Osmaniye’de Polis olarak görev yapan memurların çalışma koşulları ve yaptıkları hizmetleri gözlemleyenlerin sayıları pek azdır.
Onların yaşam koşulları, psikolojik sorunları ve hizmet verebilme noktasındaki sıkıntılarını bilenlerin sayılarının pek az olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle kent merkezinde park olayı ile ilgili ellerindeki makbuzla görev yapan polislerin durumlarını gözlemleyin. Çarşı içerisindeki cadde ve sokaklarda park eden araçlara makbuz yazmak veya onları uyarma görevi Polislerin mi yoksa, Belediye’nin bulacağı bir çözüm mü olması gerekiyor?
Buradan çıkalım, Osmaniye’de haftada bir gün uygulama noktaları oluşturuluyor. Sanırım 18 veya 20 nokta belirlenerek başlatılan uygulama 2 saat sürüyor. Uygulama noktalarındaki görevli polis memuru sayısının 20 kişiden oluştuğunu görenler, şaşkınlık yaşıyorlar. Gecenin bir saatinde uygulama noktasında 20 polis memurunu görenler, bir olay olup olmadığı kaygısını yaşıyor.
Uygulama noktasında görevlendirilen polis memurlarının bazılarının istirahatli olduğu halde göreve çağrıldığını düşünün, ki öylesi polisler de bulunuyor. Görev yerlerine çağrılan polis memurları için bir servis verilmediği gibi, kendi olanakları ile gelmeleri istendiğini düşünün. Bir polis memurunun uygulama noktasına gelirken özel taksi ile geldiğini düşünün. 2 saatlik bir görev, bu polis memurunun uygulama noktasına gelmesi ve geri dönmesi yaklaşık 4 saatlik süreyi bulurken bunlara mesai yazılmadığını da düşündüğünüzde ertesi günü böylesi bir polis memurundan vatandaşa nasıl iyi davranış bekleyebilirsiniz?
Bir insanın konsantrasyonu ortalama 45 dakika olarak bilinir. Bir film 1 saat 30 dakika sürer. Ama Osmaniye polisi uygulama noktasında 2 saat tutulurken, iki saat içerisinde belki 20 kişinin bile geçmediği noktalarda büyük olaylar varmışcasına 20 polis görevlendiriliyor.
Dünyanın en geri kalmış ülkelerinde ve Türkiye’nin hiçbir ilinde önemli günler dışında böylesine bir polis memuru ile uygulama yapıldığını duymadım.
Geçtiğimiz ay sonunda gittiğim Ordu ilinin Ünye ilçesinde kaldığım üç günlük süre içerisinde çarşı merkezinde polis memurlarına bile az rastladığımı söyleyebilirim. İşyerlerinin de gecenin geç saatlerine kadar açık olduğuna tanık oldum.
Osmaniye’de ise saatler 19.00’u gösterirken kalem alabileceğiniz kırtasiye, yemek yiyebileceğiniz lokanta, kahvaltılık alabileceğiniz bakkalı açık bulamazsınız.
Bir yakınım Almanya’dan 15 günlüğüne izine gelmişti. Fakıuşağı mahallesinde evin balkonunda akşam otururken zırhlı araç geçtiğini görünce bir olay olduğunu sandı. Halkın güvenliği için dolaştığını söylediğimde; “Osmaniye’de halkın can güvenliği yok mu ki, zırhlı araçlar dolaşıyor?”diye sorunca yanıt verememiştim.
Çarşıya çıktık, eli makbuzlu polisleri sordu, akşam saatlerinde bir de 20 kişilik polis grubunun uygulama noktasına takılınca yine aynı soru; “Bu kentte terör olayları mı yoğunlukta, nedir bu kadar kalabalık polis?”
Yine benden aynı yanıt, “Can güvenliğimiz için görev yapıyorlar”deyince; aldığım karşılık, “Ben yarın bu kenti terk ediyorum, can güvenliği sorunu olan bir kentte 15 gün kalamam”demişti.
Bir de o evinden çağrılıp kendi olanakları ile göreve çağrılan ve mesai ücreti ödemeyen polislerin yerine koyun kendinizi. Uygulama sırasında vatandaşa nasıl davranabileceğini aklınıza getirin Allah aşkına! Saygılarımla…
