29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3692
EURO35.044
ALTIN2325.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bulutların gözyaşı

Dün yine yağmur yağdı Osmaniye’de. Bahar havasını birkaç gün yaşamanın güzelliğine doyamadan öğle saatlerinde başlayan yağmur, yine kirlenmiş sokakları temizledi.

Bulutların gözyaşıydı toprağa dökülen. Dün Osmaniye’de yüreklerde acı ve hüzün vardı, Düziçi ilçesinde, şehit olan  Astsubay Osman Cantürk Göl’ün cenaze töreni vardı. Teröre kurban giden Göl için yüreklerde burukluk, gözlerden dökülen yaşlar gökyüzünden yağan yağmur damlaları ile birleşiyordu. Cenaze töreninde gökyüzünden dökülen ile insanların göz kapaklarından dökülen yaşlar birbirine karışıyordu.

Amasya ilinde şehit düştü Göl. Doğu ve Güneydoğu illerinde verdiğimiz şehitlere kanıksamıştık, ama Amasya gibi bir ilimizde bile terör olayı yaşanıyorsa, çok iyi düşünmek gerekiyor.
Dün sabah televizyonda haberleri izliyorum. İstanbul valilik binasının duvarına bombalı paket konuyor. Zaman ayarlı bombayı fark eden polis imha ederek büyük bir faciayı önlüyor.
Ülkemizde yaşanan terör olaylarının hangi zamanda ve gelişme süreçleri içerisinde yaşandığını düşüneniniz olmuştur. Ne zaman TBMM’de önemli kararlar görüşülmeye çalışılsa veya yabancı bir ülke ile ilişkilerimizde tartışmalar yaşansa bir bakıyoruz, ülkemizin herhangi bir ilinden şehit haberi alıyoruz.

Valilik binası, aynı zamanda Hükümet binası olarak tanımlanır. İstanbul’da Hükümet binasının duvarına bombalı paket konulacak kadar yaklaşılabiliyorsa, buradaki kayıt cihazları görevliler tarafından izlenip anında fark edilmesi diye bir durum olamıyor mu?

Geçtiğimiz günlerde de TBMM’ne yakın yerde Ankara’da bir patlama olayı gerçekleştiğini anımsıyorum. Güneydoğu’daki bazı illerimizde verdiğimiz şehitleri de bu olaylarla bütünleştirdiğimizde, son günlerde nerelere doğru gittiğimizi çok iyi incelemek zorunda olduğumuz ortaya çıkıyor.

Suriye ve İran ile yaşanan olumsuzluklar, özellikle de Suriye’ni içişlerine karışmaya varan sözleri anımsıyorum ve nereye doğru sürüklendiğimizi daha iyi çözmeye çalışıyorum.
İran veya Suriye ile gerginleşen ilişkilerimizin sonunda neler olabileceğini, ABD’nin bizleri hangi koşullarda kullanmaya çalıştığını sezinlememiz gerekiyor.
Bir yandan terörle baş edilmesinde yaşanan sıkıntılar, diğer yanda TBMM’deki tartışmalar, kesintisiz eğitim ve 28 Şubat kararlarının hala tartışılması, 12 Eylül’le ilgili yargılama olaylarını düşünüyorum.

Balyoz du, Ergenekon du diye yıllardır haklarında kesinleşmemiş tutuklulukları bulunan insanları düşünüyorum.
Yargı’nın bağımsızlığının tartışıldığı, asker üzerindeki bir takım gelişmeler, komşularımızla ilişkilerimizde kopmaya varan gelişmeler ve beklenmedik bir ilimizde verdiğimiz şehit haberleri sizleri hiç düşündürmüyor mu?

Kanun ve yasalar üzerinde kırpmalar ve yeni oluşumların yaşatılmak istenmesinde verilen çalışmalar kadar, terörle ve insanların ekonomik yaşamları ile, öğrencilerin konumları ile ilgili yeterli çalışma yapılabiliyor mu? Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar