İnsanların yaptıkları eylemler, etkinlikler veya hareketlerinin sonunda ölçüp tarttıktan sonra ders çıkarması ile gelecekte doğru ve sağlıklı olaylar yaşanabilir.
Bir önceki yapılanların eksik veya aksaklıklarını anımsamayanlar veya düşünmeyenler her zaman yeri hataları yapabilirler.
Yola çıktığınız kişi veya kişilerle birlikte gerçekleştirdiğiniz her eylem veya etkinlik, adına ne derseniz diyelim, sonuçlandığında geriye dönüp bakmıyorsanız veya olayı doğru olarak görüp özeleştirisine gitmiyorsanız sonuçlarını da kabul etmek zorundasınız.
Bu olaylar, siyasi, spor, kültür-sanat gibi alanlarda olabilir. Olayın nerede veya ne için yaşandığı değil, nasıl geçtiğini tartmak gerekiyor.
Bu günlerde siyasal alanda iktidar partisinden ayrılan isimlerin, ayrıldıkları partileri ile aralarındaki sürtüşmeleri görüyoruz.
Örneğin eski Başbakanlardan Davutoğlu ile eski Bakanlardan Babacan için söylenilen sözler ile, Davutoğlu’nun karşı sözleri akılları karıştırmaya başlar oldu.
Birlikte çıkılan ve yürünen yolda, ayrılıkların oluşması ile birlikte, karşılıklı suçlamaların kim veya kimlere yarayacağı merak konusu haline geldi.
Davutoğlu’nun bu günlerdeki tepkileri veya eleştirilerine baktığımızda, bu güne kadar Muhalefet partilerinin bile bu kadar ciddi sayılabilecek eleştiri yapıp yapmadığı tartışılıyor.
Ülkemizin geleceği için olumsuzluklar oluşturmasın diye düşünerek, karşılıklı suçlamaların ne kadar süreceğini merak ediyoruz.
Spor alanında kendi ilimize baktığımızda, geçtiğimiz günlerde Osmaniyespor FK Kulüp başkanı ile ile ilgili bir takım iddialar ortaya konulmuştu.
Kulübün gelirlerine “icra” konulması olayları tartışılırkın, Osmaniyespor FK’nın gelirleri için pek çok icra dosyasının bulunduğunu da öğrenmiş oluyorduk.
Kültür ve sanatsal alandaki etkinliklere göz atmak gerekirse.
Biliyorsunuz Osmaniye’de bu yıl 4. Kitap fuarı kapılarını açtı. Yurdun değişik bölgelerinden 159 yazar, 180 stantta kitaplarını imzalıyor.
Günde en azından 4-5 bin ziyaretçinin geldiği kitap fuarındaki eksiklikleri yazmam istendi.
Özellikle il dışından gelen stant görevlileri ile yazarlarımızın isteklerini gözlerimle gördükten sonra, ilimiz adına üzüldüğümü burada söylemek isterim.
Dert yananlar haksız da değildi, özellikle kadınlar ve çocuklar için önemli bir eksiklik olarak “tuvalet” olmaması eleştiri alıyordu.
Güvenlik görevlilerine tuvalet sorulduğunda, fuar alanına 350 merte uzaklıktaki Masal parkın tuvaleti işaret ediliyor veya 750 metre uzaklıktaki Park 328 AVM’ye gidilmesi öneriliyordu.
Ankara’dan gelen bir kadın yazarımız; “Fuarın içerisine kadın ve erkekler için ‘Mescit’ yapılmış.
Öğle ve İkindi namazları için gerek duyulan ve günde 100 kişinin ancak namaz için gireceği Mescit’ düşünülürken, günde 2 -3 bin kişinin ihtiyacı için gireceği “tuvalet” olmaması bir eksiklik olarak görmekteyiz.”diye konuşuyordu.
Dinledim, dinledim ve kadın yazarımızın sözleri karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Sadece, aklıma gelen soru ise; 4. yılında böyle bir eksikliğin nasıl yapıldığı yönünde olabildi. Saygılarımla…
