16 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.4332
EURO34.4798
ALTIN2488.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bugün 21 Aralık

Bugün yine sizlerleyiz, gazetemiz elinizde, gözleriniz sayfalarımızın sütunlarında.


Bugün 21 Aralık 2012, Maya takvimine göre büyük felaket olacağı söylentilerine koşullandırıldı dünyadaki insanlar. Bugünü beklerken ne çılgınlıklar yapıldı, evlerini, oturdukları yerleşim birimlerini terk edenler, olası felaketlere karşı önlem alanlar ve kendilerinin ‘sağ kalması’ için ibadetlere sarılanlara tanık olduk.


Yaklaşık bir-iki ay öncesinden Maya takviminden aktarıldığı söylenen ‘kıyamet’olayı dünyanın dört bir bucağında konuşulmaya başlandı. Kıyametin ne zaman kopacağı konusunda henüz kesin bir tarih verilmediğinin bilinmesine rağmen, inanan insanları ölüm korkusu sardı. Oysa ölüm, canlıların her an yanı başında olduğu gerçeği unutuluverdi. Canları tatlı olanların aklına ölüm olayı gelirken, yaşarken kimlerin canlarını yaktıklarını anımsama gereği bile duymadan, ölmekten korkmanın kaygısına düştüler.


Yaşamak bir ömür, ölüm ise bir anlık olay olduğunu unutup, ölmemek için yüreklerinde soğuk bir ürperti hissedenler, yaşadıkları sürece yedikleri halkları akıllarının ucuna bile getirmeyi düşünmediler. Bugün 21 Aralık, yarın bugün olmayacak. Bugünü yaşayıp ta yarına çıkanlar sabahın ilk aydınlığı ile birlikte evlerinin kapısının önüne oturup, kafasını ellerinin arasına koyarak şöyle bir düşünebilecek mi?


“Kıyamet kopmadı, ben ve çevremdeki insanlar yaşıyor. Yer kabuğunda oynama olmadı, doğa dengesini bozmadı. Dünkü korkuyu unuttum, bugüne kadar canlı ve cansızlara verdiğim zararları, bundan sonra vermeyeceğim. Yaşam; bugün var, yarın yok. Ne korkulu gündü 21 Aralık! Bundan sonra insanların arasında ‘insanca yaşamaya’ önem vereceğim. Kimseyi kırmayıp, üzmeyeceğim. Kimsenin hakkını çiğnemeyeceğim, kimseyi küçük görmeyeceğim. Dostluk, kardeşlik ve barış içerisinde bir dünyada yaşayabilmek için, hakkım olanla yetinip ‘çalıp-çırpmadan’ yaşayacağım. Paylaşmayı, hoşgörüyü ve emeğe saygıyı ön planda tutacağım. İnsanlar arasında dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş ayrımı gözetmeden herkesle iyi geçinmeye ve anlaşmaya özen göstereceğim. Şu üç günlük dünyada mezara benimle birlikte götüremeyeceğim maddiyat için çevremdeki insanları dolandırmayacağım, haksız kazanç elde etmeyeceğim. Şu kış gününün soğuk havasında ben evimde sıcak odamda televizyonumu seyredip, eşim ve çocuklarımla kahvemi yudumlarken, sokaklarda kucağında iki aylık bebeği ile dilenen kadınları, evlerinde sobaları bile olmadığı için battaniyeye sarılarak yatan çocukları, evlerinin elektriği kesildiği için mum ışığında ders çalışmaya çalışan öğrencileri, evine ekmek alamadığı için başını yorganın içine sokup, ağzı aşağı yatarak ağlayan babayı, çocuklarına yemek yapabilmek için etini satan anneyi, dolmuş parası olmadığı için yağmur altında yürüyerek işe giden insanlarla aynı yerkürede yaşadığımızı aklımdan çıkarmayacağım. Bu dünyada küçücük bir korku ile bile yüreğimi yerinden hoplattığı olayı unutmayacağım ve tüm insanları sevgiyle kucaklayacağım” diyebiliyorsanız, işte o zaman kıyametin alametlerinin etkisinde kalmamış olursunuz.


Bunları bugün kendinize sorgulamışsanız; işte o zaman sizin İNSAN olduğunuza saygı duyarım. Yoksa, siz 21 Aralık’tan önce benim yüreğimde zaten bir ölüydünüz. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar