24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5671
EURO34.9267
ALTIN2433.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Cum-ali

Bugün günlerden Cuma, haftanın son iş günü de diyebiliriz. Cumartesi ve Pazar günleri çalışmayan, ya da işyerleri tatil olanlar Cum-a’yı iple çekerler.


Bizim Cumali’de bunlardan biri. Cumali, Cuma’yı beklerken cumburlop düşüverdi sandalyeden yere.


Cumali, Cuma’yı düşüne dursun, karşısındaki sandalyede oturan arkadaşları başladılar kıs kıs gülmeye.


Bizim Cumali, Pazartesi günü hafta başından başlamak üzere aklında fikrinde Cuma gününün gelmesi vardır. Müdürü odadan Cumali’yi çağırsa, başını kaldırır dudakları arasında mırıldanmaya başlar; “cum, Cuma, Cumali oğlum ne zaman gelecek bu Cuma!..”diyerek müdürün odasına girdiği olmuştur.


Cumali için Cuma’nın gelmesi, ardından cumartesinin tatil olacağı, Pazar gününün zaten tatil olduğu anlamına gelmektedir. Cumali Cuma gününün sabahında erkenden kalkar, Cuma gününün bir an önce bitmesi ve akşam olmasını düşünmeye başlar. Sabah kahvaltısında eşiyle birlikte konuşurken, günün Cuma olduğuna kendini inandırmak için eşine de sorar.


Bu gün Cuma mı? Diye sorduğunda, Cumali’nin eşi de; “Hayırdır Cumali, Cuma namazına mı gideceksin yoksa!?”diye karşılık verir.


Cumali ise sadece hafta içi mesaisinin sona ereceği gün olarak Cuma gününü sevmektedir. Günahına girmeyelim ama, Cuma namazına gidip gitmediğini bilemiyoruz. O Allah ile kendisinin arasında, günahı da sevabı da kendinin kulluk görevleri arasında yer aldığı için o konuda eleştiri yapmamız doğru olmaz.


Kişi ibadetini de, günahını da kendisi için yapar, öyle öğrendik, öyle bilmeye devam ediyoruz.


Cumartesi günleri de Cumali erkenden uyanır, ama diğer günlerden ayrı bir farkı vardır onun için. Pazartesi gününden Cuma günü dahil her sabah evde kalvaltısını yapıp işine giden Cumali, Cumartesi ve Pazar günleri evde kahvaltı yapmaz.


Gayet rahat olabileceği şalvarını ayağına giyer, üzerine de kareli gömleği ile yumurta topuklu ayakkabısına basa basa çarşıya gelir.


Cumali, Cumartesi ve Pazar günleri sabahları erkenden Cumhur’un çay ocağına uğrar, burada bir bardak çay içtikten sonra adaşı Cumali’nin kahvehanesine geçer.


Saatler 07.00’leri gösterirken okey masası kurulur, dört kişi tamamlanır ve oyun başlar. Öğle saatlerine doğru Cumali’nin telefonu çalmaktadır, şalvarının cebinden çıkardığı telefonu kulağına götürür, kimin aradığına bile bakmadan yanıtlamaya başlar; “Hııı! Ne diyon, kimsin? Ben mi arkadaşlarla kahvedeyiz, pişpirik oynuyok! Ne zaman mi eve geleceğim, siz yeyin yeyin yemeğinizi. Ben akşama gelirim! Ne yahu, para nerde benden yumurta istiyonhanım ya! Tepemi attırma ha, param maram yok benim!” diyerek yanındaki arkadaşlarına hava atarcasına telefonu kırarcasına kapatıp, şalvarının cebine koyar.


Bu gün Cuma, Cumali’ye yarın gün doğacak, diğer gün de tatil. Oh ne ala, 5 gün çalış, iki gün tatil. Ay sonu geldiğinde  bankaya git maaşını al Cumali. İyi tatiller Cum-a-li… Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar