24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.553
EURO34.8755
ALTIN2426.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bugün insanlığımızı anımsatsın…

Bugün, Ramazan ayının birinci günü. Bugünle birlikte bir ay tutulacak oruç, teravi namazları ve dini sohbetlerdeki konuşulanlar, yaşananlar düşündürmeli, en önemlisi de insanlığımızı anımsatmalı, insanım diyen herkese.


Bunu neden diyorum, çünkü her geçen yıl insanlıktan uzaklaşır duruma geldik, getiriliyoruz.


Ekonomik yaşantıların çarpıklıkları ve bizim toplumumuza uymayan ekonomik modelin uygulamaları neticesinde; aileler parçalanmaya, evlatlar büyüklerini dinlememeye, eşler boşanmaya, cinayetlerin biçimleri bile değişmeye başladı.


Uyuşturucu kullanımının yazı 13’lere inerken, boşanmaların çoğalması nedeniyle, bu boşanmalar neticesinde ortada kalan çocukların ilgisizlikleri nedeniyle uyuşturucu ile birlikte fuhuş olaylarının rakamlarında da her geçen yıl artışlar yaşanır oldu.


Ramazan ayını, sadece oruç tutmak, terafi namazları kılmak olarak değerlendirmemeli. İnsan ilişkileri, hoşgörünün ve barışın yaygınlaştırılması, yardımlaşma ve kaynaşmanın pekişmesi olarak da değerlendirmeli ve yaşama geçirmeliyiz.


Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi insanlığımızdan uzaklaştırılıyoruz. Bu konuda insanların işsizliği ile birlikte ekonomik yaşamının büyük önem taşıdığı inkar edilemez bir gerçek.


İnsanlığımızı anımsayalım derken, Ramazan ayının oruç tutmasından, yardımlaşmasına kadar bölümlerinde nasıl insanca yaşayabiliriz, yaşatabiliriz’i düşünelim.


Selamlaşma olayını bilirsiniz. Karşınızdaki bir insana selam vermenin ne anlama geldiğini size anlatmayacağım. Ama selamlaşmanın bence en önemli yanı, o anki gülümseme, dostlukların ve samimiyetlerin sürdüğünün bir göstergesidir. Bir insan ‘küs olduğu’ kişiye selam vermez. Kırgın veya küskün ise ona selam vermez.


Ancak, sokakta çöp toplayan bir temizlik işçisine selam verdiğiniz zaman o insan daha bir zevkle yolları süpürmeye önem verir. İnşaatta çalışan bir işçi sabahın köründe evden çıkıp gelirken aile ortamında kırgınlıklar varsa, o haliyle küreği kavrayıp harç karıyorsa, aklı da evde ise bu inşaat işçisine sabahın o erken saatinde selam verip kolay gelsin demeniz, işçiye moral olacağı gibi, evdeki sorunlarının bile bir miktarını unutmasını sağlayabileceğinizi unutmayın.


Simitçi çocuktan simit almasanız bile, tartıcı çocukta tartılmasanız bile ona bir hal hatır sormak veya adı sormak bile ona moral olacaktır.


Sabahleyin işyerini açıp, içerideki atıkları kaldırım kenarına gelişigüzel atarak yolu kirleten, bu işleri bittikten sonra da sandalyesini alıp kaldırıma ayak ayak üstüne atarak çalışmaya giden genç bayanları gözleriyle süzen esnafa selam  vermek yerine, yukarıda saydığım kişilere selam vermeyi tercih ederim.


İnsanlar selam vermekten uzaklaşmış hale getirilmişler. Selam verilen kişiler de selamlaşmayı unutur hale getirilmişler.


Bazı anlarda temizlik işçisine selam verip kolay gelsin dediğimde; yüzüme bakıyor, bir süre garip bakışlarla beni süzüyor. Hatta selam verdiğim bazı kişilerin kendisini tanıyıp tanımadığımı soranlar bile oldu. Öylesine değişim içerisine girmişiz ki, sanki karşınızdaki insan, tanıdık olursa selam verilir, tanımıyorsan selam verilmez gibi hareketler içerisinde olmuşuz.


Bizler nasıl bu hale getirildik, geldik? Kimlerin hangi oyunları ile insanlığımızdan uzaklaşıyoruz? Bugün çok önemli, bu ay ile birlikte ardından yaşanacak bayramı da düşünerek insanlığımızı anımsayalım. Silkinelim ve kendi benliğimize dönelim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar