20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Camiden çıkan otomobil

Camiler kutsal ve ibadet yerleridir. Camiler denildiğinde, temiz tutulması, insanların kirletmemesi ve kutsal olarak ibadet yerleri olarak bilinmektedir.


Böylesi kutsal yerleri korurken, birilerinin bizlere anımsatması yerine, kendi öz benliğimizden gelen sevgiyle yerine getirmemiz gerektiğine inanıyorum.


İstanbul- Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında, biber gazından kaçan eylemcilerin bir camiye sığınmalarının ardından yapılan konuşmaları anımsayın. Cami’de alkol alındığı iddiaları bu devletin önemli kademesinde bulunan yöneticiler tarafından basına açıklandığını, cami İmamı’nın ise böyle bir olayın yaşanmadığı sözleri günlerce kamuoyunda konuşulmuştu.


İstanbul’dan Osmaniye’ye gelelim. Osmaniye’nin tarihi camilerinden Büyük Cami’nin bahçesine parkeden otomobillere tanık olmuşsunuzdur. Bu otomobillerin camideki din görevlilerine ait olduğunu söyleyebilirsiniz. Bazı zamanlarda 3 veya 4 otomobilin cami bahçesinde park halinde olduğuna tanık olduk.


Bunu da bir kenara bırakalım, şimdi yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Tarih 18 Haziran 2013 Salı. Saat: 22.32 sıralarında Büyük cami yanındaki kaldırımdan yürüyerek evime gidiyorum. Caminin giriş yoluna geldiğim sırada, cami bahçesinden gelip yola çıkmak isteyen 80 EE 768 plakalı otomobilin altında kalmaktan kendimi zor kurtardım.


Otomobilin direksiyonunda 3 yaşlarında bir çocuk vardı. Çocuk direksiyonda ama babasının kucağında oturuyordu. Arka koltukta da bir kadın vardı.


Otomobil cami bahçesinden çıkıp beni ezmek üzere yola çıkıp çeşmenin önüne geldiğinde, otomobilin sürücü kısmındaki vatandaşa, “Görmüyor musun, ne yaptığını sanıyorsun!”diye kızdım.


Kucağındaki çocuk otomobilin direksiyonunda olan otomobil sürücüsü, “sen de dikkat etseydin ya!”diye bana karşılık verince iyice kendimi kaybettim.


Ardından da bu yaptığı hatayı otomobilinin plakasını da vermek suretiyle köşemde anlatacağımı söylediğim için bugünkü konumu bu olaya ayırdım.


“Elinden geleni geri koyma istersen televizyonlarda yayınla!”şeklinde konuşan kişiyi tanımıyorum. Zaten gecenin karanlığında şimdi anımsamakta zordu. Ancak otomobilin plakasını aldım ve olayları sizlerle paylaşıyorum.


Gelelim olayın diğer boyutuna. Osmaniye İl Müftülüğü bu olayı nasıl karşılayacak? Gecenin saat: 22.32’sinde camiden otomobili ile çıkan kişi kim? Bu saatte 3 yaşlarındaki çocuğunu direksiyon başına oturtan din görevlisi ise, çocuğunun ve kendisinin hayatını tehlikeye soktuğunu bilemiyor mu?


Direksiyonun başında kendisi olmuş olsaydı, kaldırımda yürüyüp cami girişine geldiğimde, kendisi ana yola çıkmak üzere olduğu için frene basıp benim geçmemi beklerdi. Ancak kucağındaki çocuk sürücünün görmesini engellediği için neredeyse beni ezme noktasına gelmiş, frene basma gereği bile duymadan ana yola çıkmıştı. Beni bırakın, otomobilin yola girdiği sırada bir başka araçla karşılaşmış olsaydı, bir kaza yaşansaydı sonuç nasıl olurdu? Kaldı ki, caminin giriş kapısının karşısında tarihi binanın onarım çalışmaları yapıldığı için yolun o kısmındaki daralmayı da göz önüne aldığımızda, kontrolsüz çıkışın sonundaki üzücü olayı düşünemeyecek bir sürücü sizlere.


Eğer otomobil bana çarpmış olsaydı, haber başlığı şöyle olurdu; “Camiden çıkan otomobil gazeteci Mustafa Bardak’ı kaldırımda ezdi!” saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar