Boyuna posuna güvenip etrafına caka satanlar, heybetlice konuşarak korku salmaya çalışanlar, günün birinde küçümsedikleri birileri tarafından perişan duruma getirilebilir.
Bir halk deyimi vardır; “Boy devede de var, ama eşeğin arkasından gidiyor!”diye.
Hani bazı insanların veya ülke Başkanlarının küçüksediği o İsrail var ya, bazı ülkeleri parmağında oynatıyor! Amerika yönetimin içerisindeki gücü ile dünyaya meydan okuyor.
Sizler de sanıyorsunuz ki, Amerika devletinin yöneticileri az gelişmiş ülkeleri yoketmeye çalışıyor. Asıl altında yatanın İsrail olduğunu bal gibi bilen Devlet Başkanlarının da olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir.
Afganistan’da 20 yıldır devam eden bir mücadele var, Taliban yönetimi ele geçirebilmek için bu kadar yıl sabır etti ve nihayetinde bugünlere gelindi.
Afganistan’da yapılan darbeyi benimsemiyorum, yapılanları özenle takip ettiğim gibi, bundan sonra Afgan halkının başına gelecekleri düşünüyorum,
Taliban yönetimi ülkede yönetimi ele geçirmesinin ardından dünyanın Jandarması olduğunu övünerek vurgulayan Amerika’nın ülkeyi nasıl terkettiğini görüyoruz.
Uçaklarını, silahlarını, kısacası önemli cephaneliğini bile alamadan Afganistan’dan kaçışı tv ekranlarından sizler de izlemiş olmalısınız.
Amerika için bu bir ders olurmu olmaz mı, onu zaman gösterecek. Ama emperyalizm kan akıtmaya ve ülkeleri işgal etmeye doymayan oburluğa sahip olurlar.
Afganistan’dan kaçarak Türkiye’ye gelenler ve gelmeye çalışanlar günlerdir tartışılıyor. Sınırımızdan ülkemize girmek isteyenlere baktığımızda 16 ile 40 yaş aralığındaki erkekler olduğunu görmekteyiz.
Bu insanların eş ve çocuklarını bırakarak, bir de vatan topraklarını bırakarak başka ülkeye sığınmaları,gerçekten savaştan kaçmak mı, yoksa İsrail güdümlü Amerika’nın Türkiye’yi karıştırmak amacı ile terörist grupları yönlendirmesi midir?
İşte asıl sıkıntı ve tartışılması gereken bu! Zor durumda kalmış, savaştan kaçarak başka ülkeye sığınmak için çaresiz kişiler değil benim söylemek istediğim, kaçan gençlerin ellerinin silah tutabileceği ve vatan topraklarını savunabilecekleri görünümde olduklarından sözetmek istiyorum.
Ülkede kargaşa yaratanlar, darbe girişiminde bulunanlar veya yapanlar, terör estirenler her zaman tepki görür. Bizim ülkemizde de geçmişte yaşanan olumsuz olayları anımsadığımızda o günlerin bir daha gelmemesini istiyoruz.
Bugünlere gelindiğinde Afganistan’da Taliban’ın ülke yönetimini ele geçirmesi olayının ardından bazı ülke yöneticilerinin Taliban ile görüşmelere hazır oldukları yönündeki açıklamalarını duymaktayız.
Bu demek oluyor ki, bugün Suriye’de Beşer Esat için “insan katili, vatandaşlarını katleden katil!”diye konuşanlar, gelecekte Esat’ın başarılı olması ve ülke yönetimini tamamen ele geçirmesi halinde; “Sen büyüksün Esat, biz yanılmışız, size katil demek istememiştik, gelin diplomatik görüşmelere yeniden başlayalım!” diye mi konuşulacak?
Ne zaman gelişmekte olan veya az gelişmiş bir ülkenin önüne takoz koyulmak istense, Amerika kendisine bir kalkan bulup, o ülkenin askerlerini gönderiyor.
Bu konuda bizlerin de uyanmasının zamanı gelmedi mi? Bakıyoruz, Amerika Taliban’a askeri mühimmatını bırakarak göbeğini zor kurtardı Afganistan’dan.
Yorum Yazın