20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Cumhuriyet diye diye…

Bugün gazeteleri elinize aldığınızda Cumhuriyet bayramı ve Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 90.yıldönümü ile ilgili yazıları sütunlarda bulacaksınız.


Özellikle siyasilerin Cumhuriyet Bayramı ile ilgili mesajlarını iyi okumanızı öneririm.


Cumhuriyet’in bağımsızlık ve özgürlük olduğunu, sömürüye karşı bir yönetim biçimi olduğunu akıllardan uzaklaştırmak isteyenlerin de mesajlarını görebilirsiniz. Bağımsızlık anlamına gelen Cumhuriyet yönetim biçimini eleştirerek insanları farklı biçimlere girdirmek isteyenlerin amaçlarının altında yatanları iyi öğrenmek ve düşünmek gerekiyor.


Cumhuriyet yönetimini sulandıranların, kendi beyinlerinden geçtiği gibi uygulamaları hayata geçirenlerin yüzünden bu günlere gelindi.


Özellikle ‘başörtüsü’olayının tartışma konusu olduğu günleri anımsayın. Başörtüsünün tartışma konusu nasıl başladı, kimler başlattı, ne gibi olayların ardından tartışılmaya başlandı?


Başartösü üzerinden hangi siyasi düşüncedeki insanlar çıkar sağlamaya çalıştı? Bugünlere gelindiğinde sadece başörtüsü ile mi kalındı, alınan yol insanlarımızı nerelere getirdi?


Başörtüsü üzerinden siyaset yaparak çıkar sağlayan düşüncedeki insanlar kadar, başörtüsüne karşı çıkan sert eleştiriler yapanların da bu günlere gelinmesinde rolünün olduğunu unutmamak gerekiyor.


1980 askeri darbesinin ardından, darbenin başındaki


Dönemin Genel Kurmay başkanı Kenan Evren, darbe girişiminin ardından halktan tepki almamak adına Atatürk’ün sözlerine sığınarak bir takım hareketleri halk üzerinde uyguladı. Siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını kapatan darbe yönetimi, her konuşmada Atatürk’ü dillerinden düşürmeyerek yollarına devam etmeye çalıştılar.


İşte o günlerde başladı insanların Atatürk’e olan tepkileri. Birilerinin de bu olayı değerlendirerek çıkar sağlamaya çalışmaları ile ülkede farklı düşüncelerin orta çıktığına tanık olmaktayız.


İnanan insanların başlarının kapanması veya inançlarını yerine getirilmesine aklı selim olan kimse karşı çıkmaz. Atatürk’ün inancına ne kadar bağlı olduğunu bilmeyenler araştırıp okusunlar. Din adamları ile sohbetleri, Bursa’da hutbe konuşması, başörtülü bayanlara karşı olmadığını da araştırıp bulabilirsiniz.


80 darbecilerinin sığınacak düşünceleri olmadığı için Atatürk’ü dillerinden düşürmeyerek, yaptıkları işkence ve idamların, insanlar üzerinde başörtüsü yasaklarını uygulamaları sonunda insanları Atatürk’e karşı durumunda düşüncenin oluşmasını sağladılar.


Gerilere doğru gidip anımsamaya çalışırsanız, 80 darbesi öncesinde ülkemizde bu kadar tarikat var mıydı veya yaygın şekilde eylemlerini gerçekleştirebiliyorlar mıydı?


İnsanlarımız bugün Cumhuriyet yönetiminden uzaklaştırılmaya çalıştırılırken, bir yandan da farklı inanç ve düşüncelerle hoşgörü, dostluk, barış ve kardeşlikten de uzaklaştırılmak isteniyor. Osmanlı döneminde İngiliz ajanlarının topraklarımızda ‘din adamı’ olarak görev yapıp, insanlarımızın kafalarını karıştırdıkları süreci şimdi yaşamaya başladık.


İnanan insanların, kitabının Kur’an-ı Kerim, Peygamberi’nde Hz. Muhammet olduğunu akıllardan çıkarmadan, ayrımcılara karşı meydanı boş bırakmadan düşünerek hareket etmelerini bekliyorum. Cumhuriyet’imizin elimizden kaybettiğimiz zaman bu günleri çok arayacağımızı da anımsatır, 90. yılında Cumhuriyet sevincinin yüreklerden eksik olmamasını dilerim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar