27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Çocuk olmak

Yetişkin insanlar sokak arasında çocukların oyunlarını izlerken, iç çekerek kendi kendilerine konuşurlar; “keşke çocuk olarak kalabilseydim!”diye.

Nerede o eski çocukluk günlerimiz, nerede ve hangi ülkede çocuk olarak kalmak veya çocuk olarak yaşayabilmeyi düşünmek!

Hiroşima’da atom bombasının altında can veren çocukları anımsıyorum. Savaşlarda ölen ve sakat kalan çocukları düşünüyorum. Sokaklarda yaşamak zorunda kalan kimsesiz çocuklar, caddelerde soğukta titreyerek mendil satan çocuklar…

Son olarak yaşanan Suriyeli çocukların dramları insanların yüreğini sızlatıyor.

İnsan olanların yürekleri sızlarken, emperyalistlerin hırsları güzelim çocuklarımızın yaşantılarını sonlandırıyor.

Her insan çocukların güle-eğlene oyunlarını izlerken çocuk olma özlemini düşünmüş veya içinden geçirmiştir.

Çocuk olmayı istemek aslında çok anlamlı bir duygudur. Çocuklar oynarken birbirleri ile kavga bile yapsalar kısa bir süre sonrasında yeniden barışır, arada bir kavga geçmemiş gibi dostluk içerisinde oyunlarına devam ederler.

Çünkü çocuklar akıllarında ‘kin’ tutmazlar. Kin tutmayı, başkalarını kıskanmayı büyükler kafalarında yaşatırlar.

Çocuk olmak isteyenlerin sayılarında son yıllarda azalma yaşanır oldu. Sokakta çöp karıştıran, kağıt toplayan, mendil satan, annesinin yanında dilenen, çeşitli işlerde çalıştırılan çocukları gördüğümüzde çocuk olmayı aklımızdan geçiremez olduk.

Suriye’deki iç savaşın fitilini yakanlar, Filistin halkı üzerindeki oyunlar, daha bir çok ülkedeki karmaşayı çıkaranların kimler ve ne amaçla ortaya çıkardıklarını hesaplamadığımız zaman, günün birinde biz de kendimizi bu ateş çemberinin içerisinde bulabiliriz.

Dört yanımızda oynanan oyunları izliyorum. “Arap baharı” olarak ortaya atılan sözlerin devamındaki gelişmeleri anımsıyorum. Suriye’deki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan insanlar. Özellikle kadın ve çocukların gelmelerinde, şimdi de Avrupa ülkelerine gitmek istemelerinde babalarının söz sahibi olduğu bilinmektedir.

Hatay, Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarındaki Suriyelilerin yaşadıkları dramı dünya izliyor. ABD ile Rusya arasındaki atışmalar karşısında Türkiye olarak; bir gün o yana, bir gün diğer yana başımızı çeviriyoruz.

ABD’ye parasını ödediğimiz halde alamadığımız silahlarımız ile Rusya’dan almak isteyip te henüz alamadıklarımızı düşünüyorum.

İki ülke arasında kalmışken, Arap ülkelerinden bile destek göremediğimiz bir süreçte, içeri de siyasi görüş ayrılıkları oluşturmaya kalkmanın alemini anlamakta zorlanıyorum.

Birileri milletin yüreğini acıtıcı davranışlar içerisinde bulunurken, sabrın sınırını zorlamanın yersiz olduğunu söylemek istiyorum.

Şimdi gözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’da Putin ile yapacağı görüşmeden çıkacak sonuca çevrilmiş durumda.

Çocuklarımız geleceğimiz ise, geleceğimizde ülkemizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza sağlıklı yaşam sunmak zorundayız. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar