19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5955
EURO34.8547
ALTIN2507.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Derelerin debisi belli olmaz!

Ülkemizde bu günlerde yaşanan aşırı yağışların getirdiği sel suları nedeniyle yaşanan felaketle birlikte can kayıplarına üzülüyoruz.

Yetkili ağızlardan duyduklarımıza baktığımızda ise; “Dere yataklarına evler yapılmasın!”

Güzel sözler söylenir ama, dere yataklarına ev yapma iznini veren yetkili kurumun yerel yönetimler, yani Belediyeler olduğunu biliyorsunuz.

Belediyelerin şehirleşme planlarında nerelerin tehlikeli bölgeler olduğu, nerelerin tehlikeye yakın olduğunu, yani dere yatağının bulunup bulunmadığı kayıt altındadır.

Bir yerleşim yerinde yıllar öncesinde bile dere yatağı bulunuyorsa, günün birinde sağanak yağışlarla birlikte oluşabilecek sel sularının bu alanlarda zarar verebileceği bilinen bir gerçek olsa gerek.

Hangi Köy, Mahalle, belde, ilçe veya ilimizde olursa olsun yerleşim yerlerinin nerelerine evler yapılıp yapılmayacağının sorumlusu evleri yapanlar değil,  o yerlerin inşaat ve yapı ruhsatını, yani iznini verenler olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Şimdi bakıyoruz bazı illerimizde sel sularından dolayı yıkılan evler ve ölen insanlar ile diğer canlıların sorumlularının kimler olduğunu düşünmek gerekiyor.

Deprem olaylarında yıkılan binaların sorumlulukları Müteahhitler olarak belirlenip, yargı yoluna gidiliyorsa eğer, dere yataklarına ev yapılmasına izin veren Belediyelerin ilgili birimlerinde görev yapanlara da aynı şekilde yargı yolu açılması gerekir diye düşünüyorum.

Selden zarar gören yerleşim birimlerindeki evlerin ne zaman yapıldığı ve hangi yerel yönetim döneminde ve hangi yetkilinin imzası ile buraya inşaat ve yapı izninin verildiği araştırılmalı süre geçirmeden o kişiler bunarak yargı karşısına çıkarılmalıdır.

Vatandaşları sel felaketlerine karşı uyarmak isteyen yetkililere sormak isterim; vatandaş evini yaparken projesini çizdirdiğinde, inşaat alanını görmeye gelenler Belediyelerin yetkilileri değil mi? Belediyelerin kayıtlarında nerelere kaç katlı binaların yapılıp yapılmayacağı, nerelere tek katlı bile ev yapılamayacağı belirli olduğu halde bunlar düşünülmeden veya düşünülerek inşaat izni veriliyorsa, bunların da nedenleri araştırılmalıdır.

Dere yataklarına ev yapanları suçlamak yerine, bu yerlerde yapılaşmaya izin veren Belediyelerin o günkü Başkan ve diğer ilgili sorumluları olduğunu aklımızdan çıkarmamız gerekiyor.

Hiç kimse yanan ateşe parmaklarını tutmak, çünkü ateşin yakıcılığını bildiği için parmaklarını yanan ateşten uzak tutar.

Öyleyse dere yataklarının günün birinde sel suları ile yolunu bulabileceğini düşünmek zorundayız.

Özellikle dere ve çayların yatakları zamanla yer ve yön değiştirmiş bile olsa, sağanak yağışlar sonundaki sel suları istediği gibi kendine yön bulabiliyor. Her ne kadar iş makineleri ile dere yataklarından gelen sel sularının yönünü değiştirmeye kalksanız bile, günün birinde bir bakıyorsunuz ki sağanak yağışlar sonunda sel suları kendine gidebilecek farklı bir yön ayarlamaya çalışıyor.

Son sel felaketinde hayatlarını kaybedenlere rahmet dilerken, ev ve işyerleri yıkılanlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ve diyorum ki; dere yataklarına ev yapanlar suçlu olamaz, buraya izin verenlerin sorumlu olduklarını anımsatmak istiyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar