26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5196
EURO35.003
ALTIN2440.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Coşkusuz kutlamak

En önemli Milli Bayramlarımızdan birisi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bu yıl coşkusuzca kutladık.

Başta Osmaniye olmak üzere bir çok ilimizde kutlama törenleri, çelenk sunma ve tebriklerin kabulü ile sınırlı kaldı.

Zafer Bayramı kutlama etkinlikleri; 28 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazete’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun imzası ile yayınlanan genelgede; “ Son günlerde meydana gelen terör olayları nedeniyle, Zafer Bayramı törenlerinin sadece çelenk koyma ve tebriklerin kabul şeklinde icra edilmesi; diğer şenlik, konser, eğlence ve kutlama faaliyetlerinin yapılmaması uygun görülmüştür”deniliyordu.

Bu genelge doğrultusunda da Osmaniye Valiliğinin daha önce hazırlamış olduğu Devlet Bahçeli Meydanı’ndaki program iptal edilerek, Valilik binası önündeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleşti.

Buradaki tören; çelenklerin sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Valilik makamında tebriklerin kabulü şeklinde oldu.

Törenlere sadece protokolün katıldığı, halkın katılımının olmadığı gözlendi.

Terör olayları gerekçe gösterilerek böylesine bir genelge alınıp, 30 Ağustos Zafer Bayramını coşkusuz ve halkın katılımı olamamadan kutlama olayında  da bir ilki yaşıyorduk.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azarbeycan’daki 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerini Televizyondan izledim. Kendi vatanımızda terör olayları nedeniyle coşku ile kutlayamadığımız milli bayramımız başka ülkelerde nasıl coşkulu kutlandığına tanık oluyorduk.

Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, terör olayları karşısında yılgın tavırlar içerisinde olmak veya onların isteklerine karşılık dik duramamak o ülkenin yöneticileri için zor anlar olsa gerek.

Terör olayları yaşanırken, bununla mücadele edebilmenin yöntemlerini inceleyip bulmak ve çözümlemek devlet yöneticilerin öncelikli görevleridir.

Teröristlerin istedikleri gibi hareket etmeleri noktasında yılgınlık göstermek ise dik durması gereken yöneticilere asla yakışmamalı.

Ülkemizin belli kentlerinde yaşanan üzücü olayları izliyoruz, hatta kontrol edilemeyen yerleşim birimlerinin de bulunmasına üzülüyoruz.

Başbakanlık olarak terör olaylarına karşı bir genelge yayınlanabilir, halkın katılımı ile yapılması gereken Bayrak törenleri sadeleştirilebilir.

Ancak; Osmaniye ve benzeri illerde böylesini bir sıkıntı olmazken, Valiliklere gönderilen genelgelerin illere göre farklı gönderilmesi sağlanabilirdi.

Örneğin; Valiliklere gönderilen genelgede, “ilinizdeki olayların gelişim durumlarına göre” sözünün kullanılması ile Valilik makamları o sözler doğrultusunda illerinde Zafer Bayramı programını nasıl yapabileceklerini ayarlayabilirlerdi.

Ankara’dan Türkiye’nin 81 ilini aynı görmek ve tüm illerde Zafer Bayramı törenlerini sınırlamak çok düşündürücü bir olay olsa gerek.

Madem ki Ankara, Türkiye’nin 81 ilini terör belası korkusu ile görüyor, o zaman 1 Kasım seçimlerinde de siyasi parti liderleri Ankara’dan propaganda yapsınlar, mitingler yapmasınlar, halkın can güvenliğini tehlikeye girdirmelerine gerek yok. Saygılarımla….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar