28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3348
EURO35.0921
ALTIN2308.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Biraz Sabır, biraz da mantık!

   Bizlere “sabır edin” diyenlere bakıyorum, masalarında “ejder meyvesi” ile karınlarını doyurduklarını görüyorum.

Ne diyelim, büyüklerimiz ne derse doğru söyler diye atalarımız bize saygılı olmayı öğretmişti. Bizden bir yaş bile büyük olsa o kişiye saygı da kusur etmeden yaşamayı öğrendik.

Devlet, baba olarak öğretilirken yönetenler ise bilgili, mantıklı ve iş bilen insanlardan oluştuğu söylenerek büyüdük.

Bazı olumsuzluklar karşısında sabırlı olmayı ve sabırla beklemeyi bilerek yaşadık veya yaşamamız istendiğinde uyum sağladık.

İlerideki yaşantımız daha iyi olacak diye sabır ederken, bize sabırlı olun diyenlerin katları, yatları ve ekonomileri artarken bizler yerimizde sayıyorduk.

Sabır isteyenlerin mantıklarını anlamaya çalıştığımızda veya mantığımızı kullanmak istediğimizde ise değişik olayların içerisinde bulunduğumuz iddiaları ile mahkemelerde yargılandık.

Sabır istemek te bir yere kadar geçerli olur. Sabır taşının bir anda çatladığını düşündüğünüzde aklın ve mantığın ne yapabileceğini kimse önceden kestiremeyebilir.

Şöyle gerilere doğru gidersek, bugünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde; makam aracının kapısı açılmayınca, balyoz kullanılarak acımıştı anımsarsanız. Açılabilmesi noktasında sabır edilmeden balyoz kullanılırken, kaportanın zarar göreceği akla gelebildi mi!?

Çocukluğumdan bu yana din adamlarından duyduğum telkinler arasında “sabırlı olmak” olmuştur. Bununla birlikte, “şükret, sabret, başkalarının malına göz dikme, çalış seninde olur!”sözleriyle büyüdük.

Aradan yıllar geçti, yaşım yarım aşırı geride bıraktı ama hala “sabır” diyenlerin sözlerini duyuyorum.

Ekonomik yaşantıya tepki gösteren yoksul insanların hallerinden anlamayanların “sabır” sözcüğünden bile haberdar olup olmadıklarını merak ediyorum! Acıları yaşayanlar bilir, izleyenler veya duyanlar sadece gözlerinden yaş bile akmadan duygulandıklarını söylerler.

Siyasi görüşünüz, savunduğunuz siyasi partiniz ve mesleğiniz ne olursu olsun; bu ülkede yaşayan bir insan olarak, biraz da Dini inançlarınız varsa sizlere sormak isterim.

Yıllarca okuyup Üniversite’yi de bitirdiği halde işsiz kalıp hala babasından para isteyen gençlerimiz. İşinden çıkarılan insanlarımızı bir kenara bırakalım. 30-40 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrılıp, ödedikleri primlerin karşılığında aldığı emekli maaşı ile bir insanın bugünkü koşullarda geçinip geçinemeyeceğine inanıyor musunuz?..

Günümüzde, Bin 500-Bin 600 Tl emekli maaşı ile geçinebilme yaşantısını birileri bana anlatabilir mi!? Bu paranın bir aylık giderlerini hesap ettikten sonra insanların karşısına çıkıp “sabır edin” diyen kim olursa olsun o kişiye “mantıklı mı konuşuyorsun!?” derim.

Dip not: Köyümde çocukluk yıllarında; koyun-keçi ve inek güttüm. O hayvanlar bile su ve yiyecek istediklerinde seslerini yükselttiklerinde, onları engelleyebilmek zor olurdu. Görevim onları aç ve susuz bırakmamak olduğu bilinci ile hareket ettim, elimdeki sopayı onlara karşı kullanmadım…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar