25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5159
EURO34.9689
ALTIN2434.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Biri beni uyardı!

Dünkü köşe yazımda, çarşı merkezindeki kaldırıma dikilen bir fidanın günün gecesinde kesildiğini belirtmiştim.

Yeni dikilen fidanın veya ağaç kesmenin yeşili yok etmeye yönelik bir davranış olduğundan sözetmiştim.

Gazeteyi okuyan bir arkadaşım beni aradı. Bana telefonla arkadaşımın söyledikleri aynen şöyle oldu: “Sen çocukluğunda hiç ağaç kesmedin mi?”

Arkadaşımın bu sorusu üzerine, çocukluğumda ağaç kestiğimi, ancak bu yaşıma geldiğim halde özellikle de genç fidanlara kıymadığımı anlatmaya çalıştım.

Ardından farklı bir karşılık aldım arkadaşımdan; “Belki de o fidanı bir çocuk kesmiştir. Ya da çocukluğunu anımsayan içinde çocuk ruhu taşıyan biri kesmiş olamaz mı?”diye konuştu.

Burasını hiç düşünmemiştim. Ancak Atatürk caddesi üzerindeki yeni dikilen fidanı bir çocuğun kesmediğini çevre esnafından öğrenmiştim. Onlar tahmini olarak bazı kişilerden sözetmişlerdi.

O fidanı bir çocuğun kesmediğine inanıyordum, ama arkadaşımın dediği gibi içindeki çocuksu duyguları büyütemeyen biri olabilir miydi diye düşünmeye başladım.

Çocukluk günlerimi anımsadım, sizlerin de çocukluk günlerinde yaramazlıklarınız olmuştur. Çocukken yaptığınız yaramazlıkları orta yaşa veya ilerleyen yaşa geldiğinizde anımsayıp arkadaşlarınızla paylaştığınız bile olmuştur.

O fidanı kesen çocuksu duyguları taşıyan, aklına çocukluğunu getirmiş olabilir. Ancak aynı çocuksu duygularla çocukluk yıllarında arkadaşları ile “doktorculuk oynadığını da anımsarsa” o zaman bu yaşata çocukluk oyununu da oynar mı diye düşünmeye başladım.

Çocuksu duygularını anımsayanlar, o yıllara geri döndüğünde iyi oyunlarını anımsarken, Allah göstermesin bir de çirkin oyunlarını oynamaya kalkarsa, ne hale gelebileceğini düşünün.

Bir ağaç fidanı için bu kadar çok söz kullanılır mı, iki gündür köşe yazınla işgal edilir mi diyenleriniz de olabilir.

Bu eylemi bir çocuk yapmış olsa, hadi çocukluğuna bağışlayalım deriz. Ancak büyümüş ama aklı hala çocuksu duygularda kalmış biri ise, o zaman böylesi zata kızmayalım da ne yapalım.

O kesilen fidanın dikildiği yere iki metre yakınlıkta “Gece sefası” isimli bir çiçek dikilmişti. Yaz aylarıydı, bir gece çiçeğin köküne dökülen bir ilaçla kurutulmuştu.

Birkaç ay önce çiçeğin köküne ilaç döküp kurutan zihniyet, şimdi de ağaç fidanının bedenini kesmiş.

Bununla da yetinmeyerek fidanın dikildiği yere betonla kapatmış. Peki Belediyemiz ne yapmış, Park ve Bahçeler müdürlüğü ne yapmış bu olaylar karşısında? Seyretmeye devam ediyor, seyirlik olayların yetkili ve etkilileri sayesinde Osmaniye’de yeşil alanlarımız yok oluyor. Yeni parklar yapmak yerine bir takım gerekçelerle ağaçlara kıyılıyor. Osmaniye’de yükselen binalarla büyüyoruz, uyuşturucu kullanımının 14 yaşlarına inmesi ile tanınıyoruz. Hırsızlık olaylarının ve her geçen gün birkaç esnafın işyerini kapatması ile izleniyoruz. Seyrederseniz, seyredilirsiniz. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar