Bir ateş yakarsınız, çevresindeki canlıların etkilenmesi ile bir anda tenlerinde yumuşama oluşuverir.
Bir gülücük atarsınız karşınızdaki insana, morali bozuksa bile yüzünüzdeki gülücükten etkileniverir, o da karşılık verir size.
Çevrenizi etkilemek istiyorsanız, önce kendi hareketlerinizi kontrol etmeniz önem taşır. Eğer bir yerde yönetici konumundaysanız, hizmetler iyi gitmiyorsa, önce kendinizin çevrenizi ne ölçüde etkilediğinizi gözlemlemelisiniz.
Valimiz Kerem Al, basın mensuplarını akşam yemeğine davet etti. Beraberinde Osmaniye Milletvekili Suat Önal, Kurum Müdürleri de u şeklindeki masada birlikte yemekte buluştu.
Basın mensuplarının ellerini sıkan Valimiz gülen yüzü ile hoş geldin ederken, beraberindeki Kurum Müdürleri de aynı hareketleri basın mensupları ile paylaşıyordu.
Oysa bazı Kurum Müdürlerini bu kadar güler yüzlü göremediğimiz günler olmuştu. Aklıma bir halk deyimi geldi: “At binicisi ile kişner”diye.
Demekki Valimizin samimiyeti ve o güler yüzlü tavrı çevresindeki kurum Müdürlerine de yansımız olmalı ki, asık suratlı tek kurum müdürüne rastlamadık.
Sohbet havası içerisinde, bürokrasiden uzak başlayan yemek sırasında fıkralar anlatılıyor, şiirler okunuyordu. Basın mensuplarının sorularına verilen yanıtlar da bile samimi bir ortam görüyordum.
Osmaniye’nin ilçe olduğu yıllarda, Kaymakam Halil Kanal zamanında Osmaniye’ye geldiğini söyleyen Valimiz, o yıllarda Osmaniye’nin kocaman bir köy olduğunu, aradan geçen yıllar sonrasında Vali olarak geldiğinde ise kocaman bir Kasaba görünümünden kendini kurtaramadığından sözetti.
Osmaniye’nin geleceğinin parlak olduğunu gördüğünü de söyleyen Valimizin uğraşlarını dinledik. Keşke dedim kendi kendime, Belediye Başkanımız Kadir Kara’nın da bu kadar istekli çalışmaları olduğunu görebilsek.
Vardı aslında Başkan Kara’nın hayallerin ve düşleri. Ancak yaklaşık iki yıldır bekliyorduk o hayallerin gerçeğe dönüşmesini.
Karaçay Vadisi üzerindeki yürüyüş yolunu gezerken, Kurum Müdürleri de birbirlerini yakından görebilme olanağını bulmuşlardı. Herkes samimiydi, şakalar ve gülüşmeler.
Osmaniye’de ilk kez bir Vali’nin basın mensupları ile bu kadar uzun süreli birlikte ve samimi bir ortam içerisinde kaldığına tanık oldum. Belki de o bir Şiir sevdalısı Vali olduğu için olmalıydı. Öylesine bir ortam oluşmuştu ki, Milletvekili bile ortam içerisinde bir şiir okudu, hatta okumakla kalmayıp bir dörtlük yazarak beni bile taşlamayı ihmal etmemişti.
Gecenin karanlığı çökerken kentin üzerine, gökyüzündeki birkaç yıldızın ışıklarının altında Valimiz ve beraberindekilerle yapılan sohbetimiz, Burnaz denizinden gelen esintilerle terlerimizi soğutuyordu.
Son olarak yediğimiz soğuk dondurma, dudaklarımızı üşütmüyor, aksine Valimizin dudaklarından dökülen samimi sözcüklerle yüreğimiz ısınıyordu.
Şiiri seven insandan zarar gelmez bu memlekete, Valimiz Kerem Al’ın şiiri sevdiğini bilmeyenlerde öğrendiğinde Osmaniye’nin geleceğinin parlak olduğunu söylemesi bile bizi mutlu ediyor. Saygılarımla…
Bir gülücük atarsınız karşınızdaki insana, morali bozuksa bile yüzünüzdeki gülücükten etkileniverir, o da karşılık verir size.
Çevrenizi etkilemek istiyorsanız, önce kendi hareketlerinizi kontrol etmeniz önem taşır. Eğer bir yerde yönetici konumundaysanız, hizmetler iyi gitmiyorsa, önce kendinizin çevrenizi ne ölçüde etkilediğinizi gözlemlemelisiniz.
Valimiz Kerem Al, basın mensuplarını akşam yemeğine davet etti. Beraberinde Osmaniye Milletvekili Suat Önal, Kurum Müdürleri de u şeklindeki masada birlikte yemekte buluştu.
Basın mensuplarının ellerini sıkan Valimiz gülen yüzü ile hoş geldin ederken, beraberindeki Kurum Müdürleri de aynı hareketleri basın mensupları ile paylaşıyordu.
Oysa bazı Kurum Müdürlerini bu kadar güler yüzlü göremediğimiz günler olmuştu. Aklıma bir halk deyimi geldi: “At binicisi ile kişner”diye.
Demekki Valimizin samimiyeti ve o güler yüzlü tavrı çevresindeki kurum Müdürlerine de yansımız olmalı ki, asık suratlı tek kurum müdürüne rastlamadık.
Sohbet havası içerisinde, bürokrasiden uzak başlayan yemek sırasında fıkralar anlatılıyor, şiirler okunuyordu. Basın mensuplarının sorularına verilen yanıtlar da bile samimi bir ortam görüyordum.
Osmaniye’nin ilçe olduğu yıllarda, Kaymakam Halil Kanal zamanında Osmaniye’ye geldiğini söyleyen Valimiz, o yıllarda Osmaniye’nin kocaman bir köy olduğunu, aradan geçen yıllar sonrasında Vali olarak geldiğinde ise kocaman bir Kasaba görünümünden kendini kurtaramadığından sözetti.
Osmaniye’nin geleceğinin parlak olduğunu gördüğünü de söyleyen Valimizin uğraşlarını dinledik. Keşke dedim kendi kendime, Belediye Başkanımız Kadir Kara’nın da bu kadar istekli çalışmaları olduğunu görebilsek.
Vardı aslında Başkan Kara’nın hayallerin ve düşleri. Ancak yaklaşık iki yıldır bekliyorduk o hayallerin gerçeğe dönüşmesini.
Karaçay Vadisi üzerindeki yürüyüş yolunu gezerken, Kurum Müdürleri de birbirlerini yakından görebilme olanağını bulmuşlardı. Herkes samimiydi, şakalar ve gülüşmeler.
Osmaniye’de ilk kez bir Vali’nin basın mensupları ile bu kadar uzun süreli birlikte ve samimi bir ortam içerisinde kaldığına tanık oldum. Belki de o bir Şiir sevdalısı Vali olduğu için olmalıydı. Öylesine bir ortam oluşmuştu ki, Milletvekili bile ortam içerisinde bir şiir okudu, hatta okumakla kalmayıp bir dörtlük yazarak beni bile taşlamayı ihmal etmemişti.
Gecenin karanlığı çökerken kentin üzerine, gökyüzündeki birkaç yıldızın ışıklarının altında Valimiz ve beraberindekilerle yapılan sohbetimiz, Burnaz denizinden gelen esintilerle terlerimizi soğutuyordu.
Son olarak yediğimiz soğuk dondurma, dudaklarımızı üşütmüyor, aksine Valimizin dudaklarından dökülen samimi sözcüklerle yüreğimiz ısınıyordu.
Şiiri seven insandan zarar gelmez bu memlekete, Valimiz Kerem Al’ın şiiri sevdiğini bilmeyenlerde öğrendiğinde Osmaniye’nin geleceğinin parlak olduğunu söylemesi bile bizi mutlu ediyor. Saygılarımla…