18 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5221
EURO34.8237
ALTIN2474.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Çilesini çekmek-bilebilmek…

Bizim meslekte çalışabilmek için, bir çok olumsuzlukları da göze almak gerekiyor.

Öncelikle; dürüst, ilkeli, cesur, haksızlıklara karşı olarak gazetecilik yapmayı göze almışsanız çeşitli olaylarla karşılaşabilirsiniz!

Gazetecilik, öyle dışarıdan sizlerin baktığı gibi kolay olmadığını, işin mutfağından gelenler veya yakından olayları izleyenler anlayabilir.

Vatandaşın, “Haber yapmıyorsunuz!”diye sordukları olaylarla ilgili “Yayın yasakları” getirilmesinden haberlerinin olmadığını anımsatmak isterim.

Memleketin herhangi bir yerleşim yerinde meydana gelen olumsuz olayla ilgili, “Yayın yasağı” bildirimlerinin medya çalışanlarına getirilip verildiği ve yasağa uyulması gerektiğini biliyor musunuz?

Kamu kurumları ile ilgili yine farklı olaylarla ilgili yine bir takım yaptırımların bulunması olayını da bilenlerinizin sayıları pek azdır.

Anımsarsanız bir sabah,  evinin önünde işe gitmek üzere otomobilini çalıştırmak istediği sırada bir bombanın patlatılması sonucu Mumcu’yu kaybetmiştik.
 
Mumcu, ülkede barış isteyen, her türlü terör örgütleri ile ilgili yazılar yazan, yöneticileri bazı noktalarda uyaran bir gazeteci ve yazardı.  

Aradan geçen yıllara baktığımızda Uğur Mumcu’nun katil veya katilleri hala bulunamamış olması bizleri düşündürüyor!

Bizim meslek işte! Halkın sorunlarını gündeme getirirsin; yetkilileri uyarmaya çalışırsın, birileri karşına çıkıp kendisini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstererek tepki verir.

Hatta bununla da kalınmaz, bir yandaş gazetede haberinize ‘yanıt’ içerisinde açıklamadan da öte değişik haber yayınlatılabilir.

Muhalefette olanlar, iktidarın çalışmalarını eleştirdiğiniz zaman sevinirken, teşekkür ederler. İktidardakiler ise eleştiri karşısında tepkisel davranış gösterirler. Muhalefetten iktidara gelenler bu kez dünlerdeki olaylarını unutarak, birden iktidar hırsı ile eleştirilere karşı gelmeye başlarlar.

Gerçek gazetecinin görevi; iktidarı uyarmak, hizmet verilmesini sağlamak ve halktan yana muhalefet yapmak olmalıdır. Çünkü iktidarlar gelip geçici, muhalefet ise kalıcı bir düşünce olduğu unutulmamalıdır.

Herhangi bir toplantı yapıp, çalışmaları hakkında bilgi vermek isteyen kurum, kuruluş, siyasi parti veya sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri gazeteciye mesaj çeker, ya da telefon açarak toplantının yerini söyleyerek davette bulunur.

Bu gazetecinin kilometrelerce uzaktaki toplantıya kendi olanakları ile gidip orada birkaç bardak çay içmesi veya bir yemek yemesinin ardından gazetesinde haber yapılması istenir.
Gazetecilerin ekonomik durumlarının her toplantıya cebinden yol parası vererek gidip gelebileceği neden akla getirilmez!?

Bir meslektaşım anlatıyordu. Bürosunda kırılan kitaplığını tamir etmek için 4 adet çiviye ihtiyacı varmış. Gazetesinin her çıktığı sayıdan ücretsiz olarak verdiği bir işyerine gelip 4 adet çivi ister. Çiviyi aldıktan sonra da kaç lira olduğunu sorar, işyeri sahibi 1 tl vermesini ister. Meslektaşım 4 çiviye 1 tl parayı verir, ama o günden sonra da gazetesini götürüp vermez!

Bir başka meslektaşım yine aynı şekilde gazetesinin her sayısından götürüp verdiği kuyumcudan günün birinde çeyrek altın almak ister. Fiyatını sorarken, kuyumcunun kendisine bir ‘kıyak’ yapabileceğini, yani küsüratını aklayacağını aklından geçirir. Oysa kuyumcu kuruşu kuruşuna çeyrek altının parasını ister ve alır.

Meslektaşım itiraz etmez, ticarettir ve bunun geçimi altın alıp satmaktandır diye düşünerek parayı ödeyip oradan ayrılırken; “Bizim gazete sanırım kağıt parçası! Yıllardır gazeteyi ücretsiz olarak verirken abone parası bile vermezken, adama bak, ne kadar güzel kuruşunu bile hesaplayıp alıyor!”diyerek bürosuna gelir.

 İşte bizim mesleğin cilveleri, tabi böylesi bir davranış içerisindeki yaşantıyı her meslektaşım için söyleyemeyeceğimi, yine her esnaf için de geçerli olduğunu iddia edemem. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar