29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3776
EURO35.0442
ALTIN2325.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Değişen Yıl…

Dün sabah evden gelirken sokaklara baktım, yollar biraz önceki güne göre sakindi.

Her sabah gördüklerimde bir değişiklik yoktu, sadece 2015 yılı gitmiş, 2016 yılı gelmişti.

Çarşı içerisindeki köşe başlarında bilet satanlarla görüştüm, Osmaniye’ye büyük ikramiye olup olmadığını sordum.

İstanbul ve Adana illerinden sözettiler, anlaşılan Osmaniyeliler aldıkları biletlerde bu yeni yılda sevinemediler.

Caddelerdeki esnaf işyerlerini açıyordu, geç açan esnaf aradı gözlerim. Geçtiğimiz yıllarda işyerini geç açan esnafın komşuları şaka yaparlardı. Yılbaşının sabahında işine birkaç saat geç gelen esnaf olduğunda, vitrinine bir kağıt yapıştırırlar, “Milli Piyango’dan zengin olduğu için gelmedi”diye yazarlardı.

Böylesi şakalaşmalara rastlamadım bu kez. Yeni yılın bir sevincini, coşkusunu ve hareketliliğini göremedim. Değişen bir olay yoktu, sadece yeni bir takvim yaprağı, yeni bir yıla girilmenin dışında kentte değişiklik görememiştim.

Her yeni bir günde, insanlar yataklarından kalktıklarında güne güzel başlamayı düşünür. Akşamları yastığa başını koyan insanların bir çoğu günün yorgunluğunu unutmak için uyumaya çalışırken, bazıları da vardır ki, gün içindeki sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümlenebilmesi için hayaller kurarak uyumaya çalışır.

Umutsuz insan yaşayamaz, yılbaşı yaklaştığındı bir veya birkaç bilet alarak yeni yıla varlıklı girmenin umudunu yaşar. Hatta akşam evinde çocukları ile konuşurken yeni yıla zengin girmenin hayallerini bile anlatır.

Sabah olur, yeni bir yıla girilirken, hayaller de bir gün önceki yılda kalır. Ama umut işte, umutsuz yaşayamaz insan. Sevdiklerinizi özlersiniz, onunla görüşüp kavuşmanın umudunu taşırsınız yüreklerinizin en güzel yerinde.

İş sahibi olmayı veya mesleğinizle ilgili bir sevdiğiniz işte çalışarak ay sonunda belli bir ücret almanın umudu ile yaşarsınız.

Bir yakınınız size çalışma teklifinin daha ön görüşmesinde bile ertesi günü çalışmaya başlayacağınızın umudu ile evinize sevinçle gidersiniz.

Duyduklarınız karşısında anında sevinç kaplar yüreğinizin en güzel yerini, olmuşcasına çevrenizdekilerle olayları anlatmaya çalışırsınız.

Umut işte, insanların özlemleri, beklentileri her zaman yüreklerinin en güzel yerinde alevlendiğinde, dışa vurumları da aynı güzellikte beliriverir.

İşte böylesi umutlarla girdik 2016 yılına. En çokta özlediklerimiz, şehit cenazeleri gelmesin, yurdumuzun hiçbir köşesinde silah sesleri duyulmasın, silahlar ateş almasın. Hatta düğünlerde ve diğer eğlencelerde bile silah seslerini duymayalım.

Çocuklar yırtık ayakkabı ve giysileriyle soğuk havalarda okullarına gitmesinler. Okullarına giden çocuklarına anne-babalar gündelik olamasa bile harçlık verebilsinler.

Çocuklarımız yarına umutla baksınlar, korku ile yaşamasınlar, evlerinde sıcak sobaları, sıcak yemekleri olsun! Komşu çocuklarının yaşantılarının özlemleri ile toplumsal yaşama küsmeden barışık yaşasın çocuklarımız.

Öğretmenlerimiz, polis ve askerlerimiz, kamuda çalışan tüm insanlar ekonomik, sosyal veya siyasal sorunlar nedeniyle işlerinde huzursuzluk içinde değilde, severek dört elle sarılarak çalışabilsinler. Bunları bekliyorum 2016 yılından. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar