazılarım dünyanın dört bir yanında yayınlandığı için bölgesel anlamdaki sözcükler ve ağız farkını bilemeyenler için bir açıklama yapma gereği duyacağım.

Deve’nin bir hayvan olduğunu ve bu hayvanın ön ayaklarının uzun, arka ayaklarının ise ön ayaklarına göre kısa olduğunu görenler bilirler. Bu hayvan, yokuş yukarı çıkışlarında zorluk yaşamaz, ancak yukarıdan aşağıya doğru inişlerde ön ayakları büyük olması nedeni ile yürürken sıkıntı yaşarlar.

Deve’nin ‘yörep’ten aşağı inişi sözüne gelirsek, biraz önce anlatmaya çalıştığımdan yola çıkarak anlatmaya çalışırsam, yamaç, yokuş, dik kaya parçası anlamında kullanılan yöresel bir sözcüktür ‘yörep’
Geçtiğimiz günlerde doğduğum köyümdeki kardeşlerimi ziyaret etmeye karar verip yola çıktım. Osmaniye’nin en kısa uzaklıktaki köyüdür, ancak; her zaman siyasi malzeme olarak kullanılan ve köy halkının ulaşımını sağlamak için yolunun uzatılması noktasında da yine bizim siyasetçilerimizin bir takım sözleri ile oyalanan bir köydür benim köyüm!

Halk otobüsüne eşim ve çocuğumla birlikte bindiğim anda, müzik sesinden rahatsız oldum. Şoförü uyardığım halde duyarsızlık devam etti. Dereobası köyünde dolmuştan ininceye kadar yolcular yüksek sesle şoförün istediği müziği dinlemek zorunda kaldı/kaldık!

Halk otobüslerinde yolcular, şoförün istedikleri müzikleri yine son sesle dinlemek zorundalar mı? Kısık sesle dinleme olayı olamaz mı? Belki hasta veya rahatsız olanlar olduğunu düşünmek gerekir!
İsterseniz Osmaniye kent merkezindeki “Cumhuriyet Meydanı” na gelelim. Pardon, “Kermes Meydanı” mı, yoksa bazı zamanlarda otomobil pazarlarının kurulduğu, Kızılay Kan merkezi araçlarınca işgal edilen bir alan mıydı burası?

Osmaniye kent Merkezi’nde adı “Cumhuriyet Meydanı” olarak bilinen noktadaki yerin yıpranan taşları, sahnesindeki bölümün görünümüne bakalım! Allah aşkına; Osmaniye Belediyesi Cumhuriyet Meydanı’nda 7 yıldır herhangi bir yenileme veya onarım yaptı mı?

Cumhuriyet Meydanı’da “Demokrasi Nöbeti” tutuldu. Bu meydanda 26 gün süren ve sabah saatlerine kadar binlerce insanların bulunduğu alanda, insanlar nerede “çişlerini yaptılar!?” Cumhuriyet Meydanı’nda binlerce insan sabahlarken, bir tuvaletinin bile bulunmaması Osmaniye’miz adına “ayıp!”değil mi?

Osmaniye’mizin gururu, Kıbrıs Barış harekatında şehit düşen Albay Halil İbrahim Karaoğlanoğlu parkı ilgisizlik nedeniyle oturulamaz hale gelmiş durumda.

Par içerisindeki tuvaletin kapısına bir aydır “arızalı” yazısı asılmış ve kullanılamıyor.  Kent merkezindeki tek parkımızın tuvaletinin bakımı bile yapılamıyorsa, insanların en önemli gereksinimlerinin karşılandığı TUVALET sorunu bile çözümlenemeyen bir Osmaniye’de yerel yönetimin ne işle meşgul olduğunu merak ediyorum!?

Yörebin alnına çıkan Deve’nin yamaçtan aşağıya inişini; ölmezsem izleyeceğim!... Esenlikle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar