28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3193
EURO35.1154
ALTIN2295.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Çocukların gözleri…

Çocukları küçük görür, onların anlattıklarını veya gördüklerini ciddiye almayabilirsiniz. 

Yeri geldiğinde küçük bir çocuğun söyledikleri veya hareketleri büyük insanları saatlerce düşündürebilir.

Bizlerin görmedikleri görebilen, tahmin edemeyeceğim konularda yorumlar getirebilen, hareketleri ile büyüklere örnek davranışlar sergileyen çocuklarımız geleceğin nar çiçekleri gibi korunması gereken yavrularımız olarak onları iyi yetiştirmeliyiz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu Cumhuriyeti Çocuklara ve Gençlere emanet ederken bunları önceden sezinlemiştir. “Çocuktur bilmez, ne anlar”diye düşünmeyelim.

Osmaniye şehirler arası otobüs terminalini görenleriniz için anlatmak istiyorum. Otobüslerin peronlarının önünde beklerken çatıda neler var diye kaç büyük insan bakıyor? Ama çocuklar yerde yürürken veya dururken çatıya bakıyorlar. Tavandaki camın yansımasından ayna gibi oynamak istiyorlar.

Peronların bulunduğu çatıdaki çalışmayan veya pili bittiği için sabit bir rakamda kalan saati fark edenleriniz var mı? Ama çocuklar peronların önündeki tavandaki saatleri fark ediyor, görüyor. Bununla da kalmayıp, saatin çalışmadığını bile fark eden çocuklara rastlayabilirsiniz.

Temizlik işçisi yere atılan sigaraları süpürüyordu. Annesinin elinden tutmuş 5-6 yaşlarındaki bir çocuk annesinin elini çekiştirerek; “Anneciğim, bu amca buraları süpürüyor. Başka amcalar içtikleri sigaralar bitince yere atmasalar olmaz mı?

Bak burada sigara atacak bir teneke var, hem de başkalarının yere attığı sigaraları bu amca neden süpürüyor ki!? Bu amca temizliği çok seviyor demek ki anneciğim. Benim babam sigara içmiyor, içse bile yere atmasına izin vermeyiz değil mi anneciğim!”diye konuşuyordu.

Çocuk annesi ile yürümeye devam ettiler. Bir otobüs geldi, insanlar ellerinde paketler ve çantalarla otobüsün bagaj bölümü önünde toplanmaya başladılar. İnen ve konulmak isteyen eşyalar birbirine karışıyordu. Otobüsten inen bir bayan sigarasını yaktı, nefeslemeye başladı. Bir yandan da bagajdaki eşyasını almayı bekliyordu. Çanta önüne konulduğunda elindeki sigarayı yere attıktan sonra ayakkabısı ile de ezmeye başladı.

Annesinin elinden tutmuş bir çocuk kadının bu hareketini izliyordu. Sonra temizlik işçisi gelip yerde ezilen sigarayı süpürmeye başladı, ardından da kürekle kutuya koydu. 

Çocuk annesinin elini bırakarak temizlik işçisinin yanına geldi; “Amca amca, niye başkalarının yere attığı sigarayı sen temizliyorsun. Bırak o kadın yere attığı gibi kendisi temizlesin! Ver süpürgeyi de küreği de o kadına, kendisi yapsın senin yaptığın işi! Sana yazık değil mi başkalarının kirlettiği yerleri temizlemek!”

Çocuk böyle konuşurken, sigarayı yere atan kadın da, çocuğun annesi de, çevredeki diğer insanlar da pür dikkat çocuğun iki dudağının arasından çıkan sözcüklerin anlamlarını düşünmeye başlamışlardı. Sigarayı yere atan kadının yüzü iyice kızarmış, yutkunmaya başlamıştı, konuşamaz haldeydi. Eline aldığı çanta kollarının dermansız kalmasıyle yere yığıldı.

Çantasını yerden almak yerine ellerine yüzlerine kapatıp bir süre bekledi. Sonra; ellerini açıp çocuğu kucaklayıp yanaklarından öperek, özür dilemeye başladı. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar