Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 91. yılını kutluyoruz. Mustafa kemal Atatürk’ün, ‘en büyük bayram’ olarak nitelendirdiği bu önemli bayram gününde, bağımsızlık ve vatan sevgisi ile insanlarımız coşku ile kutluyor.
Bugünkü bayram etkinlikleri gerçekleşirken, bazılarının rahatsızlıklarını da gözlemliyoruz. Cumhuriyet veya Atatürk ile ilgili sözleri duymak istemeyenler, farklı görüş ve zihniyetteki kişiler arasında yine farklı tepkiler de olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin belli yönetim koltuklarında oturdukları halde, Atatürk’ün bizlere armağanı olan bu Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü anmak istemeyenlere de rastlayacaksınız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, gerekli bilgi ve belgeleri Basın Savcılığına teslim ederek gazete veya dergi çıkaran bazı kişilerin, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ölüm yıldönümünde bile yayın organlarında tek satır yazmayanları da göreceksiniz.
Geçmiş yıllarda böylesi bir günlük gazetenin 10 kasım tarihli sayısında rastladığım için bu sözcükleri bugün yazma gereği duydum.
Bugün Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri düzenleniyor. Her Bayram kutlama etkinliklerini izlerken geçmiş yıllardaki bayramları anımsarım. Daha coşkulu ve halkın katılımı ile gerçekleşen bayram törenleri, her geçen yılda halktan kopuk, protokol ve bürokrasinin katılımı ile yapılır oluyor.
Neden halk bayram kutlama etkinliklerinden uzaklaşıyor, neden törenlerden uzaklaşıyor?
Sadece günü kurtarmak veya Bayram törenleri yapılmış denilsin diye mi program yapılıyor? Bu ve benzeri soruları kafamın içerisinde dolaştırırken, eski bayram törenlerini anımsamaktan kendimi alamıyorum.
Bazı Ulusal Bayram törenleri Osmaniye’de Stadyumda yapılır, tören birlikleri kendi programlarını gerçekleştirirken, tirübünler vatandaşlarla dolu olurdu. En çok ta çocuklar bayram törenlerindeki etkinlikleri severdi. Annesinin, babasının, abi veya ablasının elinden tutup bayram törenlerine gelen çocukların bile sayıları azaldı şimdi.
Stadyumda bayram kutlama törenleri yapılmaz oldu. Bazı törenler Musa Şahin Bulvarı üzerindeki Devlet Bahçeli Meydanı’nda, bazıları da Devlet Bahçeli Bulvarı üzerinde yapılıyor şimdi. Bu törenlerde de vatandaşların yoğunluğunu göremiyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda Devlet Bahçeli Bulvarı üzerinde düzenlenen bir Bayram törenine katılan vatandaşları saydığımda 30 kişi olduklarına tanık olmuştum.
Musa Şahin Bulvarı üzerindeki Devlet Bahçeli Meydanı’nda törenler düzenlenecekse, saatler öncesinde Bulvarın caddelere giden yönleri barikatlarla kapatılıyor. Vatandaşlar ise tören alanına girerken polis kontrollerinden geçiriliyor.
İnsanları futbol maçlarını veya siyasi bir parti liderinin mitingini izlemeye giriyormuşcasına polis kontrollerinden geçirerek alana alırsanız, halk öylesi durumlarda bayram törenlerinden uzaklaşır.
Elbette bir takım önlemler alınmalı, polis güvenlik kontrollerini sağlamalı, ancak halkın tören alanlarına girebilmesi yönünde bakış açısından iticilik olmamalı.
Son yıllardaki bayram törenlerine halkın katılımının az olmasındaki etkenleri yöneticilerimiz acaba düşünüp, neden ve niçinlerine bir çözüm yolu bulma görüşlerinin bulunup bulunmadığını da merak ediyorum.
Halkın törenlere yoğun şekilde katılımından rahatsızlık duyanlar mı oluyor? Bir siyasi partinin mitingi yapılırken halkı olara görmek isteyen görüşler, asıl Ulusal Bayram törenlerinde halkın katılımının yoğun olarak sağlanmasını da bilmelidir. Saygılarımla…
