Yazımın başlığını okur okumaz, önce Sağlık Müdürlüğü, sonrasında ilin Valisi ve diğer ilgililer olayla ilgili sorumluluk almayacakları gibi, belki de beni arayıp “düzeltme yazısı” isteyeceklerdir.
Ancak, olayların yakın bileni olarak kimse duyarsızlığını üzerinden atmasın ve yaşanan olayla ilgili “yalan dı, iddia idi…”gibi açıklamalarda bulunmasın.
Ben sadece yaşanan olayla ilgili duyarsızlığın, covid-19 salgını ile mücadelede yanlışlıklarını anlatmaya çalışacağım gibi, kimseyi suçlamadan, ancak duyarsızlıkları ve yapılmaması gerekenleri anımsatmak istiyorum.
Ülkemizdeki covid’le mücadelede vatandaşların aşı olmaları ne kadar önemli ise, testi pozitif çıkan insanlarla görevlilerin ilgilenmeleri o kadar önemlidir.
Testi pozitif çıkan birini evine gönderip, “Evinizde kim varsa sizinle birlikte 14 gün karantina altında kalacaksınız” demekle salgının önünü alamazsınız.
Kurum veya kurumları, kişi veya kişileri suçlamadan yaşanmış bir olayı aktarmak istiyorum. Aslında bu olayı yazmak için 3 Ekim Pazar gününden bu yana kendi kendim uğraş veriyorum.
Yazsam ne olur, yazmasam böylesi duyarsızlıklar sürer mi, yetkililer olayla ilgili inkara mı kalkışır veya gazetem ve benle ilgili bir soruşturma mı başlatır, polisler kapımı mı çalar? diye kendimi sorgulayıp durdum.
Olaya geçelim isterseniz. 27 Eylül Salı günü vatandaş Aile Hekime gider, muayene olur ve yazılan ilacını alır. Aile Hekimi Covid testi yapılmasının da yararlı olacağını söyler.
Vatandaş 28 Eylül Salı günü ilgili yere giderek covid testini yaptırır ve kendisine sonucun bildirileceği söylenir.
Akşam saatlerinde 312 telefon kodu ile arayan görevli hekim olduğunu söyleyen kişi, vatandaşın testinin “Pozitif” çıktığını belirterek, evdekilerin de “temaslı” olması nedeniyle 14 gün süre ile karantina altına alındıklarını vurgular.
Filyasyon ekibinin kendisini ziyaret edeceğini ve gerekli ilaç verileceğini sözlerini ekler. Vatandaşın Aile Hekiminin verdiği ilaçlardan sözetmesi üzerine; “Aile Hekiminiz iyi ilaçlar yazmıştır, onları kullanın ama bizim filyasyon ekibimiz de sizi ziyaret edecek”diye konuşur.
Testi pozitif çıkan vatandaş, evdeki okula giden öğrencisi ile birlikte kendilerini “karantina” altında evlerine hapseder. Akşam eve gelen eşi olayı öğrendiğinde, evden uzaklaşması konusunda ailede konuşma geçer.
Öğrenci için Aile Hekiminden “Temaslı” olması nedeniyle rapor alınıp okuluna teslim edili. Bir gün sonrası, daha ileriki günlerde covid’li hastanın evine uğrayan olmaz.
Aile Hekimi vatandaşı arayıp gelişmeleri sorar ve Devlet Hastanesi’ne gidip göğüs filmi çektirmesini ister.
3 Ekim Pazar, saat 15.15 sıralarında vatandaş 112 Acil Servisi arayarak Ambulans ister ve kendisinin Devlet Hastanesinde Aile Hekiminin isteği üzerine göğüs filmi çekilmesi gerektiğini söylemesini ve Covid hastası olduğunu vurgular.
112 Acil servisi ise “Böylesi olaylar için ambulans gönderemiyoruz, kendi imkanlarınızla geleceksiniz”denir.
Covid hastası bir kişi, özel veya ticari araçla hastaneye giderken, kontrolde yakalanmış olsa, araç sürücüsüne ne kadar para cezası yazılıyor?
Telefonla covid hastasının tedavi edildiği nerede görüldüğü merak edilirken, bu vatandaşın yanına bir kez bile uğranılmamış olması salgınla mücadelede ne kadar başarı gösterileceği tartışılıyor.
Covid testinin pozitif çıkması nedeniyle 28 Eylül gününden bu yana evinde karantinada bulunan bu vatandaşımızın evine, düne kadar filyasyon ekibi ziyarette bulunmamıştır.
Bu konuda yazıma açıklama yapanlara köşemde yer vereceğimi belirtirken, kendi yorumlarımı katacağımı da şimdiden anımsatmak isterim.
Yorum Yazın