Değerli Öğretmenler

Öğretmenlik mesleğine ve benim eğitim-öğretim almamda büyük emekleri bulunmasından dolayı öğretmenlerimize “değerli” sözcüğünü kullanarak başlamak istedim.

Öğretmenlik mesleğinden dolayı “değerli öğretmenler”demek istedim. Bu değere uygun olmayan bu meslek içindeki kişilerin sayıları nı da sizlerin değerlendirmenize bırakıyorum.

Eline kalemi veya tebeşiri aldığında tahtaya öğrencileri için bir şeyler yazmak isteyen öğretmen, kullandığı harfleri ülkemize getiren ve “harf devrimi” ile bugünlere taşıyan Atatürk’ü unutarak, o’nun aleyhinde öğrencilerine “çirkin öğretiler yapan” öğretmenlerin sayesinde bugünkü olumsuzluklarla karşı karşıya geldik.

İnancımız olan dinimizin ilk emri “Oku” olduğunu unutan, Atatürk’ün de “Okumaya önem verdiğini” unutan bazı yobaz veya inanç sömürücüsü öğretmenler sayesinde bugün ülkemizde zor siyasal koşulları yaşar olduk.

Yeni eğitim ve öğretim yılı başladı. Günün koşullarına göre değil, hayatın gerçeklerine, demokrasi, barış, huzur, güven ve bağımsızlık adına hizmet veren öğretmenler her zaman sevilir ve sayılır.

Makam odasındaki Atatürk fotoğrafını kaldıran okul müdürü elbette tepki alacaktır. Ancak bu okul müdürünün arkasına almak istediği bir güç olmalı!

Söz konusu Atatürk değil değerli okurlarım! Önemli olan ülke insanı ve vatanseverler olarak belli değerlerimize sahip çıkıp korumaktır. Çevrenize bakınız, her ülkenin kurtuluşunda bir LİDER vardır. Bu liderler o ülkelerinin önemli değerleri olarak anılır, saygı duyulur.

Ya bizim ülkemizde neler oluyor!? Kurtuluş Savaşı öncesindeki bu topraklardan kovulmalarının intikamını almaya çalışan; İngiliz, Fransız ve Ermeniler ile birlikte İsrail’in gizli ajanları sayesinden önce inançlı vatandaşlarımız üzerinden yapılan çalışmalarla; cemaatler, dernekler ve benzeri örgütlenmeler oluşturulmaya çalışılıyor.

Bu ayrımcılık karşısında uyanık olması gereken inançlı insanlarımızın  ardına gittikleri bir haine verdikleri destek sonunda bugünlerde ne acı günler yaşamaktayız.

Cumhuriyet ve bağımsızlık değerlerimizin yok edilmesi için Emperyalist ülkelerin oyunlarına alet olanlar, kim olursa olsun günün birinde halkımızın dik duruşu ve direnişi karşısında başarılı olamayacak kadar Türkiye Cumhuriyeti sağlam temeller üzerine kurulmuştur.

Dün; eğitim ve öğretime başlayan öğretmenlerimize de başarılar dilemiştim. Onların gerektiği gibi emeklerini alamadıklarını yakından takip edenlerden biriyim. Ancak;  Eğitim sendikalarındaki “hak arama-isteme” noktasında günün “iktidarından yana” olma ve verileni kabullenme olayı ile muhalefette olan eğitim sendikalarının tepkili davranışları arasında ortanın bulunması en güzel sonuçları ortaya çıkaracaktır.

Öğretmenlerimiz günümüzde gerektiği haklarını alabiliyorlar ki, eski yıllardaki gibi “öğretmenler günü”nde bile basın açıklamalarında mevcut iktidara tepkili sözleri göremiyoruz.

Benim tek önerim var değerli öğretmenler; Bizim başka ülkemiz ve vatanımız yok, bunu iyi bilmelisiniz! İktidarlar gelip geçicidir, günü kurtarma adına değil, çocuklarımızın geleceği için derslerinize önem vermelisiniz! Mutlu günler dileklerimle…