İktidar ile İşçi temsilcisi Sendika arasında yapılan görüşmelerde Türk-İş’in 2020 yılı için kamu işçilerine verilen 3+3’lük zam oranını kabul etmesi, memurları da endişelendirmeye başlamıştı.
Elektriğe, Şekere ve doğalgaza yüzde 15 zam yapılırken, bunları tüketmekte olan işçiye verilen zam oranı ve “dik duruş” gösteremeyen Türk-İş Başkanı yoğun tepki almıştı.
Sıra memur zamlarının görüşülmesine geldiğinde, işçilere verilecek oranın “emsal” gösterileceği kuşkuları yoğunlaşmaya başladı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, enflasyonun yüzde 17 oranında olduğu ülkede, iktidarın yüzde 8 gibi bir oranı önermesi bu kez memurların tepkisine neden olmaya başladı.
Toplu sözleşme görüşmeleri 19 gün sürdü. Görüşmelerde Memur-Sen iktidarın 4+4 teklifini kabul etmeyerek masadan ayrıldı. Sendika üyesi memurlar geçtiğimiz günlerde Ankara’da iki saat süre ile iş bıraktı, cüzdanlarını Bakanlığın önüne bıraktı ve yaşayabilecekleri oranda zam yapılmasını istedi.
İşçiler için yapılacak olan zam oranı görüşülürken Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın, rakamın belirlenmesinin ardından işin imzaya gelmesi sırasında mikrofonun açık olduğu sırada; “…Bu işi bir an önce bitirelim!”sözleri çalışanlar ve emeklerinin karşılığını isteyenler tarafından yoğun tepki almıştı.
İşçiler adına masaya oturan Türk-İş Genel Başkanı Atalay, Fox Tv’nin sabahleyin yayınlanan “Çalar saat” programına konuk olduğunda, görüştükleri isimlerden sözederken, ayrıntı vermemesi de izleyenleri düşündürdü.
İşçilerin haklarını ve maaşlarını belirleme adına iktidarla görüşme yetkisine sahip bulunan Türk-İş yönetimi, kamuoyu tarafından “MHP’li” olarak bilinmektedir.
Bu günlerde de memurların zam isteklerine yapılacak olan zamları, tüketicilere yapılan zammın yarısı kadar vermek isteyen AKP iktidarı ile bu partinin her koşulda yandaşı olduğu gözlemlenen Memur-Sen arasında yaşanmaktadır.
Uzaklara gitmeye gerek yok, bizim ilimizdeki Memur-Sen ve yöneticilerinin AKP İl örgütü ile dirsek temasları medya görüntüleriyle kamuoyu tarafından izlenmektedir.
Memurlar yüzde 8 oranındaki zammı kabul etmezken, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kellesini ortaya koyup” Ankara’da eylem yapan ve yapabilecek olan üyelerini nasıl durdurabilecek? Ya da İktidarı yönetenlerden biri çağırıpta, “kulağını çekerse(!)” o zaman üyelerinin karşısına nasıl çıkacak?
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da memurların 2 saatlik iş bırakma eylemindeki dövizlerdeki yazıları okuyorum. “”Ekmek-Adalet-Refah”, “Sefalet zammına hayır!” diye sorunlarını anlatmaya çalışıyorlar.
İşçi, memur ve emeklilere yapılan zamlar ile bu insanların günlük gereksinimlerine yapılan zamlar arasındaki farkları görmek istemeyen iktidarın, bu insanların üzerinden aldığı vergiler ve kesintileri nerelere aktardığını soran Muhalefet Partisinin olmaması da halkı sıkıntıya sokup, son zamanlarda insanlarda stres ve tansiyon rahatsızlığı nedeniyle hastane kapılarında sıra beklediklerine tanık oluyoruz.
İyi okumadığınız zaman gözleriniz bozulabilir. 18 yıldır iktidardaki AKP iktidarının Bakanları’nın bu günlerdeki orman yangınları ile ilgili “Yangın uçaklarının arızalı olduğunu” söylemesi ve yangına müdahale etmeyişini böyle geçiştirmesini nasıl buluyorsunuz!?
THK’nun Yangın uçakları arızalı ve çalışmıyorsa, 18 yıldır ülke yönetiminde olan partinin Bakanı, arızalı uçaklardan habersiz miydi, neden tamir edilmedi!? Bu sorularımın dışında soruları okurlarıma bırakıyorum, saygılarımla…
